İran’ın nükleer çalışmaları uzun yıllar boyunca uluslararası siyasi gündemi meşgul etmiş ve ülkeyi ciddi zorluklarla yaşamak zorunda bırakmıştır. İran, nükleer çalışmaların tamamen barışçıl amaçlarla yürütüldüğünü iddia ederken Batı buna şüpheyle yaklaşmış ve çalışmaların durdurulması için İran’a çeşitli yollardan baskı uygulamıştır. Batı, tüm sınırlama ve ambargolara rağmen İran’ın nükleer faaliyetlerine engel olamamış bilakis İran bu alandaki çalışmalarını oldukça ilerletmiştir. Öte yandan İran, nükleer faaliyetlerinden dolayı karşı karşıya kaldığı ambargolardan nefes alamaz duruma gelmiştir. Karşılıklı restleşmelerle yıllar geçmesine rağmen kazanan olmamış ve taraflar müzakere masasına oturmanın gerekliliğini görmüştür.
Haziran 2013’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi beş ülke ve Almanya ile İran arasında İran’ın nükleer enerji çalışmalarıyla ilgili müzakereler başlamıştır. Ertelemelerle bugüne kadar gelen müzakere sürecinde son olarak 2 Nisan 2015’te ortak mutabakat metni açıklanmış ve nihai anlaşmanın da Haziran 2015 sonunda imzalanması kararlaştırılmıştır. Müzakere sürecinin sonuçları bakımından sadece İran’ın nükleer enerji çalışmalarıyla ilgili olmadığı hatta nükleer enerji meselesini aşarak Ortadoğu’da önemli değişim ve sonuçlara yol açacak potansiyele sahip olduğu aşikârdır.
“İran ve Batı Arasında Nükleer Mutabakat Jeopolitik Karmaşa” başlıklı çalışma P5+1 ülkeleri ve İran arasındaki nükleer enerji konusundaki uzlaşının arka planını, ne anlama geldiğini, çetrefilli noktalarını ve gerek İran iç politikası gerekse Ortadoğu siyaseti bakımından muhtemel sonuçlarını ele almaktadır. 2010’un sonlarından bu yana suların durulmadığı Ortadoğu’da dengelerin yerine oturması bakımından müttefik olmasa dahi Batı ile müzakere edebilen bir İran’ın varlığı önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra İran’a uygulanan ekonomik ambargoların kalkması sadece İran ekonomisini değil bölge ekonomisini de canlandıracaktır. Bununla birlikte akılda tutulması gereken konu nükleer enerjiye dair müzakerelerde henüz son sözün söylenmediği ve sürecin her türlü ihtimale açık bir şekilde devam ettiğidir.