Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından sona eren soğuk savaş yeni ulus devletlerin bağımsızlıklarını kazanmasını beraberinde getirmiştir. Ortaya çıkan yeni bağımsız devletlerle sınır komşusu haline gelen Çin ise tarihsel olarak belirginleşen sınır sorunlarının çözümü için harekete geçmiştir. Barışcıl kalkınma modelini benimseyen bir ülke olarak problemleri diyalog yoluyla çözme niyetinde olan Çin, 1990'lı yılların ortalarına doğru diplomatik girişimlerini artırmıştır. Sınır sorunlarının barışcıl bir şekilde çözülmesinin ardından karşılıklı oluşan güven ortamı Shanghai İş birliği Örgütünün (SİÖ) kuruluş temellerinin atılmasını sağlamıştır. Resmi olarak 15 Haziran 2001'de Beijing'de kurulan SİÖ farklı alanlarda üye ülkeler ile iş birliğini hedeflemektedir. İyi komşuluk, güven, dostluk, bölgesel barış, istikrar, terörizmle ve ayrılıkçılıkla mücadele, siyaset, ekonomi, kültür, teknoloji ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda iş birliğini geliştirmeyi amaç edinen kuruluş günümüzde Çin, Rusya, Kırgızistan, Tacikistan, Kazakistan, Özbekistan, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin üye olduğu bir oluşumdur. Dört gözlemci ve altı diyalog ortağı ile dünya siyasi arenasında önemli bir konuma sahip olan SİÖ, Asya bölgesinde istikrar ve barış ortamına katkı sağlamaktadır. 1996 yılında temelleri atılan SİÖ bölgesel silahsızlanma ve istikrar için Şangay Beşlisi olarak kurulsa da günümüzde siyasi, askeri ve ekonomik olarak kritik bir konuma sahiptir.[1]
BÖLGESELDEN KÜRESELE: SHANGHAI İŞ BİRLİĞİ ÖRGÜTÜ
Sovyetlerin dağılmasının ardından tek süper güç olarak kalan ABD Afganistan, Yugoslavya, Somali, Irak, Libya ve Suriye gibi birçok ülkeye askeri müdahalede bulunmuştur. Dehşet güç dengesi olarak adlandırılan ABD ve Sovyetler arasındaki askeri dengenin ortadan kalkmasının ardından eski dönemde Sovyetlere yakın ülkelerin askeri olarak müdahalelere ve yaptırımlara maruz kalması yeni güç merkezlerinin doğuşunu da zorunlu hale getirmiştir. Asya bölgesinde bölgesel barışa katkı sunmak amacıyla kurulan SİÖ günümüzde küresel bir savunma teşkilatı haline gelmiştir. NATO'ya kıyasla daha pasif konumda yer alan ve kurumsallaşma yolunda yol alması gereken SİÖ, üye ülkeler arasındaki sorunlarla da mücadele etmek zorundadır. Özellikle Keşmir bölgesi nedeniyle Pakistan-Hindistan arasındaki sınır çatışmalarının oluşturduğu güvensizlik ortamı, IŞID ve Taliban gibi terör örgütlerinin Afganistan'daki varlığıyla birlikte bölgesel çatışmaların diğer ülkelere sıçrama olasılığı vardır. Ancak SİÖ'nün temel kuruluş hedeflerinden biri konumunda olan bölgesel barışın korunması ve aşırılıklarla mücadele üye ülkeler arasındaki güven ortamına katkı sağlamaktadır. Özellikle sınır sorunlarının barışçıl yollarla çözümlenmesinin ardından daha fazla öne çıkan SİÖ, Çin'in artan ekonomik gücüne paralel olarak bölgedeki yatırımlarında artmasını sağlamıştır. Çin'in Asya ülkelerine 2005-2019 yılları arasında yaptığı 570 milyar dolarlık yatırımda bunun önemli göstergeleri arasında yer almaktadır.[2]
ASYA MI AVRASYA MI?
Satın alma gücü bakımından dünya ekonomisinin yüzde 30'dan fazlasını oluşturan SİÖ ülkeleri savunma harcamalarında da dünyada kritik bir konuma sahiptir (Tablo 1 ve Grafik 1). Kurulduğu 2001 yılında dünya ekonomisinin yüzde 17'sinden daha azını oluşturan SİÖ ülkeleri günümüzde ekonomik kalkınma alanında Çin öncülüğünde önemli yol kat etmiştir. Dünya ticaretinden yüzde 15'den fazla pay alan ve doğrudan yabancı yatırım stokunda 2 trilyon doların üzerinde bir potansiyele sahip olan SİÖ ülkeleri dünya enerji piyasasını da Rusya ve Orta Asya ülkeleri öncülüğünde domino edebilecek bir konuma sahiptir.[3] Ancak Rusya ve Çin arasında yaşanan rekabetin bir göstergesi olarak siyasi alanda yer alan iş birliğinin ekonomik alanda rekabete dönüştüğü görülmektedir. Rusya öncülüğünde kurulan Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) bunun önemli göstergeleri arasında yer almaktadır. AEB'nin Rusya açısından önemine bakıldığında Sovyetler sonrası yitirdiği etki alanını farklı kurumlar aracılıyla kazanmaya çalıştığı görülmektedir. Bu açıdan enerji kaynakları bakımından zengin bir bölge olarak Orta Asya bölgesi, Rusya ve Çin'in rekabet halinde olduğu bir coğrafya haline gelmiştir. Çin'in enerji sektörü başta olmak üzere Orta Asya ülkelerine yatırımları Rusya'yı bölgede dengelerken, bölge ülkelerinin kalkınma finansmanına da katkı sunmaktadır.[4]
Asya ülkelerinin ekonomik olarak dünyada daha fazla ön plana çıkması sonrası Avrasya kavramının eskiye nazaran geri plana düşmesi ihtimal dâhilindedir. Ancak Çin ve Rusya arasında sağlanan siyasi ve diplomatik iş birliğinin geliştirilmesi ve ekonomik alana yansıması iki kavram arasındaki ayrımların gevşemesini de beraberinde getirecektir.
Tablo 1. Askeri Harcama ve SİÖ (2018)
Askeri Harcama (Milyar Dolar) | Dünyadaki Payı (%) | Silah İhracatı (Milyar Dolar) | Dünyadaki Payı (%) | Silah İthalatı (Milyar Dolar) | Dünyadaki Payı (%) | |
Çin | 250,0 | 13,8 | 1,04 | 3,7 | 1,56 | 5,6 |
Hindistan | 66,5 | 3,6 | 0,046 | 0,16 | 1,53 | 5,5 |
Rusya | 61,4 | 3,4 | 6,40 | 23,2 | 0,026 | 0,09 |
Pakistan | 11,4 | 0,6 | 0,002 | 0,007 | 0,777 | 2,8 |
Kazakistan | 1,61 | 0,08 | - | - | 0,309 | 1,1 |
Kırgızistan | 0,24 | 0,01 | - | - | 0,013 | 0,04 |
Özbekistan | 0,07 | 0,004 | - | - | 0,006 | 0,02 |
Tacikistan | 0,07 | 0,003 | - | - | 0,003 | 0,01 |
Toplam | 391,3 | 21,6 | 7,48 | 27,1 | 4,22 | 15,3 |
KÜRESEL REKABET: NATO VE SİÖ
Amaç, nitelik, nicelik ve kapsam açısından farklılaşan NATO ve SİÖ, dünya yönetişiminde meydana gelen değişimlere göre dönüşüm geçirmektedir. İki kurum arasında benzerlikler olmakla birlikte, NATO tarihsel ve stratejik önemi göz önüne alındığında günümüzde daha etkindir.[5] Ancak 23 yıllık geçmişe sahip SİÖ geçirdiği reformlarla yenilenmekte ve daha kurumsal bir görünüm kazanmaktadır. Asya bölgesi özelinde çatışmaları önleme kapasitesi ile bölgesel bir görünüm sergileyen SİÖ, NATO'ya kıyasla daha az askeri harcama yapmaktadır. Askeri kapasitelerine yakından bakıldığında NATO'nun askeri harcama, üye sayısı, kurumsal yapı ve etki bakımından daha güçlü bir konumda olduğu görülmektedir. Ancak gelecek yıllarda SİÖ'nün reform ve kurumsallaşma kapasitesine bağlı olarak daha fazla ön plana çıkacağı açıktır.
[CRI Türk, 5 Kasım 2019]
[1] Deniz İstikbal, Yükselen Bir Güç Shanghai İş Birliği Örgütü ve Türkiye, (Astana Yayınları: Avrasya Stratejileri: İlişkiler, Örgütler, Politikalar: 2019), s. 281-283.
[2] AEI.
[3] Burada verilen rakamlar Dünya Bankası, IMF, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Enerji Ajansı veriler dikkate alınarak hesaplanmıştır.
[4] Deniz İstikbal, Rejimin Meşruiyeti ve Enerji Güvenliği: Çin Komünist Partisinin Enerji Politikaları, Uluslararası Ekonomi, İşletme ve Politika Dergisi, Cilt: 3, Sayı: 1, 2019, s. 60-64; Gökhan Katıtaş, Avrasya Ekonomik Birliği: Beklentiler ve Gerçekleşenler, (Astana Yayınları: Avrasya Stratejileri: İlişkiler, Örgütler, Politikalar: 2019), s. 75-80.
[5] Sertif Demir ve Ayça Eminoğlu, Küresel Rekabetin Karşılaştırmalı Bir Analizi: Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) VE Shanghai İş Birliği Örgütü (ŞİÖ), Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 52, 2018, s. 115-116..