Charlie Hebdo Saldırısı
Moderatör |
Fahrettin Altun, SETA İstanbul Genel Koordinatörü |
Konuşmacılar |
|
"Charlie Hebdo saldırısı birçok olaya bahane olacak"
SETA İstanbul'un düzenlediği "Charlie Hebdo Saldırısı" panelinde Fransa başta olmak üzere Avrupa ve dünyaya büyük bir şok yaşatan Paris'teki saldırılar tartışıldı.
Uluslararası gündemi bütünüyle değiştiren kanlı saldırılar kapsamında Batı’yı, İslam dünyasını ve ayrıca Batı’da yaşayan Müslüman toplumları doğrudan etkileyen olay, SETA İstanbul Genel Kooridanatörü Fahrettin Altun’un moderatörlüğünü yaptığı panelde, SETA Araştırmacısı Enes Bayraklı, Insight Turkey Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Küçükcan, Star Gazetesi Yazarı Saadet Oruç ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi İdris Kardaş tarafından değerlendirildi.
“AVRUPA ARTIK ESKİ AVRUPA DEĞİL”
Talip Küçükcan, "1997'de İngiltere'de hazırlanan İslamafobi raporuna baktığımızda, sonuçların vahim bir yere doğru gittiğini görüyoruz. İngiltere'de 1990'larda aşırı sağcı partiler toplumda marjinal olarak kalır, meclise katılamazdı. Avrupa'nın içinde ve dışında izlediği politikalar konusuna baktığımızda kendisine özeleştiriye girmediğini görüyoruz. Avrupa'nın yaklaşık 2050 yıllarında Müslümanlaşmasının öngörüldüğü iddialar çok uzun zamandan beri tartışılmaktadır. Mısır, Tunus, Irak, Türkiye gibi yerlerde yeni siyasal aktörlerin küresel sisteme meydan okuduklarını görüyoruz. Türkiye'nin radikal örgütlere destek verdiği argümanının temel amacı Türkiye'nin siyasal aktörlüğüne meydan okumaktır" dedi.
Küçükcan, Avrupa'da aşırı sağ ve Avrupa Birliği karşıtlarının yükselişte olduğunu hatırlatarak "Asıl korkulması gereken bu coğrafyada stabiliteyi altüst eden politikalar ve bu politikaları hala koruyan güçlerdir. Pediga eylemleri, İslamafobi ve yabancı düşmanlığı gündemde. Avrupa artık eski Avrupa değil tespitinin doğru bir tespit olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
“FRANSA’DA BANLİYÖ OLAYLARI YENİDEN PATLAYACAK”
Saadet Oruç, 11 Eylül saldırılarına şüpheli yaklaşanlardan olduğunu belirterek Charlie Hebdo saldırısında da absürd detaylar olduğu ve konunun çok fazla soru işareti barındırdığını vurguladı.
Oruç, "Polisin agresifleştiği rahatça görülebiliyor. Bu olay ile İslamafobi, yabancı düşmanlığı konusunda bir dönüm noktası yaşandı. Fransa'da aşırı sağ bu olay üzerine yükselecektir. Banliyö olaylarının yeniden patlayacağını düşünüyorum. Şartlar ağırlaştıkça göçmenlerin de tepkisi artacaktır. Fransa'da göçmenleri çok zor günlerin beklediğini, bu olayın pek çok şeyin bahanesi ve miladı olacağını düşünüyorum. Fransa'da camilere karşı saldırılar başlamış bulunuyor, ancak Le Monde bundan ilk defa dün bahsetti. Halk elektro şok yaşıyor. Bütün bunların farklı sonuçlar doğuracağını görebiliyoruz. Charlie Hebdo'nun yarın çıkacak ve 3 milyon satılacağı söylenen sayısında yine Hz. Muhammed karikatürize edilmiş. Bu karikatürde, ağlayan, özür dileyen ve ben Charlie'yim diyerek yine provoke eden bir baskı olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
“AVRUPA İÇİNE KAPANMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA”
Enes Bayraklı, Almanya'da aşırı sağ hareketlerin yükselişte olduğunu ifade ederek "11 Eylül saldırılarıyla birlikte Avrupa'da da İslamofobik problemler ortaya çıkıyor. Alman toplumunun ciddi bir kesiminde İslam tehdit olarak algılanıyor. Aşırı sağcı partiler ana akım partilerin söylemlerine etki ederek politikaları belirlemeye başlamışlardır. Avrupa'nın belirli bir kültürü olduğunu ve bunun dışında olan tüm kültürleri reddetmesi gerektiğini savunuyorlar. Almanya'daki PEGİDA hareketi tüm bu elementlerden güçlenerek ortaya çıkmış bir harekettir. Almanya'da paralel toplum iddiaları başlatılıyor. Türk ve diğer göçmenlerin Alman toplumuna entegre olamaması tartışıldı. İslamofobik sürecin son on yıldır devam ettiğini görüyoruz. Yaşanan gelişmeler Avrupa'nın kendi içine kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
“AVRUPA İNSAN HAKLARI SINAVINDA BAŞARISIZ OLDU”
İdris Kardaş, Avrupa Birliği'nin Suriye'de yaşanan sürece duyarsız kalarak insan hakları sınavında başarısız olduğunu belirterek "AB kendi değerleriyle çelişkiye düştü" dedi.
Küreselleşmenin getirdiği kayıplar ve 11 Eylül sonrası yaşananlar ve yaratılan durum sonucunda Dresden gibi Müslümanların binde dört oranında olduğu bir kentte Müslüman karşıtı PEGİDA gibi bir topluluğun doğduğunu anlatan Kardaş, "Yaşanan olayları Fransa'nın 11 Eylül olarak görmek mümkün. Türkiye örneğini diğer Müslüman ülkelerde de görebilmek önemli. I'm Charlie but not PEGİDA söyleminin Almanya'da ifade edilmesi 11 Eylül'ün tekrarına bir set çekebileceği düşünülebilir. Batı dünyasının kendi medeniyet tasavvuru açısından da AK Parti çok önemli bir deneyimdir. Charlie Hebdo meselesini Madımak'a bağlama konusu üzerinde çok kafa yormamak gerekir" diyerek sözlerini sürdürdü.