***
Bu ziyaretin planlanmasındaki olumlu zeminde Erdoğan'ın "AB ile yeni sayfa açma" çağrısı ve tekrar genişleme dönemine giren AB'nin Türkiye ile ilişkilerin geleceğine ilişkin "ileriye dönük ve stratejik" rapor hazırlama sürecini başlatması vardı. Ancak Ankara ve Berlin'in İsrail'in Gazze'deki katliamına dair farklı görüşlerde olduğu bir dönemde gerçekleşen bu ziyaret "hassas ve ip cambazlığı" olarak nitelendi. Alman medyasının bir kısmında ziyaretin ertelenmesini, ortak basın toplantısının yapılmamasını ve soru alınmamasını isteyen bir kampanya vardı. Bunların hepsinin yapılması Ankara'nın isteğinin ağırlık kazandığını düşündürmekte.***
Türkiye'nin Gazze-Hamas politikasından ve Erdoğan'ın İsrail'e yönelttiği sert eleştirilerden duydukları rahatsızlığı ifade eden Alman gazeteleri aynı zamanda Ankara'nın Berlin için "zor ama vazgeçilemez partner olduğunu" değerlendiren yorumlara da yer vermek zorunda kaldı. Zira Ukrayna'daki savaşın ve İsrail-Filistin çatışmasının Avrupa için ürettiği riskler Berlin'i Ankara ile farklılıkları kenarda tutarak birlikte çalışmaya yönlendiriyor. Ankara, Erdoğan yönetiminde yeni bir beş yıllık döneme başlamışken Berlin'de Scholz yönetimindeki üç partili kırılgan koalisyonun görev süresi iki yıl sonra dolacak. Koalisyon partilerinin aşırı sağcılar karşısında ciddi gerileme içerisinde olduğu anketlere yansırken Scholz'un, iç kamuoyunu yönetmede daha fazla zorlanma ihtimali bulunuyor. İşte böylesi bir ortamda Ankara ve Berlin'in 2023 sonunda 50 milyar doları bulması beklenen ticaret başta olmak üzere yatırımlar, göç, vize serbestisi ve gümrük birliği güncellemesi gibi dosyalarda olumlu adımlar atma çabası var. Askeri meseleler, Rusya, Ukrayna ve Filistin konusu da Erdoğan'ın ziyaretinin önemli başlıklarıydı.***
Ziyaret öncesi Alman medyası Scholz'u Erdoğan'a sert sözler sarf etmeye çağırarak kriz çıkarma rolüne soyunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Steinmeier ve Scholz ile görüşmelerinde İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarının durdurulması gerektiği ve iki devletli yapının kalıcı çözüm olduğu vurgularını yaptı. Erdoğan-Scholz ortak basın toplantısında, Scholz, Türkiye'nin Ukrayna'dan tahıl ihracatı konusundaki yapıcı rolünden dolayı Erdoğan'a teşekkür etti. Erdoğan ise misafirperverlikleri için Steinmeier ve Scholz'a teşekkür ettikten sonra "açık ve net konuşmayı severim, o şekilde konuşacağım. Bir borçluluk psikolojisinde İsrail ve Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. Bizim İsrail'e borcumuz yok. Ama borcu olanlar rahat konuşamıyorlar" diyerek dolaylı şekilde Batı'nın ve Almanya'nın İsrail-Filistin çatışmasına dair tutumunu eleştirdi.***
Daha önceki konuşmalarındaki İsrail eleştirilerini Berlin'de de sürdüren Erdoğan, 13 bin Filistinlinin öldürüldüğünü ve "neredeyse Gazze diye bir yer kalmadığını" söyledi. İsrail'in nükleer silahlarını hatırlatan Erdoğan, ibadethanelerin, kiliselerin ve hastanelerin vurulmasının ve çocukların öldürülmesinin Tevrat'a ve insan haklarına ters olduğunu vurguladı. Batı'nın İsrail'e borcuna karşılık Türkiye'nin Holokost gibi bir yükü olmadığını belirtti. Erdoğan, ateşkes, insani yardım ve rehineler için Alman devlet adamları ile birlikte çalışmaya açık olduğunu söyledi. Basın toplantısında soru soran Alman gazeteciye cevabında Erdoğan, "binlerce Filistinliyi İsrail'in öldürmesini, hastaneleri ve ibadethaneleri vurmasından neden rahatsız olmadığını sordu ve Türkiye'nin Eurofighter Typhoon savaş uçağı satışı ile tehdit edilemeyeceğini vurguladı. [Sabah, 18 Kasım 2023]