Avrupa’da radikal sağ seçimlerde ve daha da önemlisi siyasette uzun soluklu bir “başarı”nın keyfini sürüyor. Farklı geçmişler, siyasi yollar ve ideolojik profillerden gelen yerleşik (ama her daim intibak eden) partiler ve yeni hareketler zamanla “ana akım” siyasi sisteme ve topluma karşı birleşik ve ciddi bir meydan okuma olarak ortaya çıktı. Özellikle 2000’lerin başlangıcından itibaren artan varoluşsal güvensizlik ile kimlik ve refahla ilgili popüler endişeler radikal sağın getirdiği popülist mesaj için bereketli bir zemin hazırladı. Daha da ürkütücü olan ise birtakım radikal sağın temel argümanlarının (özellikle göçmen karşıtı, İslam karşıtı, düzen karşıtı, AB karşıtı eleştirileri) gitgide “ana akım” olmaya başlaması; bir başka deyişle, toplumun büyük kesimleri tarafından kabul edilerek “ana akım” siyasi söyleminin bir parçası olması ve böylece “aşırıcılık” ve “ana akım” arasındaki geleneksel çizginin muğlaklaşmasıdır. Bu çalışma Avrupa’da radikal sağın siyasi kılavuzlarını, ideolojik özelliklerini ve güncel stratejilerini incelerken aynı zamanda “ana akım” aktörlerin onlara karşı ne tür cevaplar ürettiklerini de incelemektedir. Analiz radikal sağın başarısının sadece “ana akım” siyaset ve topluma karşı kritik bir meydan okuma olduğunu değil, aynı zamanda onun karmaşık bir problemi olduğunu öne sürmektedir.
Analiz: Avrupa'da Radikal Sağın Yükselişi
Analiz, Avrupa'da radikal sağın siyasi kılavuzlarını, ideolojik özelliklerini, güncel stratejilerini ve ana akım aktörlerin onlara karşı ne tür cevaplar ürettiklerini inceliyor.
Paylaş
Etiketler »
İlgili Yazılar