Analiz Kasım 2012 başkanlık seçimlerinin ABD’nin Ortadoğu politikasına muhtemel etkilerini tartışmaktadır. Başkan Barack Obama’nın geçtiğimiz on yıldaki icraatını, başkan adayı Mitt Romney’nin ise seçim vaatlerini baz alan değerlendirmede ABD’nin ulusal çıkar olarak tanımladığı meselelerde her iki aday tarafından nasıl politikalar izlenebileceğine ilişkin öngörülerde bulunuluyor. Arap devrimlerine yaklaşım, Irak, İran ve İsrail politikaları olarak dört başlık altında toplanan analizde, ABD’nin önümüzdeki dört yıl içerisinde belli adımlar atması gerektiği konulara odaklanılıyor. Analizde, ABD’nin Mısır, İsrail, Suriye, Irak ve İran politikalarının kısa dönemde nasıl değişebileceğine de yer veriliyor.
Amerikan başkanlık seçim sonuçları özellikle 20. Yüzyılda dünya siyasetinin kaderinde belirleyici rol oynamıştır. Bir yandan ABD’nin sabit, hayati, ulusal çıkarları belirleyici olurken, başkanın kişiliği ve ulusal çıkarlara yaklaşım tarzı hayati önem arz etmiştir. Geçmişte Roosevelt, Kennedy, Reagan, Clinton, Bush gibi başkanların tarzları ve izledikleri bölgesel ve küresel politikalar, Ortadoğu siyasetinin şekillenmesinde ve savaşla barış arasındaki çizginin belirlenmesinde etkili olmuştur.
Obama ve Romney arasındaki yarış sona yaklaşırken, dış politikada tecrübe birikimi ve yaklaşım tarzı olarak birbirinden oldukça farklı iki adayla karşı karşıyayız. Amerika’nın son on yılda bölgeye bakışı, Irak tecrübesi ve el-Kaide’yle mücadelenin etkisi altında kalmıştır. ABD önümüzdeki dönemde Asya-Pasifik stratejisiyle bölgede ödediği maliyetleri azaltmak istemektedir. İki aday arasındaki farkların Ortadoğu politikasında köklü değişikliklere yol açıp açmayacağını nihai olarak ancak zaman gösterecek. Bu çalışmada ABD’nin çıkarlarındaki devamlılıklarla yeni yönetimin yaratacağı farklılıklar bir arada analiz ediliyor.