Bu bölümde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) iç ve dış siyasete yönelik gündemleri, 24 Haziran parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçim süreçlerindeki pozisyonları, FETÖ ve PKK ile mücadeleye yaklaşımları ve partilerin kendi iç gündemleri ele alındı. Bununla birlikte 24 Haziran parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yeni sisteme fiilen geçiş ile birlikte Türkiye siyasetindeki dönüşümün temel dinamikleri incelenerek partilerin bu süreçteki pozisyonları değerlendirildi. Ayrıca söz konusu dönüşüm sürecinin en önemli kurumu olan Cumhurbaşkanlığının 2018’de iç ve dış siyasetteki etkinliğine ve süreçteki rolüne özel olarak değinildi.
AK Parti 2018’i iç ve dış meselelere yoğun bir mesai harcayarak tamamladı. AK Parti’nin gündemini oluşturan meselelerin başında ise 2019’da gerçekleştirilmesi planlanan Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Haziran 2018 tarihine alınması ve Türkiye’nin erken seçime gitmesi geliyordu. Bu seçimlerde AK Parti’nin 15 Temmuz darbe girişiminden itibaren yerlilik ve millilik ekseninde milletin bekasını korumak misyonuyla iş birliği yaptığı MHP ile kurduğu Cumhur İttifakı seçimlerde önemli bir başarı elde ederek seçimin galibi oldu. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni sistemin ilk başkanı olarak göreve başladı. Bu sürecin akabinde bürokrasinin ve siyasetin yeni sistemle uyumlu hale getirilmesi amacıyla AK Parti hükümeti öncülüğünde pek çok düzenleme yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ni kurmasının akabinde AK Parti 6. Olağan Kongresi yapıldı ve parti yapısı ve teşkilatlarında önemli yenilikler gerçekleştirildi.
AK Parti’nin 2018’deki bir diğer gündem maddesini ise 2019’da gerçekleştirilecek yerel seçimlere yönelik ittifak arayışları ve aday belirleme süreci oluşturdu. AK Parti ve MHP’nin yerel seçimlerde iş birliği yapacağı kesinleşirken AK Parti aday belirleme ve seçim stratejisi oluşturma çalışmalarına yoğunlaştı.
2018 CHP adına seçim ittifakı ve ortak aday arayışları ile başladı. Kılıçdaroğlu ve kurmayları muhalefet partileri ile bu doğrultuda görüşmeler gerçekleştirdi. Bunun yanı sıra 2018’in ilk aylarında CHP parti içi krizleri de yönetmek zorunda kaldı. 36. Olağan Kurultay sürecinde parti yönetimini elinde tutmayı başaran Kılıçdaroğlu ve ekibi için seçimlerin erkene alınması zor bir sınavdı. CHP bir yandan Cumhurbaşkanlığı seçimi için Erdoğan karşısında geniş seçmen kitlesine seslenecek bir aday arayışına girerken diğer yandan parlamento seçimlerinde AK Parti-MHP ittifakını yenilgiye uğratacak bir formül bulmaya çalıştı. Ortak aday arayışları sonuçsuz kalan parti cumhurbaşkanı adayı olarak Muharrem İnce’yi gösterirken parlamento seçimlerine Millet İttifakı çatısı altında girdi. CHP seçimlerde istediği başarıyı elde edemezken cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği İnce’nin gerisinde kaldı. Bu başarısızlık parti içi muhalefeti tekrar hareketlendirdi. Fakat parti içi muhalefet yaklaşan yerel seçimler nedeniyle faaliyetlerine ara verdi. CHP 2018’in son aylarını ise yerel seçim stratejilerini belirlemek üzere yapılan görüşmeler ve daha fazla belediye elde etmek amacıyla çeşitli formüller ve aday arayışları ile geçirdi.
2018 MHP’nin siyasetteki ağırlığını artırdığı bir yıldı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında AK Parti ile kurulan iş birliği yılın başında Cumhur İttifakı olarak vücut buldu. Söz konusu iş birliğine geçici gözle bakanlar olmasına rağmen Cumhur İttifakı her iki partinin devlet ve milletin bekasını her türlü siyasi çıkar ve amacın üzerinde tuttuğunu gösterdi. Cumhur İttifakı ilk başarısını 24 Haziran seçimlerinde elde etti. MHP bu seçimlerde ittifakın ortak adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledi. Parlamento seçimlerinde ise yüzde 11 ile beklenenin üzerinde oy oranı elde ederek Meclisteki ağırlığını güçlendirdi. Seçimlerden sonraki dönemde affa yönelik yasa tasarısını gündeme getiren MHP yıl sonuna doğru ise yerel seçimlerde AK Parti ile kurulacak olası iş birliği üzerine yoğunlaştı. İki parti de yerel seçimlerde iş birliği yapmak üzere Kasım ayında uzlaşmaya vardı. Özetle 2018 MHP açısından siyasi kazanım yılı oldu.
HDP geçtiğimiz senelerde olduğu gibi 2018’de de PKK güdümünde bir siyaset yürüttü. Terör örgütünü destekleyici propaganda faaliyetlerinin devam etmesi sonucunda parti mensubu birçok milletvekili tutuklandı ve vekillikleri düşürüldü. Bu gelişmelere bağlı olarak HDP 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine yönelik etkin bir siyaset yürütemedi. Bu açığı kapamanın yolunu gayriresmi olarak Millet İttifakı’na dahil olmakta bulan HDP amacına ulaştı ve Doğu ve Güneydoğu’daki oy kaybına rağmen parlamentoya girdi. Partinin bu bölgelerdeki başarısızlığı “tatil havasında olduğu”, “yeterince mücadele etmediği”, “sahadan uzaklaştığı” ve “ideolojik müphemliğe mahkum olduğu” eleştirilerine yol açtı. Bu tartışmalar devam ederken yaklaşan yerel seçimleri kendisi için mücadele alanı olarak gören HDP yeni ittifak arayışlarına girerek CHP ile görüşmeye başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2018’de de Türkiye siyasetinin merkezinde yer aldı. Gerek Erdoğan gerekse Cumhurbaşkanlığı makamı için oldukça yoğun geçen yılda iç ve dış siyaset, terörle mücadele ve Cumhurbaşkanlığı teşkilatının yenilenmesi konuları ön plana çıktı. 24 Haziran seçimleri, ekonomide yaşanan sıkıntılar ve döviz kurundaki dalgalanma iç siyaset alanında Erdoğan’ın ana gündem maddelerini oluşturdu. Ayrıca 24 Haziran sonrası Cumhurbaşkanlığı makamı ve teşkilatı yeni sisteme uygun olarak tekrar dizayn edildi. Dış politikada ise Erdoğan liderliğinde aktif ve girişimci bir siyaset anlayışı sürdürüldü. Buna ek olarak Erdoğan özellikle Suriye ve Kudüs meselelerinde inisiyatif kullanarak somut adımlar atılmasını sağladı. Kısaca Erdoğan Türkiye siyasetinin tüm konularında üstlendiği başat rolü 2018 içinde de sürdürdü...