"Korkmanıza gerek yok, kimseye zarar verilmeyecek." 12 Temmuz 1995'te Sırp güçleri, bir gün önce savaş mültecileri için güvenli bölge ilan edilmiş, Hollandalı BM Barış Gücü askerlerinin koruması altındaki Srebrenitsa'yı kuşatma altına aldığında, Sırp Ordusu Generali Ratko Mladiç, kameralar önünde bir yandan Srebrenitsalı bir çocuğun başını okşarken karşısında toplanan on binlerce korku dolu Bosnalı Müslüman'a bu şekilde seslenmekteydi.
Yugoslavya Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tutanaklarına göre sonrasında kadınlar otobüslere doldurulup Kladanye civarına götürülürken, çocuğundan ihtiyarına sekiz binden fazla Bosnalı erkek, Mladiç'in emriyle dört gün boyunca katledildi. Sırp güçler cesetlerin üzerinden buldozerlerle geçtikten sonra bir daha bulunmamaları için farklı yerlere taşıyıp toplu mezarlara gömdüler.
Bu mezalimden birkaç ay sonra Kasım 1995'te Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Mahkemesi'nce suçlu bulunan Mladiç'in hayatında karara rağmen pek bir şey değişmedi. 2000 yılına kadar iktidarda kalan dönemin Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç sayesinde, uluslararası mahkemenin hakkındaki tutuklama kararına rağmen Mladiç yargıdan kaçmayı başardı. Tutuklama emrinin ardından 1996 yılında ortadan kaybolan Mladiç'in 2001 yılına kadar Sırp ordusu mensubu olarak maaş almaya devam ettiği, ancak Mart 2002'de ordudan atılabildiği, basına sızdırılan askerî personel dosyasından öğrenilmişti. Oğlunun düğününde şarkılar söyleyip karısıyla dans ederken, Belgrad'ın ünlü bir restoranında yemek yerken, yeni doğan torununu severken, bir futbol maçını izlerken veya mesela 2000'de Doğu Bosna'da konuşlanmış NATO barış gücünün yanı başındaki bir düğüne katılırken kameralara yakalanan; 2004'te Belgrad'da üstelik kendisine her zaman eşlik eden korumaları da olmaksızın direksiyon başında iken kayda geçen Mladiç'in kaçtığı 16 yıl boyunca kılık değiştirme ihtiyacı duymadan yaşamına devam ettiği anlaşılıyor. 2000 Ekim'inde büyük protesto gösterilerinin ardından Miloseviç'in iktidardan düşürülmesinden ve yeni hükümet tarafından 2001'de Eski Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi'ne teslim edilmesinden sonra, Mladiç'in çok önemli bir desteği kaybettiğini tahmin etmek zor değil. Buna rağmen geçen on yıl içerisinde yakalanmadan ve üstelik hep Belgrad civarında yaşamayı başarması, Mladiç'in hükümet ve güvenlik güçleri arasında ne derece önemli bir desteğe sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Niçin şimdi?
Mladiç yakalandıktan sonra Sırbistan Cumhurbaşkanı'nın yaptığı ilk açıklama, aslında bu yakalamanın niçin şimdi gerçekleştiğine dair güçlü ipuçları veriyor. Bunun bölge barışına ciddi katkı sağlayacağının altını çizen Tadiç, "Bugün yakın tarihimizde zor bir dönemin sonuna geldik; adımızı ve bütün Sırpların adını temize çıkardık ve artık AB ile müzakere sürecinin başlamasına da bir engel kalmadı." şeklinde bir açıklamada bulundu. Cumhurbaşkanı Tadiç'e göre Mladiç'in 16 yıl boyunca yakalanamaması, devlet yetkililerinin gösterdikleri bütün çabalara rağmen onun iyi saklanmayı becermiş olmasıyla alakalı. Ancak Mladiç'in Belgrad'a sadece 60 kilometre uzaklıktaki Lazarevo köyünde, bir akrabasının evinde yakalanması ve adına düzenlenmiş sahte bir kimlikten başka kendisini gizleyecek hiçbir şeye gerek duymadığının anlaşılması, bu sözlerin inandırıcılığına ciddi gölge düşürüyor.
Bu yakalamanın, AB'nin bu yıl sonunda Sır