Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) "Avrupa İslamofobi Raporu 2017" panelinde açılış konuşması yaptı.
Raporun hazırlanması dolayısıyla SETA'ya teşekkür ederek konuşmasına başlayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, sahada zor şartlar altında yapılan bu çalışmaların, Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler yerine aşırıcı akımların giderek arttığı ülkelerde tanıtılmasının faydalı olacağını, hem kendisinin hem de bakanlığının buna katkı vermeye hazır olduğunu söyledi.
"Aşırı akımlar giderek güçleniyor"
"Genel olarak Batı'da ama özellikle Avrupa’da bizi üzen durumla karşı karşıyayız." diyen Çavuşoğlu, "Aşırı akımlar, giderek güçleniyor. Irkçılık, yabancı, İslam düşmanlığı, kendisinden olmayan karşıtlık maalesef giderek artıyor." diye konuştu."Tüm sorunların sebebi olarak göçmenleri göstermek insani değildir"
Batıda ve de özellikle Avrupa’da pek çok ülkenin başarısız ekonomi politikalarının sebebinin göçmenler, Müslümanlar ya da yabancılar olmadığını hatta onların bulundukları ülke ekonomisine katkı yaptıklarını dile getiren Mevlüt Çavuşoğlu, "Oysa, Müslümanlar, göçmenler ya da yabancılar Batı'ya özellikle de Avrupa’ya ilk defa son 10 yıldır ya da 5 yıldır gitmiyor. Ya da Suriye krizi başladıktan sonra Avrupa ülkelerine ulaşmıyorlar. Tarihten bu yana özellikle de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkler dahil çok sayıda yabancı Batı ülkelerine, Avrupa ülkelerine değişik amaçlarla gitmiştir. Fakat, bugün Avrupa’da yaşanan tüm sorunların sebebi olarak, göçmenleri göstermek insani değildir, haksızlıktır." değerlendirmesinde bulundu.
"4 Mayıs'ta İİT dışişleri bakanlarıyla beraber Cox Bazar'a gideceğim"
Bakan Çavuşoğlu, geçen yıl İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Avrupa Müslümanları Temas Grubunun oluşturulmasının İslam düşmanlığına ve her türlü ırkçılığa karşı mücadele etmek ve tüm Müslümanların yanınında olmak olduğunu kaydetti.
İİT'nin İslamofobi gibi konularda daha hassas olması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, konuşmasında şunlara yer verdi:
"Sadece bu konuda değil, Arakan Müslümanları konusunda da biraz daha hassas olması gerekiyor. 4 Mayıs'ta tüm arkadaşlarımızla, dışişleri bakanlarıyla beraber Cox Bazar'a gidiyoruz. İİT Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı Bangladeş'te yapılacak. 5'inde toplantımız yapılacak, bir gün önce oraya gidiyoruz. Bu hassasiyeti her yerde göstermemiz lazım. Filistin Temas Grubumuz var, bakıyoruz son zamanlarda bazı ülkelerden gelen baskı sebebiyle bu temas grubunun öncüsü olan ülkelerin toplantıları düzenlemek istemediğini görüyoruz. Maalesef bazı Müslüman ülkelerde bu akımlar karşısında ürkeklik görüyoruz."
"Lavrov'un bunu neden söylediğine bakmak lazım"
Bakan Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Zeytin Dalı Harekatı ve Afrin'e ilişkin sözlerine dair bir soruya, "Lavrov'un cevabı muhtemelen bir soruya cevaptır. Bunun neden söylendiğine bakmak lazım. Biz Afrin operasyonunu gerçekleştirirken biliyorsunuz Rusya ile koordinasyon içinde olduk." yanıtını verdi.
Zeytin Dalı Harekatının hedefinin buradaki teröristleri etkisiz hale getirmek olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Şimdi ikinci aşaması insanların geri dönmesini sağlamak ve onlara bir şey verebilmek. Hayatlarını normalleştirmek ve bölgeyi istikrara kavuşturmak. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Suriye'nin toprak bütünlüğünü herkesten daha fazla destekledik başından beri. Bundan sonra da böyle." diye konuştu.
Siyasi süreç işlediği ve Suriye istikrara kavuştuğu zaman Suriye’nin sınır bütünlüğü konusunda bir endişenin olmaması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Fakat Türkiye olarak benim de güvenlik endişemin tamamen ortadan kalkması gerekiyor. Bugün şu an itibarıyla buranın rejime teslim edilmesi ne demek? Böyle bir şey olmaz. Çünkü rejim bir YPG ile çatışıyor, diğer gün iş birliği yapıyor. Münbiç ve Fırat'ın doğusunda bu kadar YPG’li PKK’lı Afrin’e nasıl ulaştı? Rejimin kontrol ettiği alanlardan geçti.” ifadelerini kullandı.
[AA, 11 Nisan 2018]