SETA Vakfı Gökhan Çetinsaya ve Taha Özhan imzasıyla 'İşgalin 6. Yılında Irak' adlı bir kitap yayınladı. Çalışma bugüne kadar Irak üzerine hazırlanmış en kapsamlı çalışma olması bakımından anlamlı. Zira Türkiye medeniyet havzasında yer aldığı, tarih boyunca şekillenmesine katkı yaptığı bu coğrafyayla yıllarca ilgilenmedi. Buna karşın, son yıllardaki aktif politikasıyla bölgede yeniden kendi tarihi ve jeopolitik derinliğinden gelen varlık bilgisine ulaşmaya çalışıyor. Bu anlamda bölge barışına etnik-mezhebi ve siyasi çıkarlardan uzak, meşruiyetini insani kaygılardan alan fakat bununla birlikte ayakları yere basan çözüme yönelik politikalar üretiyor. İşgalin 6. Yılında Irak kitabı, Amerikan işgalinden günümüze Irak'taki mevcut durumu ve yeni Irak'ın geleceğini anlamamız bakımından referans bir kitap olma özelliği taşıyor.
İki bölümden oluşan kitap, Amerika'nın Irak'ta yaptığı hatalar ve Irak'ın içyapısından kaynaklanan öngörülemeyen faktörlerle ilgili önemli tespitler içeriyor. Irak'ın iç dengeleri, etnik-sekter yapısı, Irak ekonomisinin geleceği bağlamında çok önemli bilgiler ihtiva ediyor. Ayrıca Irak bağlamında bölgesel dengeler, Irak'ın geleceği ve Türkiye'nin Ortadoğu'daki yeni süreçte ortaya koyması gereken aktif politikalar için bir nevi yol haritası olma özelliği taşıyor. Kuşkusuz, Irak'ın bugününü şekillendiren ve geleceğini de şekillendirmesi beklenen faktörlerin başında güvenlik, siyaset, hukuk ve ekonomi konuları geliyor.
Son Abant toplantısı da gündeme gelen ve Türkiye'de de tartışılan Kuzey Irak'ın adlandırılması meselesi kimi zaman politika yapıcılar tarafından Irak ile ilişkileri belirleyen en önemli konu oldu. Bu bağlamda kitapta Türkiye'nin Irak politikasını Kuzey Irak'a endeksleyen, 'Irak'ın Kuzeyi mi?' 'Kuzey Irak mı?' şeklindeki retorikle politik alanı inşa etmek isteyen zihniyet için önemli tespitler içeriyor. Yazarlar, gelecekte nasıl adlandırılırsa adlandırılsın bölgenin bir cazibe merkezi olacağına vurgu yapıyor. Buna karşın bölgede kurulacak bağımsız bir Kürt devletinin Kürt nüfusa sahip diğer bölge ülkelerinde, Suriye, İran ve Türkiye'de, istikrarsızlığa yol açacağına ve bölgede etnik-sekter siyaseti güçlendireceğine dikkat çekiliyor. Kitapta, İsrail'in Irak'ta gittikçe artan gücü ve İran'a karşı bir tampon bölge olarak kullanılacağı iddiasına karşı çıkılıyor ve yeni Irak'ın İsrail yanlısı olmayacağına vurgu yapılıyor. Bu tespit, Türkiye'nin Ortadoğu politikaları ve Türkiye İsrail ilişkileri bakımından önemli bir argüman.
Kitabın ikinci bölümünde Taha Özhan, Irak ekonomisinin mevcut durumu ve gelecekte nasıl şekilleneceği üzerine analiz yapıyor. Türkiye'nin bölgede artan etkinliğini doğru kullanarak Irak'ın yeniden yapılanma sürecinde önemli roller üstelenebileceği vurgulanıyor. Irak'ın ekonomik olarak yeniden yapılandırılması sırasında da ABD yönetiminin bir dizi yanlışa imza attığı belirtiliyor. Bu bağlamda Irak'ın petrol kaynaklarının doğru yönetilmediği ve Iraklıların büyük bir sefalet içinde yaşadıklarına dikkat çekiliyor.
Yeni Şafak Kitap Eki, 12.03.2009