SETA > Yorum |
Batı'nın Bumerangı Rus Propagandası ve Muhalefetin Yalnızlığı

Batı'nın Bumerangı, Rus Propagandası ve Muhalefetin Yalnızlığı

Uluslararası koalisyon da saldırılarına ilk başladığında Suriyeli muhalifleri hedef almıştı. Şimdi ise Ruslar mevcut fenomeni uç noktalara taşıyor.

Rusya Suriyeli muhaliflere yönelik saldırılarına devam ederken ortaya saçılan propagandaya yönelik iddialar, temalar ve sloganlar dikkat çekiyor. Suriye devriminin başından beri Esed-İran-Rusya hattının propaganda performansı üst düzeylerdeydi, Rusya’nın askeri müdahalesinin başlamasıyla kendi performanslarını aşacak yeni bir çaba içerisine girdiler.

Rusya’nın askeri müdahalesine kılıf için kullandığı iki tane absürt iddia var ki bu iddiaların gerçeklerle herhangi bir temasının olmaması Rusları rahatsız etmişe benzemiyor. Bu belki de Rusya’nın demokratik devletlerin faydalanamadığı bir lüksü. Yani propagandanın merkezine oturtulan ana iddiaların basit bir çalışmayla çürütülebilecek kadar zayıf olması bile Rusların çok umurundaymış gibi görünmüyor.

Birinci iddia, Rusya’nın Suriye’de DAİŞ hedeflerini vurduğu yönünde. Dört beş gündür devam eden Rus saldırılarının haritadaki lokasyonlarına baktığımızda Rusya’nın bu iddiasının gerçeklikle herhangi bir temasının olmadığını kolayca görürsünüz. Saldırılar DAİŞ’in yakın çeperde bile olmadığı Suriye’nin kuzeybatı bölgelerine yoğunlaşıyor. İdlib’den Hama kırsalına doğru yapılan Rus saldırılarının DAİŞ’e karşı yapıldığını DAİŞ militanları duyunca sinsice gülümsemişlerdir. Bu hattın en önemli özelliği, Suriyeli muhaliflerin Esed rejimini rezil edercesine hızlı bir şekilde bu bölgeden temizlemeleridir. Temizlikten sonra ise Hama kırsalında ilerlemeye devam edip Lazkiye’yi tehdit edecek noktaya eriştiler. Hums’un kırsalında Telbise, Rastan gibi bombalanan şehirler de muhalefetin elinde. Rakka’ya yapılan birkaç şimdiye kadar göstermelik kalan saldırı bu iddianın zemin bulmasına neden olmuyor.

İkinci iddia ise Ruslar içerisinde bile çelişen bir mantık örgüsüne sahip. Bu iddianın saçaklanmaları şu şekilde: Suriye’de ılımlı muhalefet yok, şebbihaların deyimiyle sadece teröristler var. Ya da Putin’in basın sözcüsünün deyimiyle muhalefetin hepsi DAİŞ’e katıldı. Tabii ki bu deli saçması ifadeler Rusya’nın DAİŞ’le yakından uzaktan alakası olmayan saldırılarını meşru göstermek amacıyla üretilmiş. Gelgelelim Dışişleri Bakanı Lavrov, Özgür Suriye Ordusu’nu (hava saldırılarıyla vurdukları ÖSO’dan bahsediyor) terörist olarak görmediklerini aksine siyasi müzakere masasında bir taraf olarak kabul ettiklerini söyleyeli daha birkaç gün oldu. Diğer bir ifadeyle Rus yetkililer hangi propaganda temalarını kullanacakları yönünde henüz fikir birliğine varmamışlar. Kaldı ki yine bu iddiayı muhalifleri öldürmeye kurgulanmış DAİŞ militanlarına söyleseniz size kıs kıs güler.

Başta ABD olmak üzere Batı, Suriye’nin muhalefetini o kadar örseledi ki ve hatta şu an Rusya’nın kullandığı tezviratı o kadar kullandı ki Rusya’nın an itibarıyla başvurduğu tezvirata kapı açtı, zemin hazırladı. Uluslararası koalisyon da saldırılarına ilk başladığında Suriyeli muhalifleri hedef almıştı. Şimdi ise Ruslar mevcut fenomeni uç noktalara taşıyor. Rusya aynı zamanda kendi kendini doğrulayan bir kehanetin peşinde. Uluslararası toplum Rusya ile birlikte Esed rejimi ve İran’ın muhalefete topyekûn saldırılarına bir çözüm bulmazsa Suriye’de gerçekten de hayatta kalan tek grup radikaller olacak. Zira Rusya da Esed rejimi de İran da DAİŞ’e dokunmuyor. Muhalifler ise yedi düvele karşı savaşıyor.

[Akşam, 5 Ekim 2015]