Malumunuz CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Atatürk ifadesini kullanmaktan rahatsızmış. Bu haberi duyunca hepimiz doğal olarak ne bekleriz? CHP'nin altüst olmasını ve Atatürkçülerin ayağa kalkmasını beklersiniz. Zira hasbelkader sıradan vatandaşın bile Mustafa Kemal ifadesini kullanmasından tedirginlik duyarlar. Bunu "Atatürk" dememe gayretinin bir işareti gibi okumaya kalkışırlar. Durum böyle olunca aynı hassasiyetin Kaftancıoğlu'na karşı da gösterilmesini beklemek en doğal hakkımız. Ama bakıyoruz da yokmuş böylesi bir hassasiyet. Meğerse gösteriden ibaretmiş.
Bakıyorum birkaç gündür etrafa. Kimsenin umurunda değil. Bir iki yalandan ve dolaylı açıklama dışında hiçbir şey duymadık. CHP'nin kurumsal yapısını geçtik. Onlara dair artık söyleyecek çok söz bulamıyoruz. Ve ben şahsım adına CHP'nin zaten belli bir yapı tarafından kontrol altında tutulduğunu ve dolayısıyla kurumsal olarak Kaftancıoğlu'yla aynı kanaatte olduğunu düşünüyorum. Yani CHP zaten Atatürkçü bir parti olmaktan çoktan çıktı. Atatürkçü kimliğiyle bilinen bütün aktörler tasfiye edildiği gibi partiye ideolojik olarak da yeni ve küreselci bir mantık hâkim oldu. HDP ile görüntü vermekten çekinmeyen dahası bu uğurda Suriye'de PKK'ya karşı yürütülen operasyonlara bile karşı çıkan ve aynı zamanda FETÖnün "kontrollü darbe" iddiasını seslendiren bir yapıdan zaten başka bir tavır beklemenin bir anlamı yok.
Ama belki partinin içinde Atatürkçülük hassasiyeti taşıyan birkaç kişi kalmıştır ve onlar en azından bir iki laf eder diye de bekleyebilirsiniz. Tabii ki bu da yok. Ya hiç kalmadılar ya da kendi başlarına gelecek olan tasfiye nedeniyle Atatürkçülüğü değil kendi kişisel kariyerlerini önceleyerek susuyorlar. Hadi onlar kişisel çıkar peşine düşmüş. En azından halihazırda tasfiye edilenler belki bir iki laf eder diye bekleyebilirsiniz. Öyle ya! Zaten dışlanmışsınız. Bu alanı hem kullanır hem de inandığınız ilkeleri savunabilirsiniz. Ama bakıyorum. O da yok. Önder Sav, Onur Öymen gibi CHP'nin içinde kariyer derdi kalmayanlardan da güçlü bir açıklama duymadık. Yeni bir hareket başlattığı iddiasındaki Muharrem İnce bile basit ve dolaylı bir tweet'le işi geçiştirmiş. Tiyatroların korona nedeniyle kısıtlanmasını bile daha çok önemsemiş.
Hadi bütün bunları bir kenara bırakın Atatürkçülük iddiasındaki medyada bile konunun üstü örtülüyor. Bir iki gazete ve bir avuç gazeteci dışında kimse bu konunun üzerine gitmiyor. Sanırım gidenlerin de kulağı çekilecek ve onlar da susacak. Ama bitmedi. Merkez medya ve hatta iktidara yakın medyada bile konu yeterince işlenmedi. Bakıyorum tartışma programlarına falan bu konuya yer bile verilmiyor. Bir AK Parti yetkilisi bu lafı etmiş olsaydı yeri göğü inletirlerdi. Ama söz konusu Kaftancıoğlu olunca çoğunluk dut yemiş bülbüle dönmüş. Hayırlısı artık.
[Sabah, 17 Eylül 2020].