Kasım ayında yapılacak Amerikan başkanlık seçimleri birçok yönüyle şimdiden tarihe geçti. 2008’de ilk siyahi başkanını seçen Amerikan halkı, şu sıralar siyasi geçmişi olmayan bir işadamı ile ilk kadın başkan adayı profilleri arasında bir seçim yapacak. Bu sembolik ilklerin ötesinde, bir yılı aşkın süredir devam eden önseçim süreci ve başkanlık yarışında yaşananlar Amerikan siyasetinin ne kadar kutuplaştığına ve dar bir alana sıkıştığına da işaret ediyor.
SETA olarak 8 Kasım 2016 tarihinde yapılacak olan Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimlerini daha iyi anlamak için SETA uzmanlarının analizlerini ve yorumlarını bir arada sunuyoruz.
Amerikan Başkanlık Seçimlerine Doğru-1: Seçim Süreci ve Ön Seçimler Kılıç Buğra Kanat, Jackson Hannon, Lesley K. Dudden | 12 Ekim 2016
ABD’de Kasım ayında yapılacak seçim Amerikan tarihinin en önemli seçimlerinden biri olmaya aday. Bu seçim Amerikan iç politikası için olduğu kadar dış politika açısından da kritik bir dönemde gerçekleşecek. Başkan Barack Obama’nın 8 yıllık başkanlık süresi sona ererken ABD bir yandan uluslararası sistemdeki rolü ve kimliği konusundaki tartışmaları aşamamış durumda öte yandan da toplumsal anlamda kutuplaşmanın en kritik safhalarından birinden geçiyor. Bunun yanında yapılan ön seçim ve devam etmekte olan seçim kampanyası da bu noktada oldukça olumsuz bir atmosferin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Elinizdeki analiz ve bundan sonra yayınlanacak üç ayrı analizle birlikte ABD’de yapılan bu kritik seçim süreci, adayların profilleri, seçimlerde öne çıkan konular ve seçimlerden sonra kazanan adayın öncelikleri hususlarına değinecek. Ekim ayı boyunca yayınlanacak bu analizler Türk okuyucusuna Amerika’da yapılan seçimler, seçim sistemi ve geçiş dönemleri konusunda da bir kaynak olacak.
Amerikan Başkanlık Seçimlerine Doğru - 2: Aday Profilleri Kılıç Buğra Kanat, Jackson Hannon, Lesley K. Dudden | 20 Ekim 2016
ABD’de Kasım ayında yapılacak seçim Amerikan tarihinin en önemli seçimlerinden biri olmaya aday. Bu seçim Amerikan iç politikası için olduğu kadar dış politika açısından da kritik bir dönemde gerçekleşecek. Başkan Barack Obama’nın 8 yıllık başkanlık süresi sona ererken ABD bir yandan uluslararası sistemdeki rolü ve kimliği konusundaki tartışmaları aşamamış durumda öte yandan da toplumsal anlamda kutuplaşmanın en kritik safhalarının birinden geçiyor. Bunun yanında yapılan ön seçim ve devam etmekte olan seçim kampanyası da bu noktada oldukça olumsuz bir atmosferin ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Serinin ilk analizinde seçim sürecine dair detaylar incelendi. Bu analizde ise başkan ve başkan yardımcısı adaylarının profilleri ele alınıyor. Bu analiz serisi Türk okuyucusuna ABD’de yapılan seçimler, seçim sistemi ve geçiş dönemleri konusunda da bir kaynak olacak.
Amerikan Başkanlık Seçimlerine Doğru-3: Seçimlerde Öne Çıkan Başlıklar Kılıç Buğra Kanat, Jackson Hannon, Lesley K. Dudden | 1 Kasım 2016
ABD’de 8 Kasım’da yapılacak seçim Amerikan tarihinin en önemli seçimlerinden biri olmaya aday. Bu seçim Amerikan iç politikası için olduğu kadar dış politika açısından da kritik bir dönemde gerçekleşecek. Başkan Barack Obama’nın sekiz yıllık başkanlık süresi sona ererken ABD bir yandan uluslararası sistemdeki rolü ve kimliği konusundaki tartışmaları aşamamış durumda öte yandan da toplumsal anlamda kutuplaşmanın en kritik safhalarının birinden geçiyor. Bunun yanında yapılan ön seçim ve devam etmekte olan seçim kampanyası da bu noktada oldukça olumsuz bir atmosferin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Serinin ilk analizinde seçim sürecine dair detaylar incelendi. İkinci analizde başkan ve başkan yardımcısı adaylarının profilleri değerlendirildi. Serinin üçüncü çalışması olan bu analizde ise başkan adaylarının dış politika, göçmenlik, ulusal güvenlik, ekonomi, ateşli silahların kontrolü ve sağlık güvencesi gibi belli başlı tartışma konularına nasıl yaklaştığı ele alınıyor.
Amerikan Başkanlık Seçimlerine Doğru-4: Adayların A Takımları Kılıç Buğra Kanat, Jackson Hannon, Lesley K. Dudden | 4 Kasım 2016
ABD’de 8 Kasım’da yapılacak seçim Amerikan tarihinin en önemli seçimlerinden biri olmaya aday. Bu seçim Amerikan iç politikası için olduğu kadar dış politika açısından da kritik bir dönemde gerçekleşecek. Başkan Barack Obama’nın sekiz yıllık başkanlık süresi sona ererken ABD bir yandan uluslararası sistemdeki rolü ve kimliği konusundaki tartışmaları aşamamış durumda öte yandan da toplumsal anlamda kutuplaşmanın en kritik safhalarının birinden geçiyor. Bunun yanında devam etmekte olan seçim kampanyası da oldukça olumsuz bir atmosferin ortaya çıkmasına sebep oluyor.
2016 Amerikan seçimlerini ele alan bu serinin ilk analizinde seçim sürecine dair detaylar incelendi. İkinci analizde başkan ve başkan yardımcısı adaylarının profilleri değerlendirildi. Serinin üçüncü çalışmasında ise başkan adaylarının dış politika, göçmenlik, ulusal güvenlik, ekonomi, ateşli silahların kontrolü ve sağlık güvencesi gibi belli başlı tartışma konularına nasıl yaklaştıkları ele alındı.
Serinin dördüncü çalışması olan bu analizde başkan adaylarının dış politika ve seçim kampanya ekipleri değerlendiriliyor. Seçim sonrası oluşacak yönetim kadrosuna da ışık tutuluyor. Ayrıca adayların seçim kampanyalarının bağışçıları da mercek altına alınıyor.
Amerikan Başkanlık Seçimlerine Doğru-5: Ekonomi Politikaları ve Küresel Yansımaları Sadık Ünay, Şerif Dilek | 4 Kasım 2016
Amerika Birleşik Devletleri’nde 8 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşecek başkanlık seçimlerinin sıra dışı bir atmosferde devam ediyor olması, seçim sonucunun tüm dünyada merak ve biraz da endişe ile beklenmesine yol açtı. Eski Dışişleri Bakanı ve Demokrat Parti adayı Hillary Clinton, ABD tarihinin ilk kadın başkan adayı olurken, karşısında Cumhuriyetçi Parti adayı ve siyasi arenada hiç kariyeri bulunmayan ultra zengin bir iş adamı olarak Donald Trump yer alıyor. Başkan adaylarının vadettikleri ekonomi politikaları ABD içinde olduğu kadar uluslararası arenadaki yansımaları açısından da dikkat çekmekte. Hillary Clinton’ın ekonomi politikaları Obama yönetimini devam ettirmeyi öngördüğünden dolayı popüler vaatlerden uzakken, Trump’ın genel ekonomi politikalarında ise oldukça iddialı, popülist ve çelişkili ifadelere rastlamak mümkün. Bu çalışmada, ABD başkan adaylarının vadettikleri ekonomi politikalarının ekonomi politik perspektifinden analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda Hillary Clinton ve Donald Trump tarafından önerilen ekonomi politikalarının hayata geçirilmeleri halinde gerek ABD gerekse dünya ekonomisi için potansiyel yansımaları değerlendirilecektir.
Clinton-Trump Tartışmasında Ulusal Güvenlik Meselesi Merve İrem Ayar, Bekir İlhan | 04 Ekim 2016
Cumhuriyetçi aday Donald Trump ve Demokratların adayı Hillary Clinton başkanlık tartışmalarının ilki için 26 Eylül tarihinde karşı karşıya geldi. Tartışmada adaylara “Refahın Sağlanması”, “Amerika’nın Yönü” ve “Amerika’nın Ulusal Güvenliği” olmak üzere üç ana alanda sorular yöneltildi. Bu çalışmada Amerika’nın ulusal güvenliği konusunda başkan adaylarının verdiği cevaplar değerlendirilecektir. Bu cevaplar çerçevesinde başkan adaylarının genel stratejik bakış açıları çıkartılmaya çalışılacaktır.
Tartışmanın “Amerika’nın ulusal güvenliğinin sağlanması” bölümünde adaylar siber güvenlik, DEAŞ’la mücadele ve nükleer güvenlik gibi üç temel konuda görüşlerini belirttiler. Cevaplar ana hatlarıyla incelendiğinde Clinton’ın uluslararası ittifaklara ve kurumlara dayalı bir pozisyona daha yakın olduğu ortaya çıkmaktadır. ABD’nin çok taraflı küresel angajmanlarını devam ettirmesi gerektiğine dair inanç ön plandadır. Diğer taraftan Trump ise güvenlik ve küresel meselelerde görünüşte izolasyoncu bir söylem tutturmasına rağmen aslında tipik bir popülizm sergilemektedir.
Kasıma Kadar ABD Ufuk Ulutaş, 10 Ekim 2016
Rusya belli ki Halep’i Grozny’e çevirmek istiyor; yani ne yapacağını az çok kestirebiliyoruz. Fakat ABD deli mayın gibi kasıma kadar kırıp dökerek ve tahmin edilmesi zor bir şekilde hareket edecek.
ABD'nin Ortadoğu Politikasının Açmazları Kadir Üstün, 02 Ekim 2016
Hem Clinton hem de Trump DAEŞ’i bitirme vaadiyle kampanya yapıyor ancak her ikisi de Amerikan askerlerinin sahaya inmeyeceği vaadini de yineliyor.
‘Alaturka’ Medyamız ve ABD Başkanlık Seçimleri İsmail Çağlar, 29 Eylül 2016
Her şeyin alafrangasına pek tutkun olan medyamız, konu kendisine gelince pek bir ‘alaturka’, pek bir ‘şarklı’!
Amerika İçin Endişeliyim Fahrettin Altun, 29 Eylül 2016
Bürokrasiye sızmak iktidar elde etmek için yeterli. Nasılsa orada güç biriktirince seçilmiş siyasal elitlerin üzerinde baskı kurmak mümkün.
ABD’nin Suç Ortaklığı Fahrettin Altun, 26 Eylül 2016
ABD'den anlayış beklemek yerine, içeride ve dışarıda siyaset üretmeye, mücadele etmeye devam etmek ve farklı aktörlerle mikro alanlarda, geçici sürelerle yeni işbirliği imkânları oluşturmak gerekiyor.
Washington’daki Dağınıklık Bir Fırsat Olabilir Burhanettin Duran, 24 Eylül 2016
ABD’deki başkanlık seçimi döneminde, Washington'daki kurumların çatlakları arasından sızacak bilgilere ve önerilere kulak kesilmek gerekir..