Amerika'daki gösterilerin hala polis şiddetine karşı yapıldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Mesele artık bambaşka bir yere savrulmuş durumda.
Malumunuz bir siyahi ilk kez bir polis tarafından öldürülmüş değil. Ve göstericilerin büyük çoğunluğunun maalesef umurunda bile değil. Onlar buradan başka bir siyasal zafer devşirme peşinde.
Göstericiler, yağmacılar veya ayaklanmacılar her ne derseniz deyin farklı tipteki gruplardan oluşabilir. Bu sizi aldatmasın. Bu tür durumlarda tekil örnekler hiçbir şey ifade etmez. Asıl bakmanız gereken eylemlerde motor görevini kimin yaptığıdır. Ve bu işin motoru ulus devletlerin sınırlarını yıkmak isteyen küresel sermayedir.
Trump ANTIFA (yani anti-faşist) adlı bir örgütün ismini kullanıyor. ANTIFA Suriye'de PYD'den eğitim alan aşırılıkçı sol bir örgüt. Ve muhtemelen bu gösterilerin de ana yüklenicilerinden birisi. Trump zaten bu örgütün terörist listesine alınacağını açıkladı. İnşallah PKK ile olan ilişkisini de göz önünde bulundurur.
Trump siyaseten somutlaştırmak için bu ismi zikrediyor ama ANTIFA yalnız değil. Zira bu tür örgütlerin artık uluslararası işbirliği halinde çalıştığı ortada.
Tüm dünyada hem aşırı sağ hem de aşırı sol uluslararası örgütlenmelere gidiyor.
Aşırı solun koruyucu ve kollayıcılığını ise sol liberalizm yapar hale geldi. Çevrecilik ve LGBT meselesi gibi kavramların etrafında bir uluslararası kamuoyu yaratılıyor. CNN, New York Times, Washington Post gibi uluslararası medyanın köşe taşları da bu propagandanın borazancısı durumunda.
Fakat hepsinin üzerinde küresel sermaye var. Farklı türlerdeki grupların çeşitli duyarlılıklarının üzerine binen küresel sermaye dünyada yükselmekte olan milli devlet arayışlarına savaş açtı. Eskiden bu küresel sermaye Amerikan devletini büyük oranda kontrol ederdi. Ancak kalabalıklar artık buna itiraz ediyor. Küreselleşmeyi değil yerelleşmeyi tercih ediyor. Trump gibi isimler seçilebiliyor. Trump'ı sevmeyebilirsiniz ama Trump kendi ülkesinde kendi çıkarları çerçevesinde bu küresel sermeye ile mücadele ediyor.
Dikkat ederseniz polis şiddetine karşı başlayan bir eylem bir anda Trump'ı iktidardan devirme arayışına dönüverdi. CNN yayınlarını izleyecek olursanız neyi kastettiğimi anlarsınız. PKK ilintili ANTIFA'nın yanına FETÖ'cüler de eklendi. Demokratlar da mümkün olduğunca kire pasa bulaşmadan bu işten karlı çıkmanın peşinde. Birbiriyle doğrudan bağlantılı görünmeyen bu aktörlerin hepsi tek bir noktada birleşiyor. Ulus devletlerin zayıflatılması hedefi... Yani Amerikan merkezli neo-liberal uluslararası sistemin yeniden kurulması...
Bu tiyatro size tanıdık geldi mi? Tabii ki evet. Küreselciler dünyanın her yerinde tek tek denediklerini şimdi gücün merkezine yani Amerika'ya taşıdı. Amerika'da iktidarı ele geçirmeden dünyada iktidar kurmanın mümkün olmadığını gördüler. Kavga bunun kavgası. Ve sonuçları tüm dünyayı etkileyecek.
[Sabah, 2 Haziran 2020].