- İsviçre Koronavirüs salgınından nasıl etkilendi?
Grafik 1. İsviçre’de Nüfusun Yaş Dağılımı
Kaynak: “Population”, Federal Statistical Office, https://www.bfs.admin.ch/bfs/en/home/statistics/population/effectif-change/population.html, (Erişim tarihi: 30 Mart 2020).
İsviçre Koronavirüsün (COVID-19) hızla yayıldığı ülkelerden birisidir. Bu virüsten etkilenen Avrupa ülkeleri içinde İsviçre beşinci sırada yer almaktadır. Federal Halk Sağlığı Ofisi tarafından yayımlanan verilere göre tüm İsviçre kantonları ve Lihtenştayn Prensliği Koronavirüsten etkilenmiştir. Sağlık Bakanlığının verilerine göre Koronavirüse ilişkin bugüne kadar 111 bin test yapılmış ve yaklaşık yüzde 13’ü pozitif sonuçlanmıştır. Tespit edilen vakaların ortalama yaşı 52’dir.Tablo 1. İsviçre’de Koronavirüs Vaka Sayıları
Kaynak: “Switzerland Coronavirus”, Worldmeter, https://www.worldometers.info/coronavirus/country/switzerland, (Erişim tarihi: 30 Mart 2020).
İsviçre’nin Kuzey İtalya sınırındaki coğrafi konumu virüsün yayılmasında ve ortaya çıkan tabloda önemli bir rol oynamıştır. Koronavirüsten en fazla etkilenen kantonlar sınır bölgesinde bulunanlardır. İtalya ile sınırı olan Ticino (TI) kantonu İsviçre’de en fazla ölüm vakasına (93 ölüm) sahiptir. Fransa sınırında bulunan Vaud (VD) ve Cenevre (GE) kantonları ise (2 bin 936 ve 2 bin 283 vaka) Koronavirüse en sık rastlanan kantonlardır. İsviçre’nin diğer bölgeleriyle kıyaslandığında bu iki kantonun ölüm sayıları daha yüksektir. Sınır bölgesi olmayan ama nüfusu yüksek olan Zürih kantonunda da vaka ve ölüm sayılarının yüksek olduğu göze çarpmaktadır.Grafik 2. İsviçre’de Kantonlara Göre Koronavirüs Vaka Dağılımı
Kaynak: “Le Coronavirus en Chiffres et en Cartes”, Radio Television Suisse, https://www.rts.ch/info/suisse/11137312-le-coronavirus-en-chiffres-et-en-cartes.html, (Erişim tarihi: 29 Mart 2020).
Grafik 3. İsviçre’de Kantonlara Göre Koronavirüs Ölüm Dağılımı
Kaynak: “Le Coronavirus en Chiffres et en Cartes”, Radio Television Suisse, https://www.rts.ch/info/suisse/11137312-le-coronavirus-en-chiffres-et-en-cartes.html, (Erişim tarihi: 29 Mart 2020).
Diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda İsviçre’deki vaka sayısının nüfusa oranı İtalya ve İspanya’nın da üzerinde oldukça yüksek bir seviyededir. Bununla birlikte Koronavirüsün yayılma hızı da yine İtalya ve İspanya’nın önündedir.- İsviçre’de Koronavirüsün yayılmasının engellenmesi için hangi önlemler alındı?
Bunun dışında İsviçre Federal Konseyi İtalya ile sınırlarını kapattı. Bu kararın ardından Almanya, Avusturya ve Fransa sınırlarında da sınır kontrolleri getirildi. Ek olarak hava trafiği için sıkı giriş kısıtlamaları da getirildi. Birkaç istisna dışında Schengen sınırlarından kara ve demir yollarıyla giriş yasaklandı. İtalya, Fransa, Almanya, Avusturya ve İspanya’dan hava veya kara yoluyla giriş yalnızca İsviçre vatandaşlarına ve iş gerekçesiyle İsviçre’ye seyahat etmek zorunda olan veya “mutlak zorunluluk” durumunda olan kişiler için izin verilmektedir.
Koronavirüs, hayvanlarda yaygın olarak görülen bir virüs türü. Virüsün 4 alt türü var. Ender olarak hayvanlardan insanlara bulaşabiliyor. Hayvanlardan insanlara bulaştığında oluşan hastalığa “zoonoz” deniyor. Koronavirüsün insandan insana bulaşabilen türünün ilk örnekleri 2003 yılında ortaya çıkan SARS ve 2012 yılında Suudi Arabistan’da ortaya çıkan MERS salgınlarında görüldü. Şu anda gündemde olan tür ise SARS ve MERS salgınlarındaki türden farklı, daha önce tanımlanmamış yeni bir tür. Yeni ortaya çıkan bu koronavirüs türüne verilen isim “2019-nCoV”. Hastalardan elde edilen numunelerdeki virüsün elektron mikroskobu ile çekilen ilk fotoğraf görüntüsü Çin Hastalıkları Kontrol ve Önleme Kurumu (CCDC) tarafından 27 Ocak 2020’de yayınladı. Fotoğrafta da görüldüğü üzere virüsün yüzeyinde onu kaplayan bir halka görülüyor. Bu kısım “taç” anlamına gelen “korona” kelimesi ile ifade ediliyor. (AA)Koronavirüs salgınına karşı 19 Nisan’a kadar okullar da kapatıldı. Merkezi yönetim ebeveyni tarafından bakılamayan çocuklar için Kanton yönetimlerinin gerekli bakım hizmetlerini sağlaması gerektiğine ilişkin bir karar aldı. Kreşler ise sadece başka uygun bakım imkanları sunulduğu sürece kapatılabilecek.
Federal düzeyde alınan önlemlere ek olarak bazı kantonlar da Koronavirüse karşı kendi önlemlerini aldılar. İtalya sınırında bulunan Ticino Kantonu ve ona sınır Uri Kantonu’nda yaşlı ve risk grubundaki insanlar için “alışverişe gitme yasağı” konuldu. Ayrıca bu gruba girenlere sadece doktora gitmek veya çalışmak amacıyla evlerinden çıkmalarına izin verildi. Ticino Kanton hükümeti yaşlı nüfusun akrabalarından yardım almaları veya bu yardımların eve ulaşımı için belediye hizmetlerini kullanmalarını tavsiye etti. Yaşı 65’i geçmiş olan vatandaşlara sokağa çıkma yasağı gibi bazı önlemler federal yasayı kısmen ihlal ettiğinden dolayı bazı kantonların aldığı bu önlemler İsviçre’de tartışılmaktadır. Söz konusu önlemleri alan kantonlar ise kararlarını kendilerine istisna imkanı tanıyan “salgın yasası”na dayandırmaktadır.
- Hükümetin aldığı önlemlerin halkın farklı kesimlerine etkileri neler oldu?
Koronavirüs krizi yurt dışındaki İsviçrelileri de etkiledi. Birçok ülkenin sınırlarını kapatması nedeniyle yurt dışındaki İsviçre vatandaşları ülkelerine geri dönemedi. İsviçre Dışişleri Bakanlığı yurt dışında bulunan ve İsviçre’de ikamet eden vatandaşlarına geri dönmeleri konusunda birtakım girişimlerde bulundu. 24 Mart’ta Dışişleri Bakanlığı üç uçuşla Koronavirüs krizi nedeniyle Güney Amerika’da mahsur kalmış 750 kişiyi İsviçre’ye geri getirdi. İsviçre şimdiye kadar toplam 1.100 vatandaşını ülkeye geri getirmiş durumda. Dışişleri Bakanlığının verdiği bilgiye göre yurt dışında hala on binlerce İsviçreli bulunmakta. Hükümet bu kişileri geri getirmek için charter uçuşları düzenlemekte ve ilk aşamada bunları kendisi finanse etmektedir. Ancak vatandaşlar uçak biletlerini sonradan ödemektedir.
Federal Hükümet Konseyi tarafından alınan önlemlerin İsviçre’deki vatandaşların günlük yaşamları üzerinde de büyük bir etkisi oldu. Sosyal mesafe tedbiri nedeniyle mağazalarda bulunabilecek müşteri sayısı ciddi şekilde sınırlandı. Federal Halk Sağlığı Dairesi başkanlığının aldığı karara göre her on metrekarelik alan içinde yalnızca bir müşteri alışveriş yapabilmektedir. Bunun dışında posta tesliminde önemli kısıtlamalar getirildi. Birçok ülkeden gelen paket ve mektuplar artık kabul edilmemektedir. Bu önlem halkın yaşamını büyük ölçüde zorlaştırdı.
Hükümetin evde kalma çağrısı İsviçrelilerin özel hayatı üzerinde de büyük bir etki oluşturmuştur. Sotomo Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırmaya göre İsviçre halkının yüzde 43’ü hareket özgürlüğü eksikliğinin günlük yaşamları üzerinde olumsuz bir etki yarattığını düşünüyor. Buna karşı halkın yaklaşık üçte biri evde kalma tedbirinin aile bağlarını güçlendirdiğini düşünüyor. Araştırmaya göre İsviçrelilerin en büyük korkusunun ekonomik bir kriz (yüzde 45) ve sağlık sisteminin çökme ihtimali (yüzde 29) olduğu belirtiliyor.
- İsviçre’nin sağlık sistemi krizi aşabilecek kapasiteye sahip mi?
Hükümet tehlikeli solunum yolu hastalığı Koronavirüsün yayılmasıyla mücadele etmek için 8 bin asker görevlendirmiştir. Bu askerlerin görevi baskı altında kalmış sağlık sistemini stabilize etmektir. Savunma Bakanı Viola Amherd bu bağlamda “İkinci Dünya Savaşı’ndan beri bu büyüklükte bir seferberlik olmadı” sözlerini kullanmıştır.
Krizin gidişatı ve hastanelerden gelen açıklamalar gösteriyor ki İsviçre’nin sağlık sisteminin kapasitesi hızla yayılan Koronavirüse karşı yeterli değil. Bu sorunun İsviçre ordusunun dahil edilmesiyle de çözülemeyeceği ihtimali yüksek görünüyor. Luzern Kanton Hastanesi hastaneye yatırılması gereken vakaların sayısının önümüzdeki günlerde ve haftalarda hızlı bir şekilde artacağı konusunda uyarıda bulundu. Ancak sağlık sistemi bununla baş edebilmek için yeterli donanıma sahip değil. Olağanüstü hal ilanının başlangıcında bile Vaud ve Valais gibi kantonlar risk gruplarına ait olmayan insanlara Koronavirüs testlerinin uygulanmadığını açıkladı. Gerekçe olarak ise yeterince test kitinin bulunamadığı açıklandı.
Mart’ın ortasından bu yana Luzern Kanton Hastanesi ve diğer hastanelerde işlemler acil çalışma konsepti çerçevesinde yürütülüyor. Hasta ziyaretleri yasaklanıyor ve servislerde Koronavirüs hastaları diğer hastalardan mümkün olduğunca izole ediliyor. Birçok hastanede yoğun bakım üniteleri başta olmak üzere hayati öneme sahip solunum cihazı ve koruyucu giysi sıkıntısı görülüyor. Yetersizliklerden dolayı sağlık çalışanları kendi başlarına çözüm üretmek zorunda kalıyor. Grabünden Kanton Hastanesi’nde olduğu gibi bazı hastanelerde yapımı bitmemiş yoğun bakım ünitelerinin açılışı öne çekilerek sorunlar çözülmeye çalışılıyor.
İsviçre Radyo ve Televizyonu Kurumu (SRF) tarafından Federal Sağlık Dairesi eski başkanı Thomas Zeltner’in Ocak 2019’da yayımladığı bir rapora dayanılarak yapılan açıklamaya göre hatalar ve eksiklikler çok daha öncesinden başlamış. Bu raporda İsviçre’nin 1995’te pandemi durumuna kendini hazırlamaya başlamış olduğu söyleniyor. Bu kapsamda ulusal bir plana göre hastanelerde yeterli kapasiteyi sağlamanın kanton hükümetlerinin görevi olduğu belirtiliyor. Plan 1995’ten 2019’a kadar uygulanmadığı için bugüne kadar bu konuda neredeyse hiçbir ilerleme kaydedilememiş. İsviçre sağlık sistemi şu anda zaten kapasite sınırlarına ulaşmış bulunuyor. Yaşanan gelişmeler hastalık sayısının artacağını gösteriyor. Federal hükümet ivedilikle önlemleri artırmaz ise İtalya’da görüldüğü gibi sağlık sistemi çökebilir.
- Koronavirüs salgını İsviçre ekonomisini nasıl etkiledi?
Çok ağır darbe almış olan ekonomiye devlet şu ana kadar kısa vadeli tazminat ve acil müdahale için 42 milyar İsviçre frankı (40 milyar avro) yardım sözü vermiştir. Federal hükümetin bu girişimle amacı krize rağmen şirketlerin çalışanlarını işte tutması ve daha az süre çalışmalarına izin verilmesidir.
Federal hükümet Koronavirüs krizinden dolayı zarar görmüş işletmelerin faizsiz, acil kredi alabilmeleri için garantörlük yapmakta ve kredi kayıplarını karşılamaktadır. Büyük bankalar ise potansiyel faiz kazançlarını bağışlama sözü vermiştir.
Buna rağmen işten çıkarmalar tamamen engellenememiş ve Mart’ın ortasından bu yana 12 bin kişi işsiz kalmış ve 17 bin kişi de iş ve işçi bulma kurumuna iş talebinde bulunmuştur. Ayrıca federal hükümet şirketleri çalışanlarını işte tutma ve kısa süre çalışmaları hususunda ikna etmeye çalışmaktadır. Bu şekilde bir yandan işsizlik sayısının artmaması diğer yandan da şirketlerin krizden sonra deneyimli çalışanlarla daha iyi bir yol katetmesi umulmaktadır.