SETA > Yorum |
AK Parti mi Oylanacak Anayasa Paketi mi

AK Parti mi Oylanacak Anayasa Paketi mi?

AK Parti karşıtı blokta yer alan siyasal partiler, ‘Hayır’ın AK Parti’ye karşı çıkmak anlamına geldiÄŸini düÅŸünerek referandumda ‘Hayır’ diyecekler.

AK Parti karşıtı blokta yer alan siyasal partiler, ‘Hayır’ın AK Parti’ye karşı çıkmak anlamına geldiÄŸini düÅŸünerek referandumda ‘Hayır’ diyecekler.

Anayasa Mahkemesi’nin referandum sürecini baÅŸlatan kararıyla birlikte siyasi partilerin tutumları da netleÅŸmeye baÅŸladı. AK Parti haricinde Meclis’te temsil edilen bütün siyasi partiler, görünürde farklı gerekçelerle olsa da aslında aynı gerekçeyle, pakete karşı bir tutum takındılar. Referandumda “Evet” bloÄŸunda yer almayacak olan CHP, MHP ve BDP, tutumlarını seçmenlerine yönelik açıklamalarında, paketin içerdikleri veya içermedikleriyle meÅŸrulaÅŸtırsalar da, aslında paketin içeriÄŸiyle ilgilenmiyorlar. Referandumda AK Parti karşıtı blokta yer alan siyasal partilerin tümü referanduma sunulan anayasa paketinin içeriÄŸine itiraz ettiÄŸi için deÄŸil pakete karşı çıkmanın AK Parti’ye karşı çıkmak anlamına geldiÄŸini düÅŸünerek referandumda “Hayır” diyeceklerdir.

Siyasi partilerin tutumu DiÄŸer partilere oranla, paketin esasına dair görece eleÅŸtirel bir tutum ve gerekçeye sahip olan tek parti CHP’dir. CHP, paketin yargının bağımsızlığını hedef aldığı ve AK Parti’nin kendi yargısını oluÅŸturmaya çalıştığı iddiasındadır. MHP, paketin içeriÄŸine yönelik hiçbir somut eleÅŸtiriyi dillendirmeden, paketin demokratik açılım politikasının bir devamı ve esasında “Habur hukuku”nu oluÅŸturmaya dair bir teÅŸebbüsün ürünü olduÄŸunu iddia etmektedir. Hangi maddenin ne tür gerekçelerle böyle bir sonuca yol açacağını açıklama ihtiyacı hissetmeyen MHP, anayasa paketini ve referandum sürecini de, tamamen hamasi duygu ve metafizik argümanlarla, demokratik açılım süreciyle iliÅŸkilendirerek milliyetçi seçmende bir reaksiyon uyandırmaya çalışmaktadır. DTP ise paketin Kürt meselesine iliÅŸkin bir içerik taşımadığından hareketle AK Parti’nin kendi ihtiyaçlarını öne alan bir paket hazırladığını iddia etmektedir. Paketi AK Parti’nin öncelikleriyle iliÅŸkilendirerek CHP ile, Kürt sorunuyla iliÅŸkilendirerek de tersinden MHP ile ortak bir zemine yaslanan BDP, referandum sürecini boykot edeceÄŸini ilan etmiÅŸtir.

BDP, AK Parti ile aynı tutumu takınarak seçmenini AK Parti’ye yakınlaÅŸtırmak istemediÄŸinden Evet dememiÅŸ, seçmenine vicdanına aykırı bir tutumu uygulatamayacağını gördüÄŸü için Hayır diyememiÅŸ, seçmeninin tercihine güvenmediÄŸi için de boykot kararı almıştır. BDP, paketin demokratikleÅŸme açısından taşıdığı olumlu unsurları, (en masum gerekçe ile) oy kaygısıyla görmezden gelerek boykot kararı alırken, bütün kampanyasını da AK Parti karşıtlığına indirgemiÅŸtir.

GörüldüÄŸü üzere, referandum sürecinde paketin yasalaÅŸmasını engellemek için uÄŸraÅŸ vereceÄŸini açıklayan her üç parti de, paketin içerdiÄŸi maddelere tamamen karşı oldukları için paketin karşısında durmuyorlar. Paketin yetersizliÄŸine yönelik argümanlarla pakete karşı çıkıyorlar. Oysa referandumda muhalif olan partiler, paketin eksikliklerini vurgulayarak ne kadar doÄŸru bir tutum alıyorlarsa, bu eksiklikleri pakete karşı çıkmaya vesile kılmakla o denli tutarsız yanlış ve anti-demokratik bir siyaset güdüyorlar. Tutarsız, çünkü deÄŸiÅŸikliklerin eksik olması, geçmemesini gerektirmez. Bilakis eksikliklerin giderilmesi için daha ileri bir aÅŸamayı teÅŸkil eder. Yanlış, çünkü yetersizliÄŸinden dem vurarak paketi eleÅŸtirenler, paketle gelen kısmi özgürlükleri de engellemiÅŸ oluyorlar. Anti-demokratik, paketin öngördüÄŸü demokratik unsuru durdurmaya çalışıyorlar.

Dolayısıyla, referanduma karşı çıkan siyasal partiler, paketin içeriÄŸini eksik buldukları için deÄŸil, AK Parti’yi hedef almak istedikleri için pakete Hayır diyorlar. Bu da, AK Parti karşıtlığının referandum kampanyasının özünü oluÅŸturacağını gösteriyor. AK Parti karşıtı güç odakları, referandum sürecini AK Parti’ye yönelik bir güven oylamasına dönüÅŸtürmeye çalışacak ve referandum sürecinde, paketin içeriÄŸiyle ilgilenmeyip, seçim provasına benzer bir kampanya ile AK Parti hükümetini hedef alacaklar. Referandumda Hayır blokunda yer alan siyasi parti ve aktörlerin esas hedefi, referandumda Hayır sonucunu çıkartmakla sınırlı deÄŸil, aynı zamanda, referandumdan en geç 10 ay sonra gerçekleÅŸecek genel seçimlere yönelik bir hesapla AK Parti’yi zayıflatmaktır. Bu ÅŸekilde, hem ‘AK Parti gitsin’ cephesine alınan unsurların ittifakı güçlenecek, hem de 1 yıl içinde AK Parti iki defa topluma oylattırılmış olacak.

AK Parti karşıtları ittifakı Oysa anayasa deÄŸiÅŸiklik paketi, bugüne kadar 15 defa deÄŸiÅŸtirilen 12 Eylül anayasasında, bu güne kadar yapılan en esaslı deÄŸiÅŸiklikleri içeriyor. Paketin önemi, doÄŸrudan 12 Eylül failleri üzerindeki yargılama engelini kaldırma sembolizminin yanı sıra, 12 Eylül Anayasasının 27 Mayıs Anayasasından devralarak güçlendirdiÄŸi yargısal tahakkümü esas almasından geliyor. Yüksek yargının iki merkezi kurumunu oluÅŸturan AYM ve HSYK’nın yapısını ve üye kompozisyonunu çoÄŸulculaÅŸtırmanın yanı sıra, askeri yargının yetkisini ve yapısını düzenleyen maddeler de içeriyor. Paketin 11 maddesi yargıyı ilgilendirirken, 10 maddesi temel hak ve özgürlükleri geniÅŸletiyor, geriye kalan maddeler de yasama ve yürütmeyi kapsıyor. AK Parti karşıtı cephenin AK Parti’den kurtulma ihtirası, Türkiye’nin demokratikleÅŸmesinde önemli bir köÅŸe taşı olacak bu paketin yasalaÅŸmasına karşı durarak Türkiye’ye kötülük ediyor. Üstelik bu yeni bir durum da deÄŸil. Özellikle, CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinden bu yana, Türkiye’de her türlü siyasal faaliyetin akıbeti, AK Parti karşıtlarının AK Parti’den kurtulma amaçlarına kurban oluyor. Demokratik açılım bunun en önemli göstergesiydi, anayasa deÄŸiÅŸiklik süreci de aynı yolda ilerliyor.

CHP’yi anladık da MHP ve BDP’ye ne oluyor? Kaderini milletten koparıp yüksek yargı ve bürokrasinin oyun bozma yeteneÄŸine baÄŸlamış CHP’nin, AK Parti’den kurtulma hevesiyle demokratikleÅŸmeyi engelleme çabaları ÅŸaşırtıcı deÄŸil de, MHP ve BDP de mi, kaderlerini milletten koparıp bürokrasiye devretti? Türkiye’nin çok partili demokrasi tarihi, AK Parti’nin temsil ettiÄŸi gelenekle, CHP’nin temsil ettiÄŸi geleneÄŸin mücadelesi ve CHP’nin milletten alamadığı gücü bürokrasiden alma yeteneÄŸine aÅŸina.

Ancak, sürpriz olan MHP ve BDP’nin de, ülkenin demokratikleÅŸmesine katkıda bulunacak bir geliÅŸmeyi engelleyecek düzeyde, AK Parti’den kurtulma hevesine angaje olmalarıdır. CHP, tarihsel misyonu ve tabanının taleplerine uygun davranmış oluyor da, MHP ve BDP de mi, kendilerine yeni bir tarih ve taban bulma arayışındalar?  

Açık GörüÅŸ, 21.07.2010