Son günlerde ABD’yle Suudi Arabistan arasındaki görüşmelerin ilerlediği ve anlaşma aşamasına iyice yaklaşıldığı yönündeki haberler, Ortadoğu’da yeni bir dönemin habercisi olabilecek nitelikte. Suudiler İran’ın nükleer kapasitesi karşısında ABD’den ‘barışçıl’ nükleer teknoloji geliştirebilmek için destek ve muhtemel bir savaş durumunda güvenlik güvencesi istiyor. İleri teknoloji alanında iş birliği ve Çin’e mesafe koymayı da içeren anlaşmanın İsrail-Suudi normalleşmesini içermesi Biden yönetimi için kritik öneme sahip zira Amerikan Kongresi’nin desteği buna bağlı olacaktır. Ancak Suudilerin Gazze savaşının durdurulması ve iki devletli çözüm konusundaki ısrarının Filistin devletinin kurulmasına hep karşı çıkmış olan Netanyahu liderliğindeki bir hükümet tarafından kabul edilmesi çok zor. Biden yönetimi İsrail-Suudi normalleşmesi üzerinden hem Gazze meselesini gündemden düşürmüş hem de ‘Filistin meselesini çözmüş’ olarak Kasım seçimlerine ilerlemek isteyecektir ancak Netanyahu’nun bunun önünde en büyük engel olduğu kesin.
Devamı
ABD’nin İsrail’le stratejik ilişkileri ve Filistin meselesine yaklaşımı, görevdeki hükümetlerin üzerinde bir devlet politikası olduğu için, Biden döneminde bu konuyla ilgili köklü bir değişim beklememek gerekiyor.
Devamı
Bölgemizde herkes için yeni bir stratejik değerlendirme zamanı.
Türkiye'nin bölgede sorun yaşadığı ülkelerle ilişkilerinin iyileşmesi tabii ki sevindirici bir gelişme.
Ortadoğu, müthiş bir hareketlilik içinde. Bir dizi olay ve tartışma iç içe geçiyor. Küresel ve bölgesel güçlerin rekabet, kapışma ve işbirliği alanlarını gözden geçirdiğine dair işaretler ardı ardına geliyor. Aktörler Ortadoğu'da yeniden konumlanıyor.
Arap isyanlarından on yıl sonra yapılacak muhasebede hâlâ en önemli ülke kuşkusuz Türkiye. Demokratik tecrübesi ile bu isyanlara örneklik teşkil eden Türkiye, 2013'ten itibaren verdiği mücadele ve 2016 sonrası yeni hamleleri ile de bir başarı hikayesi.
ABD seçimlerinin sonucu ne olursa olsun Arap rejimleri İsrail ile yakınlaşmadan beklediklerini alamayacaklar. İsrail kazanacak, onlar her halükârda kaybedecekler.
Devamı
Bu antlaşmalar da bir barış öngörmemekte, aksine ABD ve İsrail tarafının birlikte hazırladığı tek taraflı bir dayatma sunmaktadır.
Devamı
Kitap dinsel, tarihsel ve siyasal bakımdan Kudüs’ün ifade ettiği anlamı akademisyenlere, entelektüellere, siyasetçilere ve geniş halk kitlelerine doğru bir şekilde ulaştırmayı amaçlamaktadır.
Ne yazık ki günümüz dünyasında hakkaniyetli bir barış planını hayata geçirecek bir güç dengesi bulunmuyor.
Türkiye’nin önde gelen akademik dergilerinden biri olan Insight Turkey, 2020 yılının ilk sayısında İsrail-Filistin sorununun mevcut durumu ve bu sorunla ilgili bir anlaşma olup olmayacağı konusunda kapsamlı bir çerçeve getirmeyi amaçlıyor. Bu nedenle “Yüzyılın Çilesi” başlığını alan bu sayımız, alanında önde gelen uzmanların katkılarıyla, İsrail-Filistin meselesinin farklı bakış açılarına ve boyutlarına odaklanırken sorunla ilgili farklı konuları da tartışmaktadırlar.
ABD ve İsrail'in tek teraflı olarak imzaladığı "Yüzyılın Anlaşması" tüm dünyada tepki toplarken Washington'da düzenlenen bir panelde de tartışıldı. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisince (SETA DC) düzenlenen "Trump'ın Yüzyılın Anlaşması" başlıklı panel ABD basınında geniş yankı uyandırdı..
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 43. sayısı çıktı.
İsrail, ihtiyaç duyduğu anda İngiltere, Fransa ve ABD başta olmak üzere birçok devletten olağanüstü destek aldı. Bugün İsrail'e destek veren ülkelere henüz on yıl öncesine kadar düşman göründüğü birtakım Arap ülkeleri de (Suudi Arabistan, BAE, Mısır) eklendi.
ABD ve İsrail liderlerinin Beyaz Saray'da tüm dünyaya ilan ettiği Kudüs'ü işgal planına Körfez ülkelerinin yaklaşımı konuyu yakından takip edenler için şaşırtıcı olmadı. Hem salonda hazır bulunan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Umman'ın Washington büyükelçileri hem de duyuru sonrası Körfez başkentlerinden yükselen mesajlar hemen hemen birbirine paraleldi.
Başkan Trump, merak edilen 'Yüzyılın Anlaşmasını' geçen Salı günü açıkladı. Beklendiği gibi 'Ortadoğu Barış planı' diye sunulan metin, aşırı derecede İsrail yanlısı. Ne anlaşma ile ne de barış ile bir alakası var. Müzakere olmaksızın Filistinlilere dayatılan bir ilhak planı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı Filistin-İsrail sözde barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı Filistin-İsrail sözde barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, Trump’ın açıkladığı sözde Filistin-İsrail barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, İsrail’in kuruluşu ve tarihi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı Filistin-İsrail sözde barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.