Bir önceki gün Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştü. İki liderin ortak basın toplantısında, Alman medyası ortaklaşa hazırladıkları sorularından birini kendi liderlerine sordular.
Soru şuydu: "Almanya bu zamana kadar insan hakları ihlalleri konusunda Türkiye'yi eleştiriyordu, artık bu eleştirisinden vaz mı geçti?"
Soruyu soran gazeteci, sorunun Alman medyasının ortak sorusu olduğunu özellikle vurguladı. Scholz, bu soruya cevap vermedi. Bir gün sonra Alman gazeteleri, "insan hakları konusu masadan kalkmasa da artık belirleyici değil" diye yorum yaptılar.
Türkiye'ye insan hakları konusunda soru soran gazeteciler, aynı günlerde kendi ülkelerinde, Almanya Federal Meclis Başkan Yardımcısına sosyal medyadaki bir paylaşımından dolayı istifa baskısı yapıyorlardı. Gazze'de İsrail saldırısında diri diri yanan Filistinlileri gösteren fotoğrafa "İşte Siyonizm bu" yazan postu paylaşmanın bedelini başkan yardımcısına ödetmek istiyorlardı. Kendi partisi ve Yeşiller grubu özür diletti ama Alman medyası bunun yeterli olmadığını söylemeye devam ediyor.
Filistin Bayrağı 2012 yılından itibaren BM genel merkezinde dalgalanıyor. Bazı ülkelerin da içinde olduğu 145 ülke söz konusu bayrağa sahip olan Filistin devletini tanıyor. Ancak, Filistin bayrağının Almanya'da sergilenmesi yasak ya da kısıtlılığı devam ediyor.
İsrail soykırımını Almanya'da eleştirmek yasak. İsrail aleyhine açıklama yapan akademisyenler üniversiteden uzaklaştırıldı. Uluslararası mahkemelerde devam eden savaş ve soykırım suçlarını bile gündeme getirenler "antisemitizm" üzerinden karşı bir suçlama dalgasına maruz kalıyor. Filistin'i savunan tüm sesler bastırılıyor.
Yıllardır Türkiye'ye insan haklarını bahane ederek silah ambargosu uygulayan Almanya, İsrail soykırımına en fazla destek veren ülkelerin başında geliyor.
Alman gazeteciler, İsrail'in yaptığı soykırıma bırakın soykırım demeyi, insan haklarını ihlal ettiğini bile söylemiyorlar. Sonra da ikiyüzlülüklerini saklama gereği bile duymadan "Türkiye'de insan hakları ihlallerinin artık silah satışına engel olmayacağı" gibi zırva yorumları yapabiliyorlar.
Kendi ülkelerindeki İsrail'i eleştirmenin yasak olmasını sorun bile etmeyen Alman gazeteciler -maalesef Türkiye'de bu eleştirilere tav olanlar olduğu için- gelip burada insan haklarından bahsedebiliyorlar.
Aslında bazı gazetecilerin bu ikiyüzlü tutumunu en iyi şekilde yine Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzlerine vurdu. "İkinci soruyu İsrail medyasından alalım" dedi. Biraz durduktan sonra da "pardon Alman medyasından" diye düzeltti.
Bir başka ülkeyi insan hakları konusunda en son eleştirebilecek ülkelerin başında Almanya geliyor. Bundan sonra, Alman devlet adamları ya da medyası insan haklarından bahsettiğinde söylenecek cevap bellidir: Siz önce İsrail'in yaptığı soykırım ve savaş suçlarını sadece eleştirenleri bile baskılamaktan, tutuklamaktan vazgeçin. Soykırımının bir insan hakları ihlali olduğunu öğrenin! Sonrasına biz bakarız.
[Sabah, 21 Ekim 2024]