[Takvim, 2 Haziran 2018]
Değişen Yok
Seçime üç hafta kaldı. İki hafta kala kararsızların dağılmasını bekleyebiliriz.
Paylaş
Seçime üç hafta kaldı. Bana sorarsanız kritik dönemeç son iki haftadır. İki hafta kala kararsızların dağılmasını bekleyebiliriz. O saatten sonra elimize gelecek anketler daha sağlıklı olacaktır. O zaman daha sağlam seçim öngörüleri yapmak mümkün olur. Şimdilik herkesin yaptığı tahminler genel kanaatinden ibarettir.
Zaten anket şirketleri de birbirlerinden kopya çekiyor. Ortada iddialı bir anket bulmak zor. Böyle olunca herkes kafasına göre seçim tahmini yapabiliyor.
Bu belirsizliği lehine çevirmek isteyen muhalefet belirsizlik üzerinden yoğun bir kampanya yürütüyor.
Özellikle sosyal medyaya bakarsanız, muhalefetin çok başarılı olduğunu bile düşünebilirsiniz. Bakıyorum yine aynı iddialar. Bu sefer çok farklıymış. Bu sefer hava dönmüş. Bu sefer kazanacaklarmış. Kaç seferdir bilmiyorum ama her seferinde böyle oluyor. Muhalefet öyle bir yaygara koparıyor ki, daha önce buna şahitlik etmemiş kimseler gerçekten muhalefetin kazanabileceğini düşünebilir.
Ama biz bu durumla ilk kez karşılaşmıyoruz. Sesi kendinden çok çıkan muhalefet her seçim öncesinde bu yoğun baskıyı yapar. AK Parti seçmeni ise işini sandıkta yapar.
Her seçim sonra muhalefetin yeminli kalemleri "Hani kazanacaktık" diye sorar. Ondan sonra kimi "kömür der kimi "makarna."
Bir siyasi çizginin bu kadar çok kaybedip buna rağmen ümidini yitirmemesi mantıklı ve rasyonel bir durum değil. Çok uzun süredir söylemeye çalışıyorum. Muhalefet hala kendisinin siyasi üstünlüğü fikrini bırakabilmiş değil. Hala Türkiye'yi geriye çevirmenin peşinde. Eski vesayetçi sistemin imtiyazlarını üretmeye çalışıyor.
Yıllarca ellerinde bulunan basın yayın kurumlarının etkisini kullanarak bu milleti yok saydılar. Şimdi de sosyal medyada örgütlü hareket etmenin keyfini sürüyorlar. Genelde böyle oluyor. Çoğunluklar şansını sandıkta denerken, azınlıklar başka yöntemlerle güç devşirmeye çalışır. Azınlıklar örgütlendiğinde belli mecralarda çoğunluğu bile baskı altına alabilirler.
Öyle de oluyor. Basın yıllarca bu ülkede milletin değerlerine küfür etti.
Milletle alay etti.
Ama eskinden bu millet sandıktan kendi iktidarını çıkarsa da vesayet sistemi sayesinde o iktidar görev yapamaz hale getiriliyordu. Şimdi bu değişiyor. Hem iktidarda hem basın dünyasında bir dönüşüm yaşanıyor.
Toplumla uyumlu hale geliyor. Kısa sürede olacak şeyler değil bunlar.
Daha da zaman alacaktır. Bu zamanı kendi lehine kullanan muhalifler bilgi üretimi üzerinden topluma baskı yapmaya devam ediyor.
Fakat bunca zamandır öğrenemedikleri şu. Bu baskıyı yaptıkça kazanamıyorlar. Aksine milletin öfkesini biriktiriyorlar.
Belki de sandığa gitmeyecek insanlar bu öfke nedeniyle sandığa gidiyor ve kendi iradesine yakın iktidarı destekliyor. Halbuki böyle baskı yapmak yerine doğru düzgün kampanya yapsalar belki uzun vadede şansları olabilir. Ama yok duramıyorlar. Atatürkçü Düşünce Derneği hala darbe şakşakçılığı yapıyor. Hala "Erdoğan'ı indireceğiz" diye kampanya yapıyorlar. Hala "Hesap vereceksiniz" diye küstahça twitler atabiliyorlar. Bakın CHP'nin adayına.
Verdiği bütün seçim vaatleri yapmak üzerine değil bozmak üzerine. Geçmişe dönmekten başka bir şey hayal edemiyor.
Yani ortada yeni bir durum yok.
Dolayısıyla seçim sonuçlarında da değişim olmasını beklemek için bir gerekçe yok. Bekleyip göreceğiz..
Etiketler »
İlgili Yazılar