Yerel seçimler için partiler hazırlıklarını sürdürüyor. Hangi şehirden kimi aday göstermeleri gerektiği ile ilgili araştırmalarını yürütüyorlar.
Rakiplerinin ittifak, iş birliği ya da göstereceği adayına göre nasıl bir strateji geliştireceklerini müzakere ediyorlar.
Diğer partilerle karşılaştırıldığında büyükşehirlerde aday belirleme sürecinde en çok zorlanacak olan parti CHP.
İstanbul için Muharrem İnce’nin adaylığı tartışması, parti içinde yeniden önemli bir sorun hâline gelmiş durumda.
Ayrıca İstanbul’da partinin önde gelen isimlerin aday adayı olması, adayların tespitinde ön seçim olmayacağı da göz önünde bulundurulduğunda, kim aday olursa olsun parti içinde hizipler arası tartışmayı artıracak. Bu tartışmalar aynı zamanda parti içi dengeleri de etkileyecek. Bu da CHP’nin sahada seçim çalışmasını zorlaştıracak.
Ayrıca, İstanbul’da şu anda CHP’de olan ilçelerden, önde gelen birçok CHP’linin adaylığını açıklaması da, Şişli de Mustafa Sarıgül ve mevcut Başkan Hayri İnönü vakasında olduğu gibi, parti içi krizlere gebe durumları ortaya çıkarıyor.
Ankara’da Mansur Yavaş, İYİ Parti ile CHP’nin kendi ismi üzerinde tam bir mutabakat sağlamasını beklediği için adaylık sürecini netleştirmiyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun da bir önceki seçimden itibaren gönlünde Ankara için Yavaş’ın adaylığının yattığı biliniyor. İYİ Parti ise CHP ile bu konuda pazarlık payını yüksekten açtığından süreç gecikiyor.
İzmir’de CHP’li mevcut belediye başkanı Aziz Kocaoğlu’nun aday olmayacağını açıklaması ve CHP yönetimini ve Kılıçdaroğlu’nu kamuoyu önünde eleştirmeye devam etmesi, şehir özelinde parti içi tartışmaları ve hizipleşmeleri derinleştiriyor. Ayrıca İzmir üzerinden CHP belediyeciliğinin olumsuz hizmet ve altyapı yetersizliği algısı da bu seçimde öne çıkan bir husus. Bu durum diğer büyükşehirlerde kampanya yürütecek CHP’li belediye başkan adaylarının işini zorlaştıracak.
Eskişehir’de belediye başkanlığı CHP’de olsa da, il genel meclisinde çoğunluk muhalefette. Geçen seçimlerin ardından Yılmaz Büyükerşen’in son kez seçimleri kazandığı yorumları yapılmıştı. Dolayısıyla, Büyükerşen’in bu seçimlerde tekrar aday olması, yaş faktörü de dikkate alındığında, CHP’nin Eskişehir’i kaybetme ihtimalini yükseltiyor.
Mersin’de ise CHP, İYİ Parti ve HDP arasında gidip geliyor. Mersin’de HDP’yi, İYİ Parti’ye tercih etmesi durumunda, İstanbul’da HDP ile yapacağı iş birliği suya düşüyor. HDP ile bu şehirde ittifak yapması ise, İYİ Parti ile Ankara’da ortak aday göstermesini zorlaştırıyor.
CHP parti yönetimi için büyükşehirlerde aday belirmek cumhurbaşkanı adayı belirlemekten daha zor hâle gelmiş durumda. Parti içinde bu konuda yoğun bir tartışma var. CHP’de bazı gruplar, parti yönetimine sürekli 24 Haziran seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nun, aday belirleme ve ittifak arayışındaki kendileri açısından yanlışlarını hatırlatıyor.
CHP yönetimi ve Kılıçdaroğlu ise, İstanbul ve Ankara üzerinden aday belirleme sürecinde bir taktik denemeye çalışıyor. Bu taktiğin özünü, İstanbul’da seçimlerde alınacak oy oranından daha çok seçim sonrasındaki parti içi tartışmaları, kavgaları ve en nihayetinde liderlik mücadelelerini yönetmek oluşturuyor.
Bu bağlamda, Ankara ve İstanbul özelinde Millet İttifakı’nı canlandırmak, CHP yönetiminin, aday belirleme ve seçim sonrasında parti içinde yaşanacak mücadelenin de kolay yönetilmesi demek.
Bu anlamda Kılıçdaroğlu için ittifak adayı ile seçime gitmek seçim kazanmaktan daha önemli.
CHP yönetimi açısından, İstanbul’da ittifak adayı ile seçime gitmek şu an İstanbul’da oluşan aday adayı enflasyonunu ve parti içi rekabeti de yönetmek anlamına geliyor. Aynı zamanda CHP’nin İstanbul İl Başkanlığının HDP’ye yakın ve sosyalist sol ağırlıklı aday üzerinde ısrarı da böylece engellemiş oluyor.
İttifak adayı ile seçime gitmek, Muharrem İnce’nin İstanbul için adaylık tartışmasının da önünün kesilmesini kolaylaştırıyor.
Bu açılardan bakıldığında, CHP’nin İstanbul’da aday belirleme süreci, 24 Haziran’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri için çatı aday arayışına benzeyecek. Son ana kadar tartışmalar ve arayış sürecek. Ama ortak adayda anlaşılamayacağı için, bir oldubitti ile son anda Kılıçdaroğlu’na yakın, 31 Mart sonrası yeni bir Muharrem İnce vakasına yol açmayacak, bir isim aday gösterilecek.
[Türkiye, 1 Kasım 2018].