Analiz ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler çerçevesinde gündeme gelen konkordato uygulamasını konu almaktadır. Konkordato dürüst bir borçlunun kanunda öngörülen alacaklı çoğunluğunun rızası üzerine verilen mahkeme kararı çerçevesinde borçlarını kısmen veya vadelerle ödemesini öngören cebri icra hukukuna özgü bir kurumdur. Dürüst borçluların iflas etmesini engelleyerek veya haciz yoluyla takiplerden korunmasını sağlayarak ekonomik hayatlarına devam etmelerini teminat altına almaktadır. Alacaklıların da alacaklarını borçlunun iflasına nazaran daha avantajlı bir şekilde tahsil edebilmelerine imkan vermektedir.
Konkordato mühletleri boyunca alacaklıların borçluya karşı takip başlatamaması ve başlamış takiplere devam edilmemesi imkanları konkordatoya olan ilgiyi artırmıştır. Ancak mahkemenin konkordato başvurusuna ilişkin şekli inceleme yapması ve konkordato başvurusunda mahkemeye sunulan bilgi ve belgelerin borçlunun gerçek mali durumuyla ilgili mahkemeye makul güvenlikte bilgi sunmaması konkordatonun suistimal edilmesine yol açmaktadır. Gerçekte mali durumu borçlarını ödemeye imkan verdiği halde sıcak parayı ödemelerine ayırmak istemeyen borçlular konkordato başvurusunda bulunmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulan kanun teklifi kötü niyetli kullanımları bertaraf etmeye yöneliktir.
Analizde konkordato kurumunun hukuksal niteliğinin ne olduğu, amacı ve işleyişi ele alınmaktadır. Konkordatoya duyulan ekonomik ve hukuksal ihtiyaç ortaya konulmakta ve konkordato sürecinin nasıl işlediği tespit edilmektedir. Ayrıca TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan kanun teklifi değerlendirilmekte ve teklifin yasalaşması halinde konkordato uygulamasında meydana gelecek değişiklikler ile bu değişikliklerin hukuki ve ekonomik sonuçları incelenmektedir. Mevcut düzenlemelerin yol açtığı ve kanun teklifinin yasalaşması halinde ortaya çıkacak riskler irdelenmektedir. Son olarak konkordato sürecine yönelik tespit edilen sorunlara ilişkin çözüm önerilerinde bulunulmaktadır..