Türkiye 2002'den bu yana Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti iktidarları ile baş döndürücü bir değişim yaşadı.
Türkiye değişirken birilerinin hala yıllar önceki yerlerinde sayması ise ibretlik. Erdoğan karşıtlarından
bahsediyorum. Cumhurbaşkanı'nın
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı
olduğu günden beri ne Erdoğan'ı
anladılar ne de onu Erdoğan yapan
dinamikleri.
Eğer anlamış olsalardı bugün hala siyaset mühendislikleri ile onun karşısına aday çıkartmaya çalışmazlardı. En temel hataları cumhurbaşkanını küçümsemek oldu.
Yıllardır ülkenin etinden, sütünden faydalanmaya, bir asalak gibi toplumun sırtından geçinmeye, ortaya bir iş koymadan devamlı kazanmaya alıştıkları için çalışanın, üretenin, hizmet edenin, halka temas edenin başarısını bir türlü anlamadılar.
Cahil halkın Erdoğan'ın boyuna posuna, sesinin tonuna, kaşına gözüne oy verdiğini düşündüler. Halk kandırılmaya müsait bir yığındı onlara göre, Erdoğan da başka bir kabiliyeti olmayan ancak bu kandırma işini iyi beceren bir siyasetçi. Erdoğan'ı yenilgiye uğratmak için yaptıkları tüm planlar, temelde bu yanlış hesaba dayandı. Halkı cahil, Erdoğan'ı da bu cehaletten beslenen bir politikacı zannettikleri için "biz ne yaparız da bu halkı Erdoğan gibi kandırırız" çabasına düştüler. Hep siyaset mühendisliği peşinde koştular. Yalan ve iftira ile cahil belledikleri halkı kandırmaya, kendilerince Erdoğan'ı halkın gözünden düşürmeye çalıştılar. Şimdi 24 Haziran seçimlerine giderken yine aynı şeyi yapıyorlar. Erdoğan'ın karşısına "Erdoğan gibi" bir aday koyarsak kazanırız zannediyorlar. Muhafazakâr, merkez sağdan oy alabilecek, toplumun geneline hitap edebilecek aday arayışları bu yüzden. Mantık çok basit: seçmen Erdoğan'ı sadece muhafazakâr olduğu için tercih ediyor.
O zaman karşısına muhafazakâr bir rakip çıkartalım. Böylece Erdoğan'ı değil onu seçerler.
Türk siyasetinden onlarca muhafazakâr siyasetçi geçti. Seçmen neden diğerlerine değil de Erdoğan'a bu kadar teveccüh gösterdi? Bu soruyu sormaktan ve cevabını vermekten acizler. AK Parti'de Erdoğan'la birlikte siyaset yapan onlarca isim var. Bunların bir kısmının yol arkadaşlığı devam ediyor, bir kısmı ise yoldan ayrıldı. Peki, neden hiç birisi Erdoğan'a alternatif olamadı. Dahası muhafazakâr seçmen diğer muhafazakâr siyasetçileri hep Erdoğan'a karşı olan tutumlarıyla değerlendirdi. Erdoğan'ın yanında yer alanı sevdi, Erdoğan'ı zor günde yalnız bırakanı, karşısına geçeni, karşısına geçmese bile sessiz kalanı eleştirdi.
Hatta ihanetle, davayı satmakla, kişisel ikbal peşinde koşmakla suçladı.
Şimdi bir zamanlar sahip olduğu popülaritesini Erdoğan'ın yanında olmaya borçlu olan aktörlerden, Erdoğan karşısına aday çıkartmaya çalışıyor muhalefet.
Kibir gözlerini kör ediyor. Baksalar bile göremiyorlar.
Erdoğan'la millet arasındaki ilişkinin tabiatını anlayamıyorlar. Erdoğan tam da bu operasyonlara hedef olduğu için kazanıyor.
Operasyon çekmediği, kendisine çekilen operasyonları ise her seferinde milletin desteği ile bozduğu için seviliyor. O, şu, bu olmaya çalışmadığı için samimi bulunuyor.
Kızınca da, gülünce de, başarılı olunca da, özeleştiri yapınca da sahici olduğu için destekleniyor. Seçmen Erdoğan'ı da, mühendislik ürünü olan taklitlerini de tanıyor, biliyor!
CEVABI BELLİ SORU
2007 yılında cumhurbaşkanının eşi başörtülü olmasın diye cumhuriyet mitingi yapanlar kimlerdi? Eşi başörtülü olduğu için cumhurbaşkanı olması istenmeyen aday kimdi?
.
[Takvim, 25 Nisan 2018]