Seçim için son düzlüğe girilmiş durumda. Bu günlerde ittifakların, partilerin ve adayların kampanya stratejisine bakıldığında büyük ölçüde temel prensiplere uygun bir yöntemin takip edildiği görülüyor. Cumhur İttifakı ana tema ve mesaj olarak "Beka Meselesi" yaklaşımını ve "Memleket işi gönül işi" vurgusunu işliyor. Diğer söylemler de bunun üstüne kurulmuş durumda. Millet İttifakı seçimi olabildiğince yerel tonlar bağlamında ele almayı ve ekonomiyi ana tema olarak seçmiş. Mesajlarında ise "derman belediyeciliğini" vurguluyor.
Seçmene ulaşma konusunda bir taraftan kitle iletişim araçları kullanılıyor, diğer taraftan yüz yüze iletişimin ihmal edilmemesine özen gösteriliyor. Hedef ise toplum nezdinde kalıcı etki oluşturmak.
İnternet mecrası diğer seçimlere oranla kampanyalarda daha fazla öne çıktı. Adayların tanıtımını yapan kısa Youtube videoları izleyiciye sunulmuş. Herhangi bir video izlemek istediğinizde başında ortasında ve sonunda adayların kısa reklamları karşınıza çıkabiliyor. Ayrıca facebook, twitter ve instagram sponsorlu içeriklerle dolu. İsteyen istediği zaman onlardan birini tıklayarak izleyebiliyor. Kuşkusuz bunun olabilmesi için siyasal iletişim ajanslarının gerekli merakı uyandıracak bir tasarım yapması ve ona göre başlık üretebilmesi çok önemli. Binali Yıldırım adına "Yavaş konuşurum, hızlı iş yaparım" başlığıyla gençlere yönelik hazırlanan reklam bu açıdan oldukça dikkat çekici. Benzer içerikler diğer partiler ve adaylar tarafından da hazırlatılmış. Dolayısıyla 80'li yıllarda kasetlerin içine monte edilen parti tanıtımları hayatımızdan çıkalı çok oldu. Ama teknolojiye ayak uydurarak yapılan tanıtım süreci devam ediyor. Bu yüzden 31 Mart kampanyalarına sosyal medya mecraları ve Youtube reklamlarının damga vurduğunu söylemek gerekir.
CHP Ä°ZMÄ°R'DE MÄ°TÄ°NG YAPMIYOR
Kampanyaların vazgeçilmezleri arasında mitingler yer alır. Her seçim böyledir. Bu seçimde sosyal medya ön plana çıkmış olsa da yoğun şekilde miting de yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Partisi ve Cumhur İttifakı için yoğun bir miting sürecini başlattı. Onlarca şehre gitti. İlçeleri dolaştı. Halkla buluştu. Kalabalıklara dokunarak kararsızlıkları giderme konusunda büyük adımlar attı. Seçmenle partisi ve İttifak arasında duygu birliğini oluşturmaya gayret etti. Bu performans seçime kadar devam edecek. Lider motivasyonunun ve performansının seçim sonuçlarını pozitif yönde nasıl etkileyeceğinin bir örneğini daha kamuoyuna sunmak üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan.
CHP'nin miting stratejisinde ise bu seçimde belirgin bir fark var. Miting yapmaktan özellikle kaçınıyor CHP. Genellikle salon toplantıları, basın açıklamaları ve televizyon programları bağlamında bir süreç yönetimi öne çıkartılmış. En dikkat çekici olanıysa CHP'nin İzmir'de miting yapmıyor olmasıdır. Normal şartlarda kendi kalesi olarak gördüğü İzmir'de yaptığı miting ile CHP adeta gövde gösterisi yapardı. 31 Mart sürecindeki bu tercihin arka planında büyük ihtimalle 24 Haziran seçimlerinden önce İzmir'de yapılan miting sonrasında oluşan görüntüler yer alıyor. O miting sonrası ellerindeki bira şişeleriyle bazı gruplar dindarlar aleyhine sloganlar atarak taşkınlık yapmıştı. Bu görüntülerin CHP'ye oy kaybettirdiği biliniyor. CHP muhtemel mitingde benzer bir durumla karşılaşmaktan çekiniyor olsa gerek ki kalesi gördüğü İzmir'de bile miting yapmıyor. Sadece ilçe mitingleriyle yetinecek. Aslında bu sadece İzmir için geçerli değil Türkiye genelinde CHP konuşmaktan ve büyük kalabalıklar önünde görünmekten kaçınarak hata yapma oranını minimuma indirme çabasında. Kuşkusuz bunun riski de var. Anadolu'da seçmen için miting o şehre verilen değerin bir göstergesidir aynı zamanda. Miting yapılmayan ilde yaşayanlar bunu bir fatura olarak koyabilirler Kılıçdaroğlu'nun önüne.
[Fikriyat, 20 Mart 2019].