[caption id="attachment_73637" align="aligncenter" width="1024"] Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştiren Fatih Sondaj Gemisi[/caption]
Türkiye artık ciddi anlamda yer altı zenginliklerinden faydalanan bir ülke haline gelecek. Keşiflerin ekonomik boyutu küçümsenemez. Ancak ben siyasi boyutunu daha fazla önemsiyorum.
Birkaç ay öncesine gidelim.
Koronavirüs salgınının ülkemizdeki ve dünyadaki en şiddetli günlerine.
Dünyanın birçok ülkesinde tanesi 15-20 kuruşa mal edilen, imalatı için ileri teknoloji gerekmeyen cerrahi maskeleri bulmak imkansız hale gelmişti. Gözümüzde çok büyüttüğümüz batı ülkelerinin doktorları insanlara çağrılar yapıyordu; elinizdeki maskeleri lütfen sağlık kuruluşlarına bağışlayın.
Dahası benzer bir üretim süreci olan cerrahi kıyafetler de bulunamıyordu.
İngiltere'de doktorların üzerlerine çöp torbası geçirerek hasta muayene ettikleri görüntüler hafızamızda.
O zamanlar yerli üretimin önemini konuşuyorduk. Dünyanın büyük ekonomilerinin tekstil markaları imalatlarını işgücünün daha ucuz olduğu ülkelere taşıdılar. Ülkelerinde tekstil imalatı olmadığı için salgın sürecinde seferber olup cerrahi maske ve kıyafet üretemediler. Basit gibi gözüken, dünyanın her yerinde ulaşılabilir olan maskeler birden stratejik ürün olup çıktı. Ülkeler birbirinin cerrahi malzeme taşıyan kargolarına el koymaya başladılar. Bu ortamda Türkiye cerrahi malzeme sıkıntısı yaşamadığı gibi devasa tekstil üretim kapasitesi sayesinde yüklü miktarda üretime başladı. Ülkenin ihtiyacı giderildiği gibi dost ve müttefik ülkelere de el uzatıldı.
Basit bir maskenin bile birden stratejik ürün haline geldiği dünyamızda kendi enerji kaynaklarımıza sahip olmanın avantajını bir düşünün. Mesele doğalgazı hangi ülkeden kaç paraya satın aldığımız değil.
Pekala çok daha büyük bir ekonomi haline gelip, enerji maliyetlerinin genel bütçedeki payını düşürebiliriz. Enerji ithalatına ödediğimiz rakamlar ülkenin genel refahı arttıkça eskisi kadar yük getirmeyebilir. Ancak günün sonunda enerji alanında dışa bağımlı kalmaya devam ederiz. Kendi enerji kaynaklarımızı keşfedip, kullanıma sundukça dışa bağımlılığımız azalır.
Gün gelir, dünyada öyle bir süreç yaşanır ki hiçbir para enerji satın alamaz hale gelebilir. Tıpkı salgın günlerinde hiçbir paranın maske satın alamaz hale geldiği gibi. İşte o günler için milli enerji politikamızla dışa bağımlılığımızı bitirmemiz, enerji ithal eden değil ihraç eden bir ülke haline gelmemiz gerekiyor.
Karadeniz'de keşfedilen doğalgaz rezervi ve inşallah kısa sürede keşfedilecek diğerleri işte bunun için çok önemli.
Ay sonunda ödeyeceğimiz doğalgaz faturaları, gazın hangi sektörlerde kullanılacağı, üretimin nasıl yapılacağı, tesislerin inşaatının kaç sene süreceği... Şüphesiz hepsi önemli sorular ama günün sonunda enerjide dışa bağımlılığımızın sonlanacağı gerçeği yanında birden hepsi önemini yitiriyor!
[Takvim, 24 Ağustos 2020]