***
Mayıs 2023 seçimlerinde CHP adayı Kılıçdaroğlu'nu desteklemek için bir araya gelen partilerin hiçbirisi Mart 2024 seçimlerinde CHP'nin belediye başkan adayları için kampanya yapmayacak. Aksine SP, GP, DEVA, Memleketim Partisi ve Zafer Partisi dâhil hepsi kendi partilerinin seçmen tabanını konsolide etmek için aday çıkararak mevcut CHP belediye başkanlarını eleştirerek seçmenden oy isteyecek. Bunun anlamı CHP'nin "Bize oy verin yoksa AK Parti kazanır" söyleminin muhalefet cenahında etki ve anlamının hayli zayıfladığıdır. "Yancı değiliz" ya da "Payanda değiliz" söylemi ağırlık kazanıyor. Diğer tabirle, "İmamoğlu ya da Yavaş'ın siyasi kariyeri (kazanması) derdimiz değil" anlayışı yerleşiyor.***
Kampanya döneminde bu söylemin İmamoğlu ya da Yavaş'a sıcak bakan ve geçen seçimde bu isimlere oy veren seçmeni de etkileyeceği açık. Bu etkinin ölçeği ne olacak. Kritik soru bu. CHP'nin beklediği gibi "tabanda işbirliği" formülü işlerse muhalefetin diğer partileri ciddi bir temsil krizinde demektir. Aday çıkaran partilerin seçmenlerini büyük oranda koruması, CHP'li adayların birçok büyükşehirde kaybetmesini beraberinde getirir. Bu da CHP'nin yeni krizi ve 1 Nisan sonrası partide kavga demek. Hatta CHP'deki güç odaklarının şimdiden asıl derdinin 1 Nisan'da başlayacak yeni kapışmaya hazırlanmak olduğu bile söylenebilir.***
DEM Parti'nin İstanbul'da ne kadar iddialı bir aday çıkaracağı 9 Şubat'ta belli olacak. "İmamoğlu'nun kaybetmesi bizim sorunumuz değil" söylemi Başak Demirtaş'ın adaylığına verilen açık destek. "CHP ile işbirliği yapalım" diyen ekip DEM Parti'de azınlığa düşmüş görünüyor. İdeolojik konumu önemseyen ve 2019 ile 2023'teki işbirliğinin kazanımlarını değersiz bulan tabanın etkisi daha fazla görünüyor. DEM Parti'nin adayının iddialı olması CHP, olmaması Cumhur İttifakı tarafından karşı tarafa destek mahiyetinde yorumlanacak. Ancak İYİ Parti, YRP ve DEM Parti'nin aday çıkarmasının getireceği söylem çeşitliliğinin kampanyaları ve seçmeni nasıl etkileyeceği merak konusu. Bu henüz anketlere yansıyabilen bir husus değil. Sözgelimi Kurum ve İmamoğlu arasında geçecek İstanbul seçiminde seçmenin bu çoklu aday ve söylem düzlemine nasıl tepki vereceği önemli. CHP adayları 2019 havasını kaybettiklerinin farkında olmalı. İmamoğlu'nun "ben ve diğerleri" yaklaşımı ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı gündem alan eleştirileri muhalefet seçmeninden beklediği oranda oy almayı getirmeyecektir.***
YRP de tek başına seçime girerek oy tabanını genişletme derdinde. Cumhur İttifakı içinde olmak, AK Parti'ye küsen seçmeni YRP'ye çekmek açısında değerliydi. Şimdi YRP, Millî Görüş vurgusu, bazı ideolojik eleştirileri ve seçtiği adaylarla AK Parti'den oy çekmeye çalışacak. Pazarlıkta anlaşılamayınca tek başına aday çıkarma durumu YRP'ye yarar mı? Muhalefet cenahındaki zoraki ittifakın dağılması hâli Cumhur İttifakı'nda yok. Malum, SP, GP ve DEVA'nın AK Parti'yi eleştirmesi onlara muhafazakâr tabandan bekledikleri desteği getirmedi. Bu itibarla YRP hem muhalif olma hem de Cumhur İttifakı'na yakın durma stratejisi güdüyor. AK Parti'nin bu yeni duruşa yönelik bir cevap üretmesi gerekir. Not: 6 Şubat depremlerinin birinci yılında kaybettiğimiz insanlarımız için tekrardan Allah'tan rahmet diliyorum. [Sabah, 6 Şubat 2024]