TCMB Başkanı Naci Ağbal'ın 2021'de izlenecek para ve kur politikasına dair yaptığı sunum oldukça net mesajlar içerdi. Başkan Ağbal dört noktanın üzerine vurgu yaptı:
- Enflasyonla kararlı ve azimli biçimde mücadele edilecek.
- Rezervler güçlendirilecek.
- Politika faizi temel araç olacak.
- Politika iletişimi ve veri paylaşımına daha fazla önem verilecek.
TCMB uzun zamandır faizleri kademeli olarak değiştirmek yerine yüksek oranlı harekeler üzerinden para politikasını şekillendiriyordu. Bazı kararların geç veya erken alınması, para politikasının etkinliğini azaltıyordu. Bu sunumdan TCMB'nin yeni dönemde para politikasındaki değişimleri kademeli ve zamanında gerçekleştireceğinin sinyallerini aldık. Para politikası tutarlı ve proaktif ilerlediği müddetçe, reel faizleri çok yüksek seviyelere çıkartmaya gerek kalmadan enflasyonun beli bükülebilir.
Kredi genişlemesine dayalı talep enflasyonuyla mücadele etmek için TCMB'nin elinde çeşitli politika alternatifleri mevcut. Gelecek yıl TCMB'yi en fazla zorlayacak faktör, arz enflasyonu olabilir. İklim koşulları ve küresel gelişmelere bağlı olarak gıda, enerji ve hammadde fiyatlarında yaşanabilecek artışları para politikası araçları ile frenlemek mümkün değil. Eğer arz bacağında çok sürpriz yaşanmazsa, gelecek yıl enflasyonla mücadelede TCMB'nin eli rahatlar.
Maliye Politikalarına Kayış
Enflasyonu dizginlemek gerekli. Ancak bir taraftan da salgınla boğuşan reel sektörün gerçeklerini göz ardı edemeyiz. İstihdamın bel kemiği olan KOBİ'lerin bir süre daha desteğe ihtiyacı var. Ama artık desteği gevşek para politikası ve kredi mekanizması yoluyla veremeyeceğimiz ortada. Para ve maliye politikalarının bazı noktalarda koordineli hareket etmeleri bazen de birbirlerinin eksikliklerini tamamlamaları gerektiği bir durum söz konusu. Oldukça hassas bir denge.
Para politikasında sınıra ulaştığımız noktada devreye kaçınılmaz olarak maliye politikaları girecekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu haftaki kabine toplantısı sonrasında bu konuya dair müjdeli haberler verdi. Reel sektöre üç aylık kira desteği, vergi indirimlerinin süresinin uzatılması ve hibe şeklinde verilecek doğrudan esnaf destek ödemesi gibi maliye politikaları, esnafa hem maddi hem de psikolojik destek sunacak.
Salgının ikinci dalgasında reel sektörün önüne büyük hacimli kredi paketleriyle gitmenin artık faydasından çok zararı dokunurdu. Şirketlerin önünü net göremedikleri bir ortamda belli bir noktadan sonra düşük faizli kredilerin de çok bir anlamı kalmıyor. Sonuçta şirketlerin daha büyük bir borç yükü altında ezilme riski var. Öngörülebilir politikalarla piyasalardaki belirsizlik bulutlarını dağıtmak ve ciro kaybını telafi etmek için olabildiğince şirketlerin maliyetlerini hafifletmek böylesi zor bir dönemde kamunun reel sektöre verebileceği en büyük desteklerdir.
Zamana İhtiyaç Var
Finansal istikrar için dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi ve rezervlerin güçlendirilmesi şart. TCMB'nin bu iki alanda mesafe alması için zamana ihtiyacı olacak. Son haftalardaki politika değişimlerinden sonra yabancıların TL varlıklara ilgisi artsa da Türkiye'deki yerleşiklerin dolarizasyon inadı henüz kırılamadı. Grafikten görüleceği üzere, yerleşiklerin yabancı para cinsinden mevduatlarındaki artış hızı yavaşlasa da trend hâlâ pozitif. Gelişmiş ülke merkez bankaları bir süre daha düşük faiz politikasını sürdürmek zorunda kalacakları için gelecek yıl döviz piyasalarında zaman gelişmekte olan ülkelerin lehine işleyecek. TL'ye yatırımı cazip kılacak politikaları ne derece sürdürebilir ve enflasyon beklentilerini ne kadar hızlı geriletebilirsek, tersine dolarizasyon ve rezerv biriktirme hedeflerinde başarıya o kadar yaklaşırız. İçeride reform heyecanını canlı tutmak dışarıda ise diplomatik hamlelerle yaptırımlara yönelik riskleri dağıtmak, TL'ye olan ilgiyi artırır.
[Sabah, 20 Aralık 2020]