Türkiye’nin dış politikasındaki öncelikli konu başlıklarını geçtiğimiz birkaç yılda olduğu gibi 2016 yılında da Ortadoğu’daki meseleler teşkil etti. Başta Suriye ve Irak olmak üzere bölgedeki sıcak çatışma ve istikrarsızlıklar, Türkiye’nin bölgesel aktörlerle ilişkilerini etkilemesinin ötesinde kendi iç dinamikleri üzerinde göç, terörizm ve ekonomi gibi alanlarda da belirleyici oldu. Türkiye’nin AB, ABD ve Rusya gibi üçüncü taraflarla olan ilişkileri de çoğunlukla Ortadoğu meseleleri üzerinden şekillendi. Örneğin Ortadoğu’daki otorite boşluğu ve sıcak çatışma ortamında zemin bulan ve Türkiye’de kanlı eylemler gerçekleştiren terör örgütlerinin zaman zaman Batı ülkelerinden sempati, destek ve hatta himaye görmesi Ankara ile Batılı siyasetçiler arasında tartışmalara neden oldu. Ortadoğu’daki krizlerin beslediği uluslararası gocun önlenmesi yıl içerisinde Türkiye, AB ve Balkan ülkeleri arasındaki ilişkileri etkileyen önemli bir konu başlığı oldu. Suriye gündemi sebebiyle bir önceki yılın sonlarında krize giren Türkiye-Rusya ilişkileri ancak yılın ikinci yarısında normale dönerken Kremlin’in Suriye rejimi ile ittifakını devam ettirmesi ilişkilerin daha da güçlenmesinin önünde bir engel teşkil etti.
Yıl içinde Türkiye’nin yaşadığı en önemli olay olan 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’nin dış ilişkilerine yansımaları da oldu. Darbe girişimi karşısında Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Balkan ve Körfez ülkelerinden Türkiye’ye güçlü destek geldi. Batı dünyasında darbe girişiminin olduğu gece sergilenen “bekle gör” tavrı, ABD’nin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen’in iadesi konusunda isteksiz hareket etmesi ve AB çevrelerinden olağanüstü hal (OHAL) önlemlerine karşı gelen tepkiler, Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinde zaman zaman pürüzler meydana getirdi. 15 Temmuz’un akabinde Türkiye girişimin yurt dışında anlatılması, firari durumdaki FETO mensuplarının iadesi ve bu yapıya bağlı kuruluşların kapatılması yönünde yoğun bir diplomatik caba gösterdi..