SETA > Perspektif |
Perspektif GSYH 2011- 2 Çeyrek Değerlendirmesi

Perspektif: GSYH: 2011- 2.Çeyrek Değerlendirmesi

Talep daralması nedeniyle başta 2011 yılında ve özellikle de 2012 yılında AB ülkeleri ekonomilerinde durgunluğun yaşanacağı konusunda güçlü beklentiler mevcuttur.

Talep daralması nedeniyle başta 2011 yılında ve özellikle de 2012 yılında AB ülkeleri ekonomilerinde durgunluğun yaşanacağı konusunda güçlü beklentiler mevcuttur.

Büyüme ve Süreklilik

Ekonomide gerçekleşen büyümenin altında yatan faktörlerden belki de en önemlisi, uygulanmakta olan ekonomi politikalarına piyasa aktörleri tarafın­dan verilen güvenin devam etmesidir.

Perspektif'in Tamamını İndirin

Bu yüzden, küresel krizin devam ettiği dönemlerde özel sektör ve uluslararası yatırımcılar yatırım yapmaya devam etmiştir. Özel sektör ve uluslararası yatırımcılar ta­rafından gerçekleştirilen bu yatırımlar bir yandan ekonomide üretim kapasitesini artırırken, diğer yan­dan talep yoluyla ekonomik büyümeyi de hızlandır­mıştır. 2011 yılın ilk yarısında özel sektör tarafından gerçekleştirilen yatırımlarda görülen artış, Türkiye ekonomisinde güçlü büyüme trendinin devam ede­ceğinin bir göstergesi olmuşturTürkiye’nin ekonomik büyümede başardığı bu tren­din sürekli olabilmesi için, ekonomik büyümeyi kı­sıtlayan tasarruf yetersizliği ve rekabet eksikliği gibi temel sorunlara çare bulunmalıdır.Ayrıca, küresel ekonomik krizin özellikle de AB ülke­lerinde derinleştiği bu dönemde ekonomik büyü­me üzerinde tehdit olarak algılanan cari açık soru­nun olumsuz etkisini minimum seviyeye indirmek için üretim ve ihracatın ithalata olan bağımlılığının azaltılması, ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi, Ar-Ge’ye dayalı katma değeri yüksek ürünlerin üretil­mesi ve ara malı ve yatırım mallarında yurtiçi üretim kapasitesinin artırılması önem arz etmektedir.

SONUÇ

Cari açığın azaltılması için iç talebin yavaşlatılması amacıyla alınan tedbirlerin üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını olumsuz etkilese de özellikle ihracatta meydana gelecek artış ekonomik büyümenin kesintisiz devam etmesine katkı sağlayacağı beklenmektedir.

Ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi ve cari açığın azaltılması ancak ihracat artışı ile sağlanacaktır. Ancak, ihracatın büyük kısmının gerçekleştiği AB ülkelerinde devam eden borç krizinin bu ülkelerde kemer sıkma politikaları nedeniyle devam eden bütçe kısıntıları, harcamaların azaltılması ve bunun sonucunda genel olarak talebin düşmesine neden olacağı tahmin edilmektedir. Talep daralması nedeniyle başta 2011 yılında ve özellikle de 2012 yılında AB ülkeleri ekonomilerinde durgunluğun yaşanacağı konusunda güçlü beklentiler mevcuttur. Eğer küresel ekonomik krizin olumsuz etkileyeceği dış pazarlarda daralma olursa kısa dönemde meydana gelecek bu daralmayı ikame etmek için iç talebe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulacaktır. Çünkü AB ülkelerinde ve ABD’de devam eden küresel ekonomik krizden Türkiye’nin etkilenmemesinin en büyük sebebi hem yatırımcı hem tüketici açısından ülkede devam eden güven ve istikrar ortamının uzun süredir süreklilik arz etmiş olmasıdır..