Sosyo-ekonomik eşitsizliklerin siyasi, ekonomik ve sosyal yapı üzerindeki etkisi, bu eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için politika üretilmesini zorunlu kılmıştır. Geçmişten günümüze gücünü artırarak güncelliğini koruyan bu probleme dair çözüm önerileri, 2000’li yılların da başlıca gündem maddesi olmaya devam etmektedir. Ülkelerin ekonomisini ve siyasi istikrarını tehdit eden, gelecekte de aynı şekilde siyasi ve ekonomik gücünü belirleyen sosyo-ekonomik adaletsizliğe çözüm bulmak için uygulanan sosyal yardımlar, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de siyasetin ve ekonominin önemli konularından birisidir.
2002 öncesinde sosyo-ekonomik eşitisizliklerin azaltılmasından ziyade, eşitsizlikleri görünür kılmamak için yürütülen sosyal yardımlar, 2002 sonrasında köklü bir değişim geçirmiştir. Değişim yalnızca sosyal yardımların niteliğinde ve niceliğinde olmamış, sosyal yardım anlayışında da tam anlamıyla bir devrim gerçekleşmiştir. Zihniyet değişiminin kolay olmadığının açık bir göstergesi olarak, sosyal yardımların "makarna-kömür"le eş tutulması ve sosyal yardım kullanıcıları için yapılan "makarna-kömür seçmeni" nitelemesi gösterilebilir. Bugün, objektif kriterlere göre sosyal yardımların "vazgeçilmez bir hak" olarak kabul edildiği 13 yıllık süreç, geçmiş dönemdeki sosyal yardım uygulamaları ve ülkenin ekonomisiyle birlikte sosyal dokusunu da belirleyecek bir politika aracı olan sosyal yardımların etkinliği üzerinde çalışma yapma gerekliliği ortaya çıkmıştır..