SETA > Yorum |
Kazananlar ve Kaybedenler

Kazananlar ve Kaybedenler

17 Aralık'la başlayan sürecin kazananları Ergenekon davası sanıkları ve ulusalcı çevreler oldu. Kendi karşıtları olarak gördükleri iki gücün çatışmasını keyifle izlediler ve yeni bir pozisyon arayışına girdiler.

17 Aralık Operasyonu'ndan bu yana bir yıl geçti. 17 Aralık Operasyonu'nun; devlet içinde kendine özgü örgütlenmesi olan bir cemaatin, demokrasi dışı yöntemlerle, iktidarı devirme ve kendi hegemonyasını kurma giriÅŸimi olduÄŸu toplumun çoÄŸunluÄŸu tarafından kabul gördü.

Cemaat operasyonları hükümete etkili bir müdahaleydi ama nihai noktada baÅŸarısız oldu.

30 Mart'ta seçimi kazanarak yolsuzluk söylemini siyaseten etkisiz hale getiren ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Seçimi'ni de kazanarak, halktan güvenoyu aldı ve liderliÄŸini pekiÅŸtirdi.

Son bir yıl cemaat için ağır bir maliyet oluÅŸturdu.

Ä°lk olarak cemaat algısı yerine Paralel Yapı veya illegal örgüt algısı oluÅŸtu. Uzun yıllar itinayla inÅŸa edilen Fethullah Hoca veya Hocaefendi algısı bozuldu. Cemaatin merkezdeki çekirdek halkası dışında kalan halkaları koptu. Bu dağılma cemaatin okul, dershane, medya ve banka gibi kurumlarının zayıflamasına sebep oldu. Ekonomik döngüsü zarar gördü. Ä°nsanlar üzerindeki nüfuzları zayıfladı.

DiÄŸer cemaat ve dini gruplarla aralarındaki mesafe açıldı, hatta düÅŸmanlık oluÅŸtu. Uluslararası güçlerle, Türkiye karşıtı çevrelerle iliÅŸkili oldukları ve yerli olmadıkları kanaati yerleÅŸti. Seçimlere etkilerinin yüzde 1 gibi sınırlı bir düzeyde olduÄŸu anlaşıldı.

Cemaat, 17 Aralık'taki baÅŸarısız operasyonun sonrasında da oldukça kötü yönetildi. Sürecin cemaate vereceÄŸi zararları azaltma ve ayakta kalma imkanları varken bu ÅŸans kullanılamadı.

Zararı azaltma ve hayatta kalma stratejileri yerine, sıcak savaÅŸ stratejileri takip edilerek her seferinde daha fazla zarar görmeye devam ettiler. SivilleÅŸme, gerçekten bir cemaate dönme veya partileÅŸme ÅŸanslarını kaybettiler.

Devletin güvenliÄŸini tehdit eden yapı olarak kayıtlara geçtiler.

17 Aralık'ta baÅŸlayan sürecin ErdoÄŸan ve AK Parti üzerinde de etkileri oldu. Süreç bir yandan ErdoÄŸan algısına hasar vermekle beraber, ErdoÄŸan'ı lider olarak güçlendirdi. AK Parti seçmeninde, 'Gezi ve 17 Aralık'ta ErdoÄŸan dışında bir lider olsaydı bizi bu süreçlerden çıkaramazdı' kanaati yerleÅŸti.

AK Parti bu süreçte ilk defa devlet bürokrasisine gerçekten hakim olma ÅŸansı yakaladı.

Cemaatten boÅŸalan stratejik alanlarda, daha uyumlu çalışabilecekleri kiÅŸilerle çalışma imkanı buldu.

Bu süreç AK Parti'ye bir takım maliyetler de getirdi. Parti yolsuzluk tartışmalarının hedefi haline geldi. AK Parti karşıtı koalisyona cemaat de eklendi. Ayrıca, uluslararası camiada, cemaatin de etkisiyle, ErdoÄŸan ve AK Parti karşıtlığı daha da güçlendi. Cemaat yurtdışında AK Parti karşıtı cepheye sürekli mücadele malzemesi taşır hale geldi.

17 Aralık'la baÅŸlayan sürecin kazananları Ergenekon davası sanıkları ve ulusalcı çevreler oldu. Kendi karşıtları olarak gördükleri iki gücün çatışmasını keyifle izlediler ve yeni bir pozisyon arayışına girdiler.

Ayrıca toplumun bir kesiminde dini cemaatlerin devlet gücüyle buluÅŸmasının oldukça tehlikeli sonuçlar doÄŸurabileceÄŸi kanaati yerleÅŸti.

Bu düÅŸünce, cemaati yanına alarak AK Parti ile mücadele etme anlayışından dolayı henüz yeni bir laiklik tartışması baÅŸlatmamakla birlikte, bu tartışmanın temellerini oluÅŸturma gücüne sahip.

Bu sürecin diÄŸer bir aktörü AB oldu. AB tipik bir ÅŸekilde bu süreci Türkiye devletini, AK Parti'yi ve ErdoÄŸan'ı baskılama, etkileme ve kontrol etme aracı olarak kullandı. Bu sebeple Gezi Eylemleri, Mısır darbesi ve 17 Aralık Operasyonu'nu birlikte okuyanlar AB'yi artık bir demokrasi deÄŸerlerinin savunan ideal bir topluluk yerine, demokrasi deÄŸerlerini çıkar ve güç için araç olarak kullanan bir uluslararası güç olarak anlamaya baÅŸladılar. Dolayısıyla AB'nin Türkiye kamuoyunu ve hükümeti etkileme gücü giderek azaldı.

Son tahlilde, operasyonların üzerinden geçen bir senede bugün kaybedenin cemaat olduÄŸu açıkça görülüyor ancak bu kaybın ne kadar büyük olduÄŸunu yeni baÅŸlayan süreç gösterecek.

[Sabah Perspektif, 20 Aralık 2014]