Musul’u ele geçiren IŞİD’in, kentte bulunan Türk Başkonsolosluğu’na düzenlediği baskında Musul Başkonsolosu’nun da aralarında bulunduğu 49 kişiyi rehin alması hakkında SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, TRT Türk ekranlarında değerlendirmelerde bulundu. IŞİD’in tek başına değil özellikle Sünni aşiretler ve eski Baasçı gruplar ile birlikte hareket eden bir yapısı olduğunu belirten Ulutaş, Musul tamamıyla ele geçirildiğinde, oradaki çatışmalardan Türk Konsolosluğu’nun etkilenmemesinin mümkün olmadığını ifade etti.
“IŞİD’in Türkiye için Suriye’de bir problem olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin kendisini IŞİD’e karşı konumlandırdığını biliyoruz. Hatta IŞİD’le mücadele eden gruplar, Türkiye ile ilişki içerisinde olan gruplar. Yani Suriye’de dolaylı olarak IŞİD’le bir çatışma söz konusu.” diyen Ulutaş, yaşanan hadisenin arka planında Türkiye’nin Suriye politikalarının etkisinin yattığını belirtti.
IŞİD’in tamamen rasyonel hareket eden bir örgüt olmadığına dikkat çeken Ulutaş, IŞİD’in normal şartlarda konsolosluk çalışanlarını ve Türk şoförleri rehin tutmak için hiçbir sebebi bulunmadığına dikkat çekerek “Eğer düşman Maliki ise, Maliki’ye karşı savaşıyorlarsa, diğer muhalif grupları da karşılarına almak istemiyorlarsa Türkiye’ye karşı yaptıkları bu hareketi mantıkla açıklamak mümkün değil. Rehine krizinin çok uzun sürmeyeceğine yönelik benim düşüncem daha kuvvetli” dedi.