Avrupa PKK Faaliyetlerine Neden Göz Yumuyor?

Avrupa ülkelerinde PKK terör örgütünün faaliyetlerine göz yumulmasıyla beraber, son zamanlarda hem Türkiye'ye ait diplomatik kurumlar maddi zarara uğradı hem de Türk kökenli Avrupalılar şiddete maruz kaldı.

Devamı
Avrupa PKK Faaliyetlerine Neden Göz Yumuyor
Liberal Demokrasinin Krizi

Liberal Demokrasinin Krizi

İçinden geçtiğimiz süreç tek kelimeyle liberal demokrasinin meşruiyet krizi olarak adlandırılmalıdır. Bunun en temel sebebi modern toplumların kurucu unsurları olan liberalizm, kapitalizm ile demokrasi arasındaki çelişkilerdir.

Devamı

Trump, yerel aktörlere desteğini azaltabilir ve inisiyatif alması halinde Türkiye’nin politikalarına daha fazla yaklaşabilir. Ancak PYD’ye olan desteğini aniden çekecek hızlı bir politika değişikliğine gitmeyecektir.

Gün geçmiyor ki Avrupa'nın bir başkenti ile aramızdaki gerilim medyaya yansımasın. İnsan soruyor Avrupa ile nereye gidiyoruz?

Taraflı tarafsız birçok gözlemcinin ortak kanısı, Merkel'in partisinin Almanya'nın yeni gerçeği olan aşırı sağcı güçler karşısında giderek zorlandığı gerçeğidir.

Almanya ve Fransa başta olmak üzere Avrupalı ülkeler, bırakın kendilerini doğrudan ilgilendiren küresel sorunlara müdahil olmayı, kendi içindeki sorunları çözüme kavuşturamadı.

AB Ne Yaptığının Farkında mı?

Türkiye üzerindeki etkisinin sınırını bilmeyen, ve istikrarının Türkiye'ninkine ne kadar bağlı olduğunu anlamayan AB siyasetçileri sağ- popülist dalganın kendilerini tasfiyesini seyretme makamındalar.

Devamı
AB Ne Yaptığının Farkında mı
Perspektif Avusturya nın Türkofobik Politikaları

Perspektif: Avusturya’nın Türkofobik Politikaları

Avusturya’da yükselen aşırı sağcı söylemin Türkiye-Avusturya ilişkilerine etkisi nasıldır? Avusturya’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri ikili ilişkileri nasıl etkilemiştir? 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye-Avusturya ilişkilerine yansıması nasıl olmuştur?

Devamı

Dış politikada ipler tamamen Trump’a bırakılırsa (şüpheliyim bu konuda) Esed’le yeni bir uzlaşma zemini arayabilir. Çünkü Esed’in DEAŞ’la mücadele ettiğini düşünecek kadar olaydan kopuk.

15 yıl içinde üç büyük şok ve travma yaşamış Amerikan toplumunun siyasal olarak bu travmalardan etkilenmesi ölçeğini, geleneksel parti fay hatlarında görmek en büyük yanılgıydı.

Trump’ın Amerikan seçimlerini kazanmasıyla birlikte, ABD ile Avrupa arasındaki doğal ittifak hâli, uzun bir aradan sonra yeniden sorgulanmaya başladı.

Trump kendi yaklaşımını belirleyip stratejisini ortaya koyana kadar bir müddet ABD devlet bürokrasisinin otomatik pilotunda ilerleyecektir. Fakat ABD dış politikası kısa sürede Trump'ın kendini kanıtlayacağı bir alan haline gelebilir.

Birçok kişi farklı cümlelerle "dağdaki çobanla benim oyum bir mi" mesajı verdi. Bir Amerikalı "think tank"çi "Bugün ABD'yi ancak bir askeri darbe paklar" mealinde bir sosyal medya paylaşımında bulundu.

Britanya'dan Macaristan'a kadar Avrupa'da yükselen "popülizmin" ABD'deki temsilcisi olarak görülen Trump, Amerikan halkının korkularına, içe kapanma hissiyatına hitap etti.

Batı başkentlerinden FETÖ ve PKK (HDP) ile mücadelede Türkiye’nin attığı her adımla alakalı pasif-agresif “kaygılıyız” açıklamaları yapmasından kaygılıyız.

Sıkıntılı gidişatın durdurulmasında Almanya'ya kritik bir sorumluluk düşüyor. Ne yazık ki Merkel mülteciler konusunda gösterdiği liderliği sonuçlandıramadığı gibi FETÖ konusunda da Türkiye'yi karşısına alıyor.

Türkiye ekonomisinin yıllarca yumuşak karnı olan finansal sistemin kırılganlıkları kullanılarak yapılan ve yapılması muhtemel girişimlere karşı verilecek en iyi cevap, yine aynı alanda, yani finansal sistemin güçlendirilmesinden gelir.

Birilerinin Batılı “dostlarımıza” teröristlerle iş birliği yapmanın bumerang etkisi yapacağını anlatması gerekiyor. Bugün tolerans gösterilen ya da desteklenen teröristler yarın kendilerini de vurabilir.

Maalesef insan hakları örgütleri veya aktivistleri denilince aklımıza gelenlerin bir müddettir insan haklarından anladıkları terörist hakları!

AB üyesi devletlerin mülteci kabul etmemek adına verdikleri mücadelenin en trajikomik örneği Macaristan’da geçtiğimiz haftalarda yapılan referandum oldu.

İslamofobya, Avrupa özelinde Batı’nın kendisini ve kendi değerlerini “tez”, Müslümanları ise “anti-tez” olarak kavramsallaştırdığı bir zihniyetin ürünüdür.