-
İran’da koronavirüsü nasıl ortaya çıktı ve ne kadar yayıldı?
İran’da koronavirüsü (Covid-19) ilk kez ülkenin en önemli dini merkezlerinden Kum kentinde görüldü. Meclis seçimlerinden iki gün önce 19 Şubat’ta İran Sağlık Bakanlığı, sonradan hayatını kaybedecek olan iki kişide koronavirüsü tespit edildiğini açıkladı. Ancak bu iki kişinin Çin’e gidip gelmemesi, salgının boyutlarının sanılandan çok daha büyük olabileceğini işaret ediyordu. Kum’dan sonra hastalık vakaları Tahran, Fars, Yezd, Gilan ve Erdebil gibi önemli vilayetlerde de görüldü. Son verilere göre virüs 19 vilayete yayılmış durumda ve 245 kişi enfekte olurken şimdiye kadar 26 kişi de hayatını kaybetmiştir. Ancak pek çok uzman, gerçek sayının çok daha yüksek olduğunu iddia etmektedir.
İran aynı zamanda komşu ülkelere de hastalığın bulaşmasına sebep olmuştur. İran’ın ardından Azerbaycan, Irak, Afganistan, Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’da görülen korona vakalarında İran bağlantısı açık bir şekilde tespit edilmiştir.
Koronavirüs, hayvanlarda yaygın olarak görülen bir virüs türü. Virüsün 4 alt türü var. Ender olarak hayvanlardan insanlara bulaşabiliyor. Hayvanlardan insanlara bulaştığında oluşan hastalığa “zoonoz” deniyor. Koronavirüsün insandan insana bulaşabilen türünün ilk örnekleri 2003 yılında ortaya çıkan SARS ve 2012 yılında Suudi Arabistan’da ortaya çıkan MERS salgınlarında görüldü. Şu anda gündemde olan tür ise SARS ve MERS salgınlarındaki türden farklı, daha önce tanımlanmamış yeni bir tür. Yeni ortaya çıkan bu koronavirüs türüne verilen isim “2019-nCoV”. Hastalardan elde edilen numunelerdeki virüsün elektron mikroskobu ile çekilen ilk fotoğraf görüntüsü Çin Hastalıkları Kontrol ve Önleme Kurumu (CCDC) tarafından 27 Ocak 2020'de yayınladı. Fotoğrafta da görüldüğü üzere virüsün yüzeyinde onu kaplayan bir halka görülüyor. Bu kısım “taç” anlamına gelen “korona” kelimesi ile ifade ediliyor. (AA)
-
Koronavirüs krizi nasıl yönetiliyor?
İran’da korona salgının oldukça kötü yönetildiği söylenebilir. Yetkililer ilk andan itibaren vakalar konusunda kamuoyunu doğru bilgilendirme yolunu tercih etmemişlerdir. Seçimlere katılımı artırmak adına bir müddet virüsün varlığının gizlendiği yönünde pek çok kanıt bulunmaktadır. Ayrıca Çin ile mevcut ticaretin devam etmesi adına İran yönetimi, mezkûr ülke ile uçuşları ve insan akışını sınırlandırmamış, dolayısıyla felakete davetiye çıkarmıştır.
Bütün bunlara ek olarak İranlı yöneticiler, karantina gibi önleyici sağlık tedbirlerini almamakta diretmektedirler. Özellikle, Kum kentinde pek çok vakanın bildirilmesi ve virüsün yayılma hızına rağmen kent karantinaya alınmamaktadır. Sağlık Bakanı Said Nemeki’nin “karantina eski bir metot” şeklindeki gerekçelendirmesi de kamuoyunda oldukça tartışma yaratmıştır. Gerek İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, gerekse Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, koronavirüsünü İran’ın düşmanları tarafından panik havası oluşturmak ve halk ile devleti karşı karşıya getirmek üzere tertiplenen bir komplo olarak yorumlamışlardır.
14 vilayette okullar tedbiren tatil edilmiş, bazı spor müsabakaları ertelenmiş ve toplu etkinliklere ara verilmiştir. Ayrıca, dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in de tüm toplu görüşmeleri iptal edilmiş durumdadır. Ancak alınan bu tedbirlerin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
İran’ın süreci iyi yönetemediği istatistiklerden de net bir biçimde görülmektedir. Dünya çapında en çok vakanın görüldüğü ülkeler sıralamasında İran beşinci sıradayken, virüse bağlı en çok ölümün görüldüğü ülkeler sıralamasında Çin’in ardından ikinci sırada bulunmaktadır.
-
Salgının toplumsal ve siyasal etkileri ne olabilir?
Koronavirüs salgını, halkın kamu otoritelerine olan güvenini zedelemektedir. İran Sağlık Bakanı Yardımcısı İrec Harirçi, Tahran Milletvekili Mahmut Sadıki ve Tahran’ın 13. Bölge Belediye Başkanı Murtaza Rahmanzade gibi kıdemli siyasetçilerde de virüsün saptanması halktaki panik havasını artırmış durumdadır. Cumhurbaşkanı Ruhani’nin “cumartesi gününe kadar hayat normale dönecek” açıklamasına rağmen İranlılar devlete güvenmediklerini ve çocuklarını okula göndermeyeceklerini söylemektedirler. Salgın öncesi yaşanan protestolar ve Ukrayna yolcu uçağının İran Devrim Muhafızları tarafından düşürülmesi gibi hadiseler zaten rejime olan güveni zayıflatmıştı. İran yönetiminin korona konusunda da kötü performans sergilemesi, halkı bir kez daha hayal kırıklığına uğratmış ve olağanüstü durumlarda güvenilebilecek bir siyasal otoritenin varlığını sorgulanır hale getirmiştir.
Salgına karşı daha kırılgan kesimler, hâlihazırda ekonomik anlamda zor durumda olanlardır. Söz konusu kesimlerin 2017-2018 ve Kasım 2019 protestolarındaki rolü dikkate alındığında korona virüsünün toplumsal hoşnutsuzluğa ve siyasal istikrarsızlığa ciddi bir katkıda bulunacağı söylenebilir.
-
Korona krizi İran’ın dış politikasını nasıl etkiler?
İran’ın komşusu olan pek çok ülke tedbir amacıyla İran ile sınırlarını geçici olarak kapatmıştır. İran’a sınırı olmayan bazı ülkeler de İran uçuşlarını tek veya çift yönlü olarak durdurmuşlardır. Bu durum İran’ın fiziksel tecridine zemin hazırlamıştır. Bu nedenle, zaten zor durumda olan dış ilişkilerinin genel manada olumsuz etkilenmesi kuvvetle muhtemeldir. Ancak İran’ın bölgesel dış politikası yayılmacı ve müdahaleci bir tarza dayandığından dolayı Suriye, Lübnan, Irak, Yemen ve Bahreyn’deki İran varlığı, meseleyi karmaşık ve kontrol edilemez bir hale getirmektedir. Bahsi geçen ülkeler ile İran arasındaki insan akışı sebebiyle virüsün sınırlanması söz konusu olamamaktadır. Bu noktada İran yönetiminin ve muhatap ülkelerin alacağı kararlar belirleyici olacaktır.
-
İran ekonomisi koronavirüsten nasıl etkilenir?
Koronavirüsünün halk sağlığı açısından iyi yönetilememesinin kaynağında yöneticilerin yetersizlikleri yanında, ekonomik sorunların ve bilhassa ABD yaptırımların etkisinin olduğu da unutulmamalıdır. Yaptırımlar, İran sağlık sektörüne darbe vurarak virüsle baş edebilmek için gerekli alt yapının teminini imkansız hale getirmiştir. İlaç ve tıbbi cihazların yurtdışından getirtilmesi mümkün olmamakta, pek çok şirket ABD yaptırımlarından çekindiklerinden İran ile ticari faaliyetlerde bulunmamaktadırlar. Virüsün yayılmasının etkisiyle İran riyali ABD doları karşısında oldukça değer kaybetmiş durumdadır. ABD doları 160.000 seviyesine yükselerek riyal karşısında tarihi rekor kırmıştır. Sınırların kapatılması ticareti de son derece olumsuz etkilemiştir. Kapatılan İran sınırından İran’a mal taşıyan ya da İran’dan mal götüren tırların geçememeleri nedeniyle koronanın olumsuz ekonomik etkisi katlanmaktadır. Bir diğer ifadeyle, ABD yaptırımlarının etkileyemediği ticari alanlar da artık koronadan etkilenmiş durumdadırlar. Son olarak İran’ın turizm gelirlerinin de salgından etkilenecek ekonomik kalemlerden olacağı şüphesizdir. Bütün bu koşullar dikkate alındığında, zaten ekonomik darboğaz ile boğuşan İran halkını önümüzdeki günlerde daha da kötü bir ekonomik manzaranın beklediği öngörülebilir.