24 Haziran seçimleri Türkiye siyaseti açısından bir dönüm noktasını işaret etmektedir. Cumhurbaşkanlığı sistemine bu seçimlerin ardından geçilecektir. Seçimler ilkleri barındırmaktadır. Milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri eş zamanlı yapılmaktadır. Partiler seçimlere kurdukları ittifaklarla girmektedir. İttifak içinde olan küçük partilerin baraj sorunu yoktur. Partilerin aldığı oyların ötesinde ittifak içindeki bazı partiler ittifak düzenlemesindeki oy hesaplama yöntemi açısından avantajlı hale gelebilecektir. Bu seçimlerde yürütmenin başının seçilebilmesi için yüzde 50’nin üzerinde oy almak gerekmektedir.
AK Parti 24 Haziran seçimlerine MHP ve BBP ile “Cumhur İttifakı” çatısı altında girmektedir. Bu ittifakı oluşturan partiler Türkiye’nin maruz kaldığı yerel ve küresel saldırıların bertaraf edilmesi ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kurumsallaşması hedefleriyle seçim kampanyasını yürütmektedir. AK Parti on altı yıllık iktidarı boyunca sürdürdüğü siyasi, ekonomik ve toplumsal dönüşüme ek olarak Cumhurbaşkanlığı sistemini kurumsallaştırma ve Türkiye’nin kalkınmasını hızlandırma hedefleriyle seçmenden oy istemektedir. Ayrıca AK Parti gelecek vizyonu açısından 2023, 2053 ve 2071 Türkiye’sinin gelecek nesillerine temelleri sağlam, yapısal sorunlarını çözmüş, küresel bir güç haline gelmiş bir Türkiye söylemiyle seçime hazırlanmaktadır. Bunun yanında yeni siyasal sisteme geçişi kampanyanın odağına koyarak “güçlü meclis”, “güçlü yürütme” ve “güçlü Türkiye” söylemini öne çıkarmaktadır.
Bu analizde AK Parti’nin 24 Haziran seçimlerine yönelik hazırlık siyaseti ele alınmaktadır. Analizin odağını 15 Temmuz’dan bugüne Türkiye’nin içinden geçtiği sürece karşı AK Parti’nin ürettiği siyasetin genel hatları oluşturmaktadır. Ayrıca analizde Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kabulünün ve sonrasında oluşan seçim ittifaklarının 24 Haziran seçimlerine nasıl etki edeceğine cevap aranmaktadır. Seçim manifestosu ve beyannamesi merkeze konularak 24 Haziran için AK Parti’nin öne çıkan yönleri de analize dahil edilmiştir..