SETA > Yorum |
FED'in İştahsızlığı

FED'in İştahsızlığı

FED bu hafta, kâinat meselesi haline getirmiş olduğu toplantılardan birini daha gerçekleştirirken, yine faizine dokunmaya kıyamadı ve federal fonlama oranı olduğu yerde kaldı.

FED bu hafta, kâinat meselesi haline getirmiÅŸ olduÄŸu toplantılardan birini daha gerçekleÅŸtirirken, yine faizine dokunmaya kıyamadı ve federal fonlama oranı olduÄŸu yerde kaldı.

Dünya bir tantanayı daha böylece geride bırakırken, ÅŸaşırdık mı derseniz, hayır. Mamafih, ÅŸaşırmamamızı gerektiren mesele, bir Cuma günü çıkagelen bir istihdam verisiyle son günlerde gerginliÄŸin yatışmış ve beklentilerin zayıflamış olmasından ibaret deÄŸil. Bilakis, söz konusu veriyle yine dank eden ve ABD ekonomisine dair zaten var olan acabalar ile Brexit yoÄŸunluklu küresel risk bulutları, doÄŸrusu gölgelerini Haziran'a düÅŸürmüÅŸtü bile. Hatta bu gölgelerin bir kısmı, Temmuz güneÅŸinde de masada olacak.

Åžimdi biraz irdeleyelim: Haziran kararında etkili bir belirleyici olduÄŸunu düÅŸündüÄŸüm global karmaÅŸayı bir yana koyup geniÅŸ bakacak olursak, bir kere FED öncelikle sorumlu olduÄŸu ekonomiden emin olmak istiyor ancak kafası net deÄŸil. Ve bu ne zamandır da böyle… Evet; ABD ekonomisi son yıllarda iyice bir toparlanmadı mı, toparlandı. Bununla birlikte ne ölçüde diye sormamız ve bunu faiz artış gereksinimiyle iliÅŸkilendirmemiz gerekiyor. Daha önce “ABD'de Bayram ve FED” baÅŸlıklı makalemde, size çıktı açığı konusundan bahsetmiÅŸtim. Bugün o sulara yeniden dalmayacak olmakla birlikte; o yazıdan bugüne revize edilmiÅŸ bazı son hesapları baz alacak olursak, ufukta öyle ivedi aksiyon gerektirecek aşırı ısınma emareleri olmadığını ifade etmek mümkün.

Öte yandan daha ayan beyan verilere bakacak olursak, uzun süren aheste beste süreç ile gelinen nokta hakkında ÅŸunları söyleyebiliriz:

  • ABD ekonomisindeki büyüme hızı son dönemde gayet mütevazı iken, iç talepten ve açıkçası tüketiciden beslenir bir hal sergiliyor. Yatırım kanadı ise, biraz kırık bir görünümde… Verimlilik artışı derseniz de, FED'in zihnine bir baÅŸka soru iÅŸareti koyan mesele olduÄŸu söylenebilir.
  • Öte yandan bir diÄŸer kritik veri olan iÅŸsizlik, küresel kriz öncesinden bu yana en düÅŸük oranı kaydederek hoÅŸ bir poz veriyor: %4,7. Amma velakin, burada da istihdam artışı mıdır, varsa da ne cinstir, ya da yoksa iÅŸgücü çekilmesi midir gibi sorular akla geliyor ki, her birinde tatmin seviyesini düÅŸürücü donelere rastlamak mümkün.
  • Tabii bir de, ÅŸu nazenin enflasyon var. Hedef tahtasının ortasındaki 2 rakamına vurması henüz zaman alacaÄŸa benzeyen, ABD'li tüketicilerin enflasyonu... BildiÄŸimiz ÅŸu ki; talebin yanı sıra, dünyanın iki gücü dolar ve petrolün alacağı roller, fiyatların kaderini belirlemeye devam edecek. Ayrıca nicedir gönülsüz giden enflasyonun, beklentileri ne derece ÅŸekillendirdiÄŸi de, bu noktada önemli bir faktör olarak not düÅŸülmeli. Bu arada, dün ben bu yazıyı kaleme alırken, Mayıs manÅŸet enflasyonu Nisan sonrası 0,1 puan gevÅŸemeyle %1 seviyesinde açıklanmakla meÅŸguldü. Çekirdek ise, %2,2 ilan edildi.
DOÄžALI NE?

Sonuç olarak FED'in olayı, fena sayılmayacak bir gidiÅŸat içinde, iç ve dış belirsizlikleri kafasında netleÅŸtirerek faizde ilerlemek olarak özetlenebilir. “Neden bir türlü eli artışa gitmiyor?” sorusunun cevabının temelinde bu yatıyor.

Bununla beraber, ÅŸöyle de düÅŸünenler çıkabilir: Misal, bu hafta faizi 25 puan artırsaydı, kıyamet mi kopardı? Kopmazdı tabii ancak tam da bu noktada, yukarıdakilere ek olarak ÅŸunu düÅŸünmek gerekebilir: Acaba FED ne kadar ileri gidecek? (Gerçi kendisi de ÅŸu an bilmiyor ama) Bir baÅŸka deyiÅŸle, faizde varılacak nokta ne? Nitekim hedef uzak olduÄŸunda daha seri adımlar atılması makulken, menzil kısaysa ağırdan almak anlamlı olabilir.

Mesela burada hemen aklımıza, ABD'nin para politikası meselelerinde mümtaz bir yeri olan Taylor Kuralı geliyor. Detaylarına ve artılarına eksilerine girmeyeyim ancak ilgili formül(ler)de uzun vadeye tekabül eden doÄŸal bir reel faiz oranı vardır. Ekonomiyi potansiyelinde idare eden, denge bir faiz... Çıplak gözle görülmez ama hissedilebilir. Ä°ÅŸte bu oran klasikte sabit kabul edilmiÅŸ olsa da, ABD'deki göstergeler ve tahminler bunun son zamanlarda düÅŸüÅŸ kaydettiÄŸine, tarihi seviyelerin dibine geçtiÄŸine, yani deÄŸiÅŸebildiÄŸine iÅŸaret ediyor.

Ve iÅŸte iÅŸin bu kısmı da bir bakıma, ABD Merkez Bankası'nın faizi daha yavaÅŸ yükseltme güdüsünü güçlendirebiliyor. FED'in gerek iÅŸtahsızlığının, gerekse kullandığı “kademeli” gidiÅŸat ifadelerinin arkasında, bir de bu ilgili faktör saklanıyor.

[Yeni Åžafak, 17 Haziran 2016]