Çocukluğumun geçtiği İskenderun, 31 Mayıs 2010’da hain bir PKK saldırısına maruz kaldı. Şehrin girişinde yer alan Amanoslar’ın eteğindeki Şehir Er Remzi İlboğa kışlasına saldıran PKK’lılar 7 askerimizi şehit etti. Geçtiğimiz yıllar içerisinde de PKK, Amanoslar’ı kullanarak birbirine yakın noktalarda birçok saldırı düzenledi. Birkaç sene sonra 31 Mayıs saldırısının ve Amanos merkezli diğer saldırıların failleri yakalandığında, neredeyse tüm teröristlerin çıkış noktası olarak işaret ettikleri bir yer vardı: Afrin.
Senelerdir PKK’nın bölgeye sızma stratejisinin merkezi Afrin’di. Afrin-Amanos bağlantısı, örgütün Akdeniz bölgesi ve hatta ötesinde yaptığı operasyonlar açısından büyük önem arz ediyordu. Uzun yıllar boyunca Afrin ve kırsalındaki köylerde konuşlandırdığı teröristleri dağlık araziden istifade ederek Hatay’ın Hassa İlçesi’nden Amanoslar’a sevk ediyordu. Daha sonraki dönemlerde bu geçişleri İslahiye üzerinden de yapmaya başladı.
Afrin PKK için salt bir geçiş noktası da değildi. Apocu PKK’lılığın destek gördüğü bir kitle de mevcut Afrin’de. Örgütün hem ideolojik indoktrinasyonu hem de silahlı eğitimi için kritik merkezlerden bir tanesi olageldi. Özellikle Amanos ekibi Afrin’de silah ve patlayıcı eğitim alıyor. Hatta Türkiye’den kaçan radikal sol örgütler için de bir liman konumunda olagelmiş bir şehir olan Afrin’de MLKP ve DHKP-C gibi örgütlerin küçük çaplı varlığı da söz konusu. Afrin’in kırsalında yer alan Rajo, Meydanke gibi noktalarda PKK’nın kampları bulunuyordu.
Suriye’de krizin başlamasıyla birlikte Esed rejiminin Afrin’i PKK’nın kontrolüne bırakmasıyla Afrin’in örgüt için önemi daha da arttı. SDG’den kopan Talal Silo’nun da doğruladığı gibi PKK’nın Kandil ekibinden Halil Tefdem, Hacı Ahmet Hudro, Mahmut Berhudan gibi isimler Afrin’i idare ediyorlar. Bahoz Erdal ise Afrin’de son söz söyleyici. Şehir PKK’nın hem silahlı eğitimlerini yürüttüğü, hem terörist devşirdiği, Türkiye’ye sızma faaliyetlerinim yürütüldüğü ve patlayıcıların sokulduğu bir lojistik ve eğitim merkezine dönüştü. Dikkatlerin Fırat’ın doğusuna yoğunlaşması da PKK’nın Afrin’deki dominasyonunu pekiştirmesine sebep oldu.
An itibarıyla Türkiye, yakın planda Hatay, Gaziantep ve Kilis’in uzantısında ise Amanoslar üzerinden Akdeniz Bölgesi ve nihayetinde Türkiye’nin güvenliğine senelerdir doğrudan tehdit oluşturan bir noktayı hedef almaya hazırlanıyor. Daha doğrusu daha önce çevreleme yoluyla başlattığı harekatın yeni bir safhasını başlatmak üzere. Bir taraftan Afrin kaynaklı doğrudan tehdide diğer taraftan ise PKK’nın ABD desteğiyle ve Afrin’deki Rus kalkanıyla gark olduğu PKK kuşağı projesine bir daha açılmamak üzere son verme amacında. Suriye’nin “kriz sonrası” nüfuz haritasının şekillendiği bir zamanda kendi sınır hattını bizzat kendisi şekillendirmek istiyor.
Yakın zamandaki Fırat Kalkanı deneyiminden de dersler çıkararak yine Fırat Kalkanı tarzı oyun bozacak ve Türkiye’nin kendi oyununu kuracak bir hamle olacak Afrin Operasyonu. Allah operasyona dahil olan herkesin yardımcısı olsun.
[Akşam, 19 Ocak 2018].