Afrin’de PKK’nın yüksekte tuttuğu retoriğinin altında kaldığını canlı yayında izliyoruz. Zeytin Dalı başladığında savurdukları içi boş tehditler ve şoven böbürlenmeler yerini “yardım çağrılarına” bırakıyor. Önce Afrin’den Vietnam çıkarma hayali kurdular, ardından güvendikleri dağlara kar yağınca medeti dışarıda aramaya başladılar.
Türkiye’nin terörle mücadele ordusunun stratejik konumda bulunan hâkim noktalara öncelik vermesi, iyi çalışılmış ve uzun soluklu bir yol haritası hazırlaması PKK’nın asimetrik stratejisini sürklase etti şimdiye kadar. Adanmışlık ve profesyonelliğin birleşimi, Suriye’deki çatışma haritası için de bir yenilikti. TSK, Jandarma Özel Harekat, Polis Özel Harekat ve çatışmanın zeminini hazırlayan tüm istihbari ve sivil birimler bu adanmışlık ve profesyonellikleriyle oyunun kurallarını değiştirdi. Bu iddia kuru bir milliyetçi analize dayanmıyor elbet. Bir bakalım şimdiye kadar sahada oyun nasıl değişti.
En başta ABD’de “Suriye’de Türkiye’yi kaybetme lüksümüz yok” diyen çevrelere cesaret geldi. Sesleri daha gür çıkıyor şu günlerde. Zeytin Dalı’yla, yani ortaya koyduğu sert gücüyle, Türkiye ABD’ye Kuzey Suriye’ye dair hesaplamalarını Türkiyesiz yapamayacağını gösterdi. ABD ilk defa Türkiye’ye nispeten makul tekliflerle geliyor. İcraatı göreceğiz; fakat bir kıpırdanma var gibi. Bu arada ABD Türkiye’yi birden anlamaya başlamadı, Zeytin Dalı ABD için “uyandırma servisi” görevini ifa etti.
Diğer taraftan PKK balonu hızlıca söndü. Uzun süredir PKK’yı sahanın en etkin silahlı gücü olarak pazarlayanlar, bu günlerde bu mesnetsiz iddialarının altını doldurmakta zorluk çekiyor. PKK ABD’nin akıttığı silahlar, rejimle koruduğu dirsek teması ve en önemlisi ABD’nin hava desteğiyle saha hâkimiyeti kazandı. Hava desteğinin olmadığı birçok noktada perişan oldu. Buna rağmen PKK’nın savaşma kabiliyeti pazarlandı. Zeytin Dalı ise PKK’yı iki gerçekle tanıştırdı. Birincisi, hava desteği olmadan PKK’nın tel tel döküldüğü gerçeği; ikincisi ise “Türk ordusuna karşı şansının olmadığı”. NATO’nun en güçlü ordularından birisi olan TSK’nın imkân ve kabiliyetleriyle PKK’nınkileri kıyaslamak bile akla ziyandı zaten; ama ABD ve diğerleri bu garabette ısrar etti. Şu an Suriye’de devlet dışı aktörler eliyle oyun kuranlar Zeytin Dalı fenomeni üzerine kara kara düşünüyorlar.
İran’ın veya rejimin PKK eliyle sınırlandırılabileceğini düşünenler için de öğretici günlerden geçiyoruz. Bu oyun veya hayal Zeytin Dalı’yla yerle bir oldu. PKK Batı’dan umduğunu bulamayınca soluğu İran’da, rejimde ve Hizbullah’ta aldı. Hizbullah ve İran Devrim Muhafızları, PKK’yı rejime tabi olmaya zorluyor; bu arada Afrin’e şovmen teröristlerini gönderiyor. Konvoy canlı yayında silahlı Bayraktar’la tanışıp dönse de Devrim Muhafızları ve Hizbullah’ın gölgesindeki Liva el-Bakır’dan bir grup ve benzerleri yine büyük laflarla Afrin’e vardı. Hizbullah’ın kanalı El-Meyadin İsrail’i bıraktı, varsa yoksa Afrin. Zeytin Dalı, kimin dost kimin düşman olduğunu herkese açıkça gösterdi. Kuzey Suriye’ye dair denklem herkes için tamamen değişti.
Bu esnada Türkiye sınır hattındaki tampon bölgeyi tamamlamak üzere ve terörle mücadele PKK ve yanında duranlara karşı devam edecek.
[Akşam, 23 Şubat 2018]