Mısır'da ordunun bildirisinin ardından yeni bir sürece girildi. Mısır İslami hareketleri ülkenin bütün şehirlerinde büyük mitingler düzenleyerek gövde gösterisi yapmaya hazırlanıyor.
Gazze sınırı Refah'tan, Libya sınırı Sellum'a, İskenderiye'den Asvan ve Luksor'a kadar yüzbinlerce kişinin bugün sokaklara çıkması bekleniyor.
Ordunun dün yayımlamış olduğu bildirinin ardından on binlerce kişi başkent Kahire olmak üzere ülkenin farklı şehirlerinde sokaklara çıkmış ve Tahrir Meydanı ve İttihadiyye Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde sabaha kadar kutlamalar yapılmıştı.
25 Ocak Tahrir Devrimi'nin intikamı, demokratik süreci baltalama girişimi ve eski rejim kalıntılarının tekrar iktidara dönüşü olarak da yorumlanan bildiri, halkın büyük bir kesimini temsil eden İslami hareketlerin mensupları ve sempatizanları tarafından tepki topladı.
Ülkede 2012 yılı başında yapılan parlamento seçimlerinde İslami hareketleri temsil eden partilerin oy oranının yüzde 71 olduğu hesaba katıldığında, bahsedilen kitlenin büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır.
Bildirinin ardından Tahrir Meydanı üzerinde helikopterlerin Mısır bayraklarıyla dolaşması ve sevinç gösterilerine katılması dikkat çekti. Ordunun içinden bir grubun gösteriyi organize etmiş olabileceği şeklinde yorumlar yapılıyor.
Diğer yandan ordunun "darbe politikalarının uygulanmasına izin verilmeyecek" şeklindeki açıklaması ve ikinci bir bildiri yayımlayarak "bu bir devrim değildir" demesi, Mısır sokağında önemli bir rahatlamaya neden oldu.
Cumhurbaşkanlığı’nın bildiri konusunda bir açıklama yapmaması ve bildirinin değerlendirmeye devam edildiğinin belirtilmesi, Cumhurbaşkanlığı’nın tutumu konusundaki beklentileri ve merakı daha da artıran önemli bir etken olarak algılanıyor. Cumhurbaşkanlığı'ndan dün gece itibariyle bir açıklama bekleniyordu, ancak henüz bu açıklama gerçekleşmedi.
YENİ SÜRECE DAİR 6 SENARYO
Bildirinin ardından başlayan yeni süreç ve yol haritası ile ilgili çeşitli senaryolar üzerinde duruluyor. Özellikle de 6 senaryo dikkat çekiyor:
1. Mursi'nin erken seçim kararı alması ve bu süreçte görevine devam etmesi. Ancak bunun çok zor ihtimal olduğunu söylemek gerekir. Halkın önemli bir bölümü Mursi'nin görev süresinin sona erdiğine inanıyor.
2. Cumhurbaşkanlığı Konseyi kurulması ve Milli Mutabakat Hükümeti oluşturulması. Konsey'de El Baradey, Hamdin Sabbahi ve Amr Musa gibi Ulusal Kurtuluş Cephesi çatısı altındaki partilerin yöneticileri ve ordu temsilcisinin yer alması ihtimalinden söz ediliyor. Bu senaryo üzerinde fikir birliğine varılması durumunda İslami hareketlerin temsilcileri de bunun dışında kalmak istemeyecektir.
3. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın bu süreçte ülkeyi yönetmesi ve bir teknokrat hükümet oluşturulması. Özellikle de "Temerrüd" (İsyan) hareketi tarafından önerilen bir geçiş süreci önerisi olarak biliniyor.
4. Müslüman Kardeşler'in Mursi'nin istifasını sağlaması ve hükümeti elinde tutması. Bu durumda Cumhurbaşkanlığı'nı muhalefet ve askere bırakmış olan İhvan, yine ülkeyi yönetmeye devam etmiş olacak. Bu senaryonun kabul edilebilmesi için İslami hareketlerin yüz binleri sokaklara dökmesi ve milyonluk mitingler düzenlemesi gerekiyor.
5. Müslüman Kardeşler'in, Cemaatül İslamiye gibi Selefi hareketlerle istişare ederek direnişi tercih etmesi. Bu direnişin siyasi olacağı ve tarafların karşılıklı mitingler düzenleyerek halkın iradesinin kendilerinden tarafa olduğunu ülke kamuoyuna ve orduya göstermesi şeklinde gerçekleşmesi
