Türkiye’nin Eğitimde Kalite Stratejileri: Fırsatlar& Zorluklar
Moderatör | Burhanettin Duran, SETA Genel Koordinatörü |
Konuşmacılar |
|
Etkinlik, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın katılımıyla 23 Mart Çarşamba günü SETA Ankara’da gerçekleşti. “Bakana Sorun” özel oturumunda Nabi Avcı, Türkiye’deki eğitimin kalitesinden, AK Parti hükümetleri dönemlerinde gerçekleşen eğitimdeki ilerlemelerden bahsetti.
Avcı ilk olarak eğitimle insan kaynağı arasındaki ilişkiden bahsetti. Türkiye’nin önünde duran en büyük engellerden birinin insan kaynağı niteliğinin düşük olması ve bu niteliği artırmak olduğunu söyledi. İnsan kaynağıyla ilgili geliştirmeler yapılırken ilk olarak niceliksel bir artışın olması gerektiğini belirten Avcı, ancak niceliksel artış olduktan sonra niteliksel artışa odaklanılabileceğini söyledi.
Türkiye’de eğitim alanında her zaman tartışılan bir konunun “Eğitim ne olacak?” sorusu olduğunu; ancak bunu dünyadaki her ülkenin kendi eğitim sistemi için sorduğunu belirtti. Bu soruyu yanıtlarken de asıl önemli olanın eksikliklere bakmak olmadığını, hangi alanda iyi, başarılı ise o alanın eğitime dahil edilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Türkiye’nin uluslararası sınavlardaki başarısının da geliştiğinden bahseden Avcı, PISA’ya ilk defa girdiğimiz 2003 yılı ile 2012 yılı arasında başarının 25 puan yükseldiğini söyledi. Ayrıca bu 25 puanın yaklaşık yarım eğitim yılına denk geldiğinden bahsetti.
Eğitim alanında eksikliklerimizin olduğunu bildiğini söyleyen Bakan, bu eksiklikleri gidermek için çabalamaya devam edeceklerini belirtti. Eğitimin kalitesini artırmadaki ana etkenin öğretmen olduğunu söyledi. Bunun için öncelikle öğretmen sayısını artırdıklarını, sırada ise öğretmen niteliğinin artırılması olduğunu belirtti. Bunun için de yeni mezun olan öğretmenleri direkt olarak sınıfa vermektense önce deneyimli öğretmenlerin yanında sınıf içi ve dışı ortamları gözlemleyebilmeleri için staja aldıklarını söyledi.
MEB olarak yapılan ve yapılacak her şeyin ilk olarak paydaşlarla paylaşıldığını, onların eleştiri ve değerlendirmelerinin ardından revize yaptıklarını ve daha sonra tekrar kamuoyunun eleştiri ve değerlendirmelerine sunduklarını belirtti.