10 Aralık AB Zirvesi'nin önemli bir tarih olduğunu son dönemdeki gelişmeler gösteriyor. Ekim ayında yapılan zirvede Türkiye'ye yönelik yaptırım kararları bekleniyordu. Ama Türkiye'nin çeşitli manevraları ve karşılıklı etkileşim halinde diplomasi kapısı aralanmış ve beklemeye geçilmişti. Dikkatli gözlemciler benzer tehditlerin aralık zirvesi için de söz konusu olduğunu biliyordu.
AB'nin Türkiye'ye dair en temel meselesi Doğu Akdeniz. Türkiye'nin kendi münhasır ekonomik bölgesine sahip çıkıyor oluşu AB'nin kendi çıkar hesaplamalarıyla taban tabana zıt. Özellikle Almanya enerji bağımlılığını bitirip kendini Avrupa'nın tartışılmaz büyük gücü haline getirmek istediğinden Doğu Akdeniz'deki Türk egemenliğini kırmak için elinden geleni yapacaktır. Yunanistan bu anlamda gerçek bir aktör değil.
Almanya'nın çıkarlarını temsil etmekten başka bir işi yok.Türkiye de zaten durumun farkında. Aralık zirvesi öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın taktik manevraları bunun göstergesidir. Türkiye zirve öncesinde Avrupa'nın ve özellikle de Almanya'nın eline koz vermemeye özen gösteriyor.
Almanya ve Fransa AB'nin en önemli iki aktörü. Ama AB'ye tek başlarına karar aldırmalarının çok mümkün olmadığı günlerden geçiyoruz. Özellikle İtalya ve İspanya gibi ülkeler Doğu Akdeniz meselesinde farklı bir tutum sergileyebileceklerini gösterdiler. AB'nin de topyekûn bir Doğu Akdeniz politikası olmaması nedeniyle Türkiye'nin üye ülkeler arasındaki farklılıklara oynama şansı var. Dolayısıyla Türkiye her türlü kışkırtmaya rağmen AB nezdinde bir karşıt propagandanın başlamasını önlemeye çalışacak.
Almanlar da bu durumun farkında. Dün Libya'ya insani yardım malzemesi götüren Türk gemisine uluslararası sularda arama yapma çabasının bir anlamı var. Alman gemisi Türk gemisini sanırım bilerek taciz etti. Bunun bir diplomatik krize dönüşmesi planlanmış olabilir. Türkiye'nin sert bir karşılık vermesini bekliyorlar. AB nezdinde Türkiye'yi yayılmacı ve agresif bir aktör olarak sunmak istiyorlar.
Merkel'in konuya dair son sözlerine bakarsanız işin arka planını kavrayabilirsiniz. Merkel "Türkiye'nin tartışmalı sularda doğalgaz arayışını, 10 Aralık'ta yapılacak bir sonraki AB zirvesinde masaya yatırma konusunda uzlaştık. Bu konuda hiçbir soru işareti yok. O zamana kadar yaşanacak gelişmeleri izleyeceğiz ve ona göre bir karar vereceğiz. Şu an başka bir şey söyleyemem ama bugüne kadar olayların umduğumuz şekilde gelişmediğini söyleyebilirim" diyor.
Bu tür durumlarda dikkatli olmak gerek. Türkiye muhtemelen bunu suhuletle halletmenin bir yolunu bulacaktır. Ancak aralık ayına kadar benzer provokasyonlar olacağını da akıldan çıkarmamak lazım. Bir ara Fransa ön plandaydı. Şimdi Almanya daha açık oynamaya başladı.
[Sabah, 24 Kasım 2020]
İrini Operasyonu nedir?.İrini Harekatı, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz'de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor.
2292 No'lu BM Güvenlik Konseyi kararında meşru hükümet olarak yer alan Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor.
Bazı Avrupa ülkeleri, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor.