SETA > Yorum |
Çatı Aday ve AK Parti'nin Gücü

Çatı Aday ve AK Parti'nin Gücü

Muhalefet partileri bu seçime de AK Parti'nin söylemsel ve stratejik hâkimiyeti altında giriyorlar. Zira Erdoğan karşıtlığı söylemi o kadar tüketildi ki muhalefet partileri tersinden bağımlı hale geldiler AK Parti liderliğine.

Seçimler heyecanı, umudu ve kurtulma isteÄŸini harmanlayan dönemlerdir. Kimi zaman vesayetten kimi zaman krizlerden ve istikrarsızlıktan... Muhalefetin önümüzdeki cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerindeki gündemi ise ErdoÄŸan karşıtlığı, yani ErdoÄŸan'ın liderliÄŸinden kurtulma isteÄŸi.
BaÅŸarıya susamış muhalefet partileri CHP ve MHP'nin çatı aday olarak Ekmeleddin Ä°hsanoÄŸlu'nu seçmesinin temel sebebi de bu defa AK Parti'yi yenilgiye uÄŸratmak.
Ä°hsanoÄŸlu ismi üzerinde uzlaşılmasının muhalefete getirdiÄŸi fırsatlara daha önce deÄŸinmiÅŸtim.
Bu yazımda ise Ä°hsanoÄŸlu'nun adaylığının AK Parti'ye saÄŸladığı imkânlara odaklanacağım.
Muhalefet partileri bu seçime de AK Parti'nin söylemsel ve stratejik hâkimiyeti altında giriyorlar. Zira ErdoÄŸan karşıtlığı söylemi o kadar tüketildi ki muhalefet partileri tersinden bağımlı hale geldiler AK Parti liderliÄŸine.
Bu bağımlılık asimetrik bir iliÅŸki. Hem iktidar hem muhalefet kutuplaÅŸma ile tabanlarını konsolide etse de günün sonunda AK Parti yarıştan bir adım önde çıkıyor.
Yine AK Parti yaÅŸadığımız bütün kutuplaÅŸmaya raÄŸmen hâlâ önemli bir sermayeye sahip: Siyasal sistemi dönüÅŸtürme iradesini temsil etmek.
Ayrıca, AK Parti, Türkiye'nin çevresindeki bölgelerden kaynaklanan meydan okumalarla daha iyi mücadele edebilecek bir siyasal aktör olarak görülüyor.
Durumun özeti ÅŸu: AK Parti hâlâ en reformcu aktör olarak kendini ve liderini sunabilirken muhalefet reaksiyoner bir pozisyona zorlanıyor. Nitekim çatı adayın ErdoÄŸan'a endeksli ÅŸekilde belirlenmesi de bunun göstergesi.
Varılan uzlaÅŸma özünde heyecansız ve pasif. Siyasetin tozuna toprağına bulaÅŸmış bir aday yerine steril bir diplomat ve akademisyen tercih edildi.
CHP tabanındaki Aleviler, Ä°hsanoÄŸlu'nu "Ä°slamcı" diye nitelese de çatı aday merkez sağın eski kodlarına hitap ediyor.
Ä°hsanoÄŸlu'nun kimliÄŸi, Yüksel TaÅŸkın'ın isabetli tespitiyle, merkez saÄŸ, milliyetçi muhafazakârlık ve Ä°slamcılık arasında oluÅŸturulan bir senteze karşılık geliyor. Ve "SoÄŸuk SavaÅŸ dönemine" daha uygun bir kimlik profili.
AK Parti'nin son 12 yılda dönüÅŸtürdüÄŸü merkez saÄŸ siyasetin "Ä°slami" rengine tam da denk düÅŸmüyor. Hatta bu "Ä°slami" renkten rahatsız olmak itibariyle de reaksiyoner.
Seçim meydanlarında uzmanların dizayn ettiÄŸi popülist söylemlerle heyecan uyandırmak için çok az süre kaldı.
***

Arap Baharı sonrası bölgemizde yaÅŸananlar cumhurbaÅŸkanı adayının uluslararası ve bölgesel bir profile sahip olmasını da gerektiriyor. Bu Türkiye'nin çevresinde Ä°slam üzerinden siyaset yapan bölgesel güçlerin rekabeti ile doÄŸrudan ilgili. Ama aynı zamanda AK Parti'nin Türkiye'yi taşıdığı uluslararası aktör olma iddiasının da yerleÅŸmekte olduÄŸunu gösteriyor.
Suudi Arabistan ve Mısır baÅŸta olmak üzere OrtadoÄŸu ülkelerinin seküler elitleri ile yakın iliÅŸkileri olan Ä°hsanoÄŸlu da bölgesel ve uluslararası bir figür.
KuÅŸkusuz Ä°hsanoÄŸlu, CHP ve MHP'nin siyasal tahayyülündeki "pasif aktör Türkiye" beklentisine uygun bir aday. Ancak Ä°hsanoÄŸlu ismi bölgesel siyaset anlamında da siyasi bir heyecan yaratamıyor. Bunun en önemli sebebi ErdoÄŸan'ın OrtadoÄŸu'da halklar nezdinde popülaritesinin olması.
Sözün özü Ä°hsanoÄŸlu profilli bir adayın AK Partiye meydan okuması pek mümkün görünmüyor.

[Sabah, 27 Haziran 2014]