ABD S-400 konusunda Türkiye'yi dört bir koldan sıkıştıracak. Türkiye direnecek. Şöyle madde madde bir değerlendirme yapalım. Amerika neler yapabilir? Türkiye nasıl karşılık verebilir? En fazla konuşulan senaryo Türkiye'nin askeri bir ambargoya uğrama ihtimali. Bu aslında farklı seviyelerde gerçekleşebilir. F-35'lerin teslim edilmemesi ihtimalinden tutun da ASELSAN gibi şirketlerimizin de yasaklılar listesine alınma ihtimaline kadar uzayabilir. Amerika bunların ne kadarını göze alabilir bilemiyoruz ama en azından canımızı yakacak çeşitli adımlar atması kaçınılmaz. Türkiye böyle bir durumu müzakere edebilir. F-35'lerin askıya alınması bize zarar verir ama projeyi de sakatlar. Türkiye'nin muharip uçağa olan ihtiyacı ortada. F-16'ların kullanım süresi en geç on yıl içinde son bulabilir. On yıl içinde çareler üretilebilir ancak kısa vadeli çözümler de gerekli. Özellikle Türkiye'nin çevre şartları düşünüldüğünde durum ürkütücü görünebilir. Ancak hep söylüyorum. S-400 almasak bile Amerika'nın ne yapacağının garantisi yok. Türkiye elindeki sistemlerin en azından kısa vadede sürdürülebilir hale getirilmesinin yollarını aramak zorunda. Amerika F-35'ler dışında da kapsamlı bir ambargoya başvurabilir. Ancak bu henüz çok yakın bir ihtimal değil. Evet isterse yapar ama bunun da Amerikan silah pazarını daraltmak ve Türkiye'yi bütünüyle Rusya ve Çin pazarına açmak ve Türkiye benzeri örneklerin doğmasına zemin hazırlamak gibi bir sonucu olur. Bu nedenle Amerika'nın atacağı bu tür adımlar belki Türkiye'nin canını yakar ancak Amerika'nın Türkiye'yi bütünüyle kaybetmesi sonucunu da doğurur. Azdan az çoktan çok gider. İkinci bir senaryo ise Türkiye'nin NATO'dan dışlanması konusu. Bu en azından şimdilik gerçekçi bir senaryo değil. Bilen bilir. NATO, ülkelerin alındığı veya dışlandığı bir kurum değil. Amerika kendisi NATO'dan çıkmadan Türkiye'yi dışlayamaz. Bunu yapmak da NATO'yu bitirmek demektir. Eğer Amerika NATO'yu bitirecekse, o zaman zaten yapacak pek bir şey yok diyebiliriz. Henüz seslendireni duymadım ama daha karamsar dördüncü senaryo ise Amerika ile Türkiye'nin çatışması ihtimali. Bu da en azından şimdilik çok gerçekçi değil. Zira Suriye ve Venezuela gibi yerlere bile doğrudan müdahaleden kaçınan Amerika Türkiye'ye saldıracaksa zaten bu kadar şeyi konuşmaya da ihtiyaç yok demektir. Geriye kalır en gerçekçi senaryo. Amerika Türkiye'yi ekonomi sopasıyla tehdit etmek isteyecektir. Türkiye en çok bu senaryoya hazırlanmak zorunda. Konunun uzmanı değilim ama bunun da canımızı yakacağı çok açık. Bizi batırmasa da zora sokar. Ancak şunu da söylemek lazım. Türkiye artık Rubicon'u geçti. Buradan dönüşün sadece ekonomik değil stratejik maliyeti de olacaktır. Ekonomik baskı nedeniyle stratejik ihtiyaçlardan vazgeçmenin tamir edilemez sonuçları olur. Ekonomi düzelir ancak stratejik kayıplar geri gelmez. Bu nedenle ekonomik baskıya hazırlanıp konuyu müzakere masasında tutmakta fayda var. S-400'ler gelene kadar direnen Türkiye daha sonra çok daha geniş bir manevra alanına sahip olacaktır.
[Sabah, 16 Nisan 2019].