Geçtiğimiz hafta HDP Mardin Belediye Başkan adayı Ahmet Türk, seçimlerde muhalefetin “güç birliği” yapmasına yönelik bir röportaj verdi.
Röportajda “Kürt bölgesinde’ CHP’nin kendilerine katkı sağlamayacağını, batıda ise CHP’ye katkı sunabileceklerini, Adana, İstanbul, Mersin, İzmir gibi yerlerde sonucu değiştirebilecek bir rol oynayabileceklerini” açıkladı. Kılıçdaroğlu ile görüştüğünde bu teklifi kendisine yaptığını da açıkça bir kez daha söyledi.
Şimdi biraz geriye gidelim…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP’li Ahmet Türk 8 Kasım’da Ankara’da gizli bir görüşme gerçekleştirdi. Bir otelde gerçekleştirilen gizli görüşme sonradan açığa çıktı.
Görüşmenin tarihi, partiler arasında yerel seçimlere ilişkin ittifak arayışlarının yoğunlaştığı bir dönemdi.
Görüşmenin açığa çıkmasının ardından CHP’li yetkililer “görüşmenin bir nezaket görüşmesi” ve “karşı tarafı dinlemeye dönük bir görüşme” olduğuna dair açıklamalarla, HDP ile açıktan bir ittifak arayışını perdelemeye çalıştılar.
“Seçim iş birliği görüşmesi mi” içerikli her soruya, biraz da öfkelenerek “hayır” cevabı verdiler.
Ancak Ahmet Türk görüşmenin üzerinden bir hafta geçtikten sonra katıldığı bir radyo programda “Değişimi isteyenler, bazı yerlerde o adaylar etrafında bütünleşmelidir” önerisini, söz konusu görüşmede teklif ettiğini ve Kılıçdaroğlu’nun da bu fikri onayladığını belirtti.
Bu açıklamalara rağmen, CHP tarafı, HDP ile seçimde iş birliğine yönelik birlikteliği reddedici bir söylemi sürdürdü.
Çünkü İYİ Parti ile ittifak müzakereleri çok sert geçmekteydi. Hatta zaman zaman kopma noktasına bile geldi.
Dolayısıyla CHP; İYİ Parti ile müzakereler yürütülürken HDP ile açıktan bir görüşmenin sıkıntılı olacağını düşünüyorlardı.
İYİ Parti yönetimi açısından, Millet İttifakı’nın HDP ile “güç birliği” yapmasında sorun yoktu. Ancak MHP ile geçişkenlik gösteren taban açısından, ittifak hâlinde olunan CHP’nin HDP ile açıktan görüşmesi sıkıntı çıkarabilirdi.
Bu güne geldiğimizde ise…
CHP ile İYİ Parti arasında ittifak görüşmeleri neredeyse tamamlandı. 63 il üzerinde anlaşıldı.
Artık bundan sonra CHP, HDP ile daha rahat müzekkere yürütebilecektir. Muhalefetin kamuoyu oluşturucuları da zaten bunun için devreye girmiş durumda.
İYİ Parti tabanını yoklamaya dönük olarak, son birkaç seçimdir HDP’den milletvekili olan Celal Doğan’ın Gaziantep’ten aday olması konuşulmaya başladı. Celal Doğan da açıktan CHP’den aday olabileceğini duyurdu.
Aynı hafta içinde, CHP ve HDP siyasetine yakın bir gazeteci Ahmet Türk’ü ziyaret ederek soru içeriği özel oluşturulmuş bir seçim röportajı yaptı. Röportajın tamamında “AK Parti ve MHP’yi geriletme” söylemi üzerinden, Cumhur İttifakı karşıtı partilerin seçimlerde firesiz iş birliği yapmasının önemi anlatıldı. HDP’nin üzerine düşen görevi yerine getireceği söylendi.
Meselenin HDP tarafında ise, CHP’ye karşı bir sitem var. İYİ Parti ile açıktan yürütülen müzakerelerin benzerinin HDP ile yapılmamasını anlayamadıklarını söylüyorlar. CHP’nin açıktan iş birliği teklifinde bulunmamasını kendi tabanlarına anlatamadıkları sitemini dile getiriyorlar.
Ama en nihayetinde, HDP’nin iddiasının olmadığı ve CHP’nin aday gösterdiği illerde, HDP’nin aday çıkarmayacağı neredeyse kesinleşmiş görünüyor. Aday gösterilse bile bunun sembolik olacağı şimdiden belli.
Zaten en başından itibaren HDP’nin “kendi tabanlarının da oy vereceği bir aday göstermeleri” konusunu, CHP’lilerle alt düzeyde yaptıkları görüşmelerde müzakere ettikleri biliniyordu.
HDP ayrıca batı illerinde, kasım ayından bu yana “Demokratik Muhalefet Buluşmaları” adı altında toplantılar yaparak tabanını taktiksel oy vermeye ikna etmeye çalışıyordu. İYİ Parti ile CHP ittifakının ve CHP’nin açıktan kendileri ile ittifak yapmamasını sorun olarak görülmemesi gerektiğini anlatıyordu.
En nihayetinde CHP, her ne kadar bu güne kadar HDP ile açıktan bir iş birliği görüntüsü vermemeye çalışsa da, durumun öyle olmadığı aşikâr. İYİ Parti ile anlaşma, CHP’nin HDP ile iş birliğini derinleştirmesinin önündeki engeli de kaldırmış görünüyor.
[Türkiye, 24 Ocak 2019].