SETA > 5 Soru |
5 Soru İran Nükleer Anlaşmasının Ekonomik Boyutu

5 Soru: İran Nükleer Anlaşmasının Ekonomik Boyutu

İran ile P5+1 ülkeleri arasında yapılan anlaşmanın ekonomik boyutunu SETA Ekonomi Direktörlüğü'nden Hatice Karahan değerlendirdi.

Viyana’da P5+1 ve Ä°ran arasında 14 Temmuz 2015 tarihinde varılan anlaÅŸma, hangi ekonomik yaptırımları uygulamadan kaldıracak?

Ä°mzalanan anlaÅŸma, onay süreçlerinin baÅŸarılı bir ÅŸekilde tamamlanması halinde baÅŸlayacak olan “uygulama günü”nden itibaren, AB, ABD ve BM tarafından dayatılan çeÅŸitli yaptırımları yürürlükten kaldıracaktır. Buna göre; AB üyesi ülkeler ve ABD, finans, bankacılık ve sigortacılık kapsamındaki kısıtlamaları iptal edecektir. Bu çerçevede, Ä°ran ile ABD ve AB arasında, kiÅŸi ve kurumların karşılıklı para transferi yapmasına olanak saÄŸlanacak, Ä°ran’ın finansal mesaj hizmetlerinden faydalanmasının önü açılacaktır. ABD ve AB, devlet tahvilleri de dâhil olmak üzere, Ä°ran tahvillerinin alım-satımına da izin verecektir. Bunun yanı sıra, Ä°ran kiÅŸi ve kurumlarına uygulanan sigorta yaptırımları da devreden çıkacaktır. Ek olarak, Ä°ran bankaları AB’de ÅŸube açabilecek ve Ä°ran ile AB bankaları iÅŸbirliÄŸi içinde bulunabilecektir.

Ä°mzalanan anlaÅŸma, enerji sektöründe de yeni bir döneme iÅŸaret etmektedir. Nitekim ABD ve AB, Ä°ran petrolü, doÄŸalgazı ve türev ürünlerinin alımı, satımı ve transferine dair yasakları kaldıracaktır. Ä°ran’ın enerji endüstrilerinde geliÅŸimini saÄŸlayacak teknoloji satışı ve transferi de serbest bırakılacaktır. ABD ve AB, öte yandan, yazılım, gemi sanayiisi ve nakliyat ile kıymetli metaller ve altına iliÅŸkin yaptırımlara da son verecektir. Ä°ki taraf ayrıca, Ä°ran kiÅŸi ve kurumlarının dondurulan varlıklarını da serbest bırakacaktır. BM tarafında da, dondurulan varlıklara iliÅŸkin benzer bir madde geçerliyken, listeye alınmış kiÅŸilerin seyahat yasakları kalkacaktır.

2. Söz konusu yaptırımların yürürlükten kalkması Ä°ran ekonomisini nasıl etkiler?

AnlaÅŸma sonrası dönemde Ä°ran ekonomisine en çok güç kazandıracak unsurlardan biri, hiç ÅŸüphesiz yeniden canlanması beklenen petrol ihracatı olacaktır. Nitekim Ä°ran dünyanın en büyük dördüncü petrol rezervine sahip ülke olmasına raÄŸmen, ABD ve AB tarafından uygulanan ilgili yaptırımların etkisiyle, petrol satışlarında özellikle 2011 ve 2012 yıllarında ciddi bir gerileme kaydetmiÅŸ olup mevcut durumda kapasitesinin oldukça altında ihracat yapmaktadır. Dolayısıyla, enerji sektörüne iliÅŸkin yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte Ä°ran, uluslararası pazarlara açılarak petrol ve doÄŸalgaz sektörlerinde güçlenecektir. Enerji sektöründe ayrıca, yabancı yatırımcıların devreye girmesiyle birlikte, arama ile geliÅŸtirme faaliyetlerine hız kazanacağı ve bu sayede ayrı bir ivme kazanacağı söylenebilir.

Öte yandan yurtdışından gelecek yatırımların olumlu etkisinin diÄŸer sektörlerde de hissedilmesi beklenebilir. Nitekim Ä°ran, anlaÅŸma sonrası kazanacağı güven sayesinde, iÅŸtah kabartan büyük pazarıyla, dünya yatırımcıları açısından cazip bir merkez olacaktır. Ä°ran ekonomisine katkı yapacak bir diÄŸer unsur ise, ülkenin uluslararası finans sistemine yeniden entegre edilecek olmasıdır. Zira bu geliÅŸme Ä°ran’a, ekonomik iliÅŸkilerini önemli ölçüde tamir ederek güçlendirme imkânı tanıyacaktır. Ek olarak, yurtdışında dondurulmuÅŸ Ä°ran gelirlerinin serbest bırakılması da, kısa vadede Ä°ran ekonomisinde hissedilecek olumlu etkilerden biri olacaktır.

3. Gelişmelerin petrol fiyatlarına yansıması nasıl olur?

Küresel petrol fiyatları, 2014 yılının ikinci yarısında arz tarafında yaÅŸanan güçlü geliÅŸmelere büyük ölçüde baÄŸlı olarak gözle görülür bir düÅŸüÅŸ trendine girmiÅŸ, 2015 baÅŸlarında dip seviyeleri görmekle birlikte, sonrasında iniÅŸli çıkışlı bir seyir izlemiÅŸtir. Ayrıca, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tahminlerine göre; 2016 yılında petrolün talep kanadında bir ivme kaybı beklenmektedir. Dolayısıyla, küresel talepte güçlü bir toparlanmanın hızlı bir ÅŸekilde gerçekleÅŸmeyeceÄŸi varsayımıyla, petrol fiyatlarının bir süre daha zayıf görünümünü koruyacağı ancak oynak bir geliÅŸim izleyeceÄŸi öngörülmektedir. Nükleer anlaÅŸması ise, genel olarak bakıldığında, Ä°ran’ın petrol satışının önünü açacağı için, arz tarafında bir bolluÄŸa sebebiyet vererek fiyatları aÅŸağı yönlü etkileyebilecektir. Bu baÄŸlamda ABD Enerji Bilgi Ä°daresi (EIA), Ä°ran petrolünün piyasalardaki aÅŸağı yönlü etkisinin 2016’da 5-15 dolar aralığında olacağını öngörmektedir. Buradan hareketle, Ä°ran’ın küresel pazara asıl kapasitesini sevk etmesinin vakit alabileceÄŸini de belirtmek gerekir. Zira Ä°ran ilk etapta stoklarındaki petrolü satacak, ihracat miktarının artması ise çıkarma çalışmalarının hızına baÄŸlı olacaktır. Dolayısıyla söz konusu etkinin, orta vadede daha hissedilir olması beklenebilir. Tabii orta vadede petrol fiyatlarındaki geliÅŸmelerde, OPEC ve OPEC dışındaki üreticiler ile kaya petrolü gibi geleneksel olmayan sektörlerin kararlarının da farklı boyutlarda rol oynayacağının altı ayrıca çizilmelidir.

4. Türkiye-Ä°ran ekonomik iliÅŸkileri son dönemde nasıl bir tablo çizdi?

Türkiye ve Ä°ran, uzun tarihleri boyunca siyasi ve ekonomik iliÅŸkilerini hassas dengeler üzerinde tutmuÅŸtur. Yaptırımlar döneminde ise Türkiye, BM kararlarına uyacağını ancak AB ülkeleri ve ABD gibi tarafların bireysel olarak belirlediÄŸi yaptırım taleplerine uyma zorunluluÄŸu olmadığını dile getirmiÅŸtir. Bununla birlikte, Ä°ran ile ekonomik ve ticari iliÅŸkiler geliÅŸtirme arzusunda olan Türk iÅŸ insanlarının ve kurumlarının, söz konusu Batı yaptırımları nedeniyle tereddütler yaÅŸayarak geride durması da, karşılıklı iliÅŸkilerin istenen seviyelere gelememiÅŸ olmasında önemli bir rol oynamıştır. Öte yandan, 2014 verilerine göre, Ä°ran Türkiye’nin onuncu en büyük ihracat partneri olmakla birlikte toplam pastadaki payı 3,89 milyar dolarla yüzde 2,5 seviyesindedir. Buna karşın Ä°ran, Türkiye’nin yaptığı ithalatta 9,83 milyar dolarla altıncı sırada yer almıştır. Dolayısıyla, 2014 verilerinde de görüldüÄŸü üzere, dış ticaret dengesi anlamında bakıldığında, Türkiye bu pazarda net ithalatçı konumundadır. Bunun arkasındaki temel neden, Türkiye’nin enerji bağımlılığı çerçevesinde olup, Ä°ran’dan yapılan ithalatın yüzde 90 gibi bir bölümünün petrol ve doÄŸalgazdan oluÅŸmasıdır. Türkiye’nin Ä°ran’a ihracatındaki kalemlerin başında da, kıymetli taÅŸlar, makine, plastik, ahÅŸap eÅŸya, elektronik, tütün ve demir-çelik gelmektedir. Son dönemde Ä°ran ile ticari iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesine yönelik bir geliÅŸmenin ise, iki ülke arasında Tercihli Ticaret AnlaÅŸması’nın imzalanması olduÄŸunu eklemek gerekir. Bununla birlikte, gümrüklerde yaÅŸanan sıkıntılar, TIR geçiÅŸlerindeki zorluklar ile doÄŸalgaz fiyatı konusundaki anlaÅŸmazlıklar, iliÅŸkilerin saÄŸlıklı ilerlemesi açısından bundan sonraki dönemde de önem arz edecektir.

5. Türkiye-Ä°ran ekonomik iliÅŸkileri, anlaÅŸma sonrası dönemde nasıl etkilenir?

Türkiye ve Ä°ran arasında, hayata geçirilmesi gereken önemli ekonomik fırsatlar olduÄŸu öteden beri bilinmektedir. Potansiyel iÅŸbirlikleri, gerek ticaret gerekse yatırımlar anlamında geliÅŸime muhtaç bir tablo çizmektedir. Bu baÄŸlamda, yaptırımların kaldırılmış olması, ikili iliÅŸkilerin güçlenmesine birkaç açıdan fayda saÄŸlayacaktır. Bunlardan ilki hiç ÅŸüphesiz, Ä°ran’la iÅŸ yapmak isteyen kiÅŸi ve kurumların, tereddütlerinden kurtularak pazara güvenle girme giriÅŸimleri olacaktır. YavaÅŸ yavaÅŸ toparlanması beklenen Ä°ran ekonomisinin cezbedici büyüklüÄŸü de, çeÅŸitli sektörler için bir fırsat niteliÄŸinde olacaktır. Ä°ran’ın uluslararası finansal sisteme müdahil olması ise, bu geliÅŸmelere en önemli ivmeyi kazandıracaktır. Ä°ran yabancı yatırımlara sıcak baktığından, özellikle geliÅŸime açık enerji, saÄŸlık, altyapı ve ulaÅŸtırma alanlarında iÅŸbirlikleri de mümkün olacaktır. Bununla birlikte, bu ve benzeri alanlara, ABD ve AB baÅŸta olmak üzere diÄŸer uluslararası firmaların da ciddi bir ilgi duyduÄŸu da unutulmamalıdır. Dolayısıyla, gerek ticaret gerekse yatırımlar hususunda, üçüncü taraflardan gelecek ve rekabet unsuru oluÅŸturacak etkiler de göz önünde bulundurulmalıdır. Buna ek olarak, bölgede enerji koridoru olmak isteyen Türkiye’nin bu konudaki geleceÄŸi, benzer bir istek içinde olan Ä°ran’ın izleyeceÄŸi politikaların iÅŸbirlikçilik seviyesiyle de ilgili olacaktır.