Bu çalışma, Türkiye ve Almanya’nın birbirleri ile potansiyel olarak en çok rekabette bulunabileceÄŸi Balkan ülkeleri ile olan ihracat hacimleri ve ihÂracata konu olan mal kalemlerini kıyaslayarak, iki ülke arasındaki ticari rekabeti mercek altına almakta ve Balkanlarda tamamlayıcı bir rolde mi yoksa rakip mi olduklarını analiz etmektedir.
Türkiye genel olarak AB ülkeleri, özelde de Almanya’nın etki alanına girmiÅŸ olan Balkan piyasalarına nüfuz etme mücadelesine oldukça geç baÅŸlamıştır. Balkan ülkeleri ile yapılan ticaret hacmi ve fasılları incelenÂdiÄŸinde, Almanya’nın pek çok ülkede Türkiye’den açık ara önde olduÄŸu ve Türkiye ile Almanya arasında Balkanlarda ciddi bir rekabetin olmadığı görülmektedir. Ancak bazı fasıllardaki ihracat eÄŸrileri inceleme periyoÂdunda gösterdikleri ivmeyle devam ederse iki ülke sektörlerinin ilerleyen yıllarda bazı pazarlarda ciddi rakip olma potansiyeli mevcuttur.
Türkiye’nin Balkanlardaki ekonomik gücünü artırmak için henüz AlmanÂya ve Avrupa ülkeleri tarafından el atılmamış bakir sektörleri belirleyeÂrek hareket etmesi, bölgedeki ekonomik varlığını güçlendirecek fasıllara yoÄŸunlaÅŸması ve bu ürün gruplarında Balkan ülkelerindeki piyasaları mercek altına alması gerekmektedir. Türk ihracatçıları Balkan ülkeleri ile Türkiye arasında mevcut olan coÄŸrafi yakınlık ve kültürel baÄŸları da fırÂsata çevirerek bu ülke pazarlarına nokta atışı yapmalıdır. Bu ülkelerdeÂki tüketici ve ithalatçıya cazip gelecek kampanya ve fiyatlar sunmalı ve ülke halklarını etkileyecek pazarlama stratejileri geliÅŸtirmelidir. Ayrıca bu giriÅŸimlerde Balkanlarda bulunan Türkiye’ye ait bürokratik unsurların ve STK’ların katkısını almak da önemlidir. Zira Balkan ülkelerinde halen eski yönetim biçimlerinden miras kalan hantal bir bürokratik yapı vardır ve bu yapı hızlı iÅŸ yapmaya alışmış Türk yatırımcı ve tüccarlarının çabuk pes etmesine ve kendilerine baÅŸka pazarlar aramasına neden olmaktadır..