Koltuk Krizi ve ‘Diktatör’ Hezeyanı

AB çevreleri AB Konseyi Başkanı Michel ve AB Komisyon Başkanı Leyen'in Ankara seyahatini 'koltuk krizi' iddiasıyla gölgelemeye çalışıyor.

Devamı
Koltuk Krizi ve Diktatör Hezeyanı
Türkiye-AB İlişkilerinde Koltuğa Sıkışan Normalleşme

Türkiye-AB İlişkilerinde Koltuğa Sıkışan Normalleşme

'Koltuk krizi' olarak ifade edilen tartışmanın gölgesinde meydana gelen temaslar Türkiye tarafında olumlu karşılanmıştır. Avrupa medyası ise 'koltuk krizi' üzerinden Türkiye'yi haksız şekilde itibarsızlaştırma yarışına girdiler.

Devamı

Avrupa’da koronavirüs (Kovid-19) salgınının bilançosu nedir ve aşılama süreci ne aşamadadır? Aşılama sürecine dair AB içinde yaşanan sorunlar neler? Üye ülkelerin aşı tedarik sorununa yönelik tutumları ne? Avrupa Birliği “aşı milliyetçiliğine” doğru mu sürükleniyor? Avrupa’da yaşanan aşı krizi ve “aşı milliyetçiliği” suçlamaları ne anlama geliyor?

Mesele, Türkiye'nin AB'ye hazır olup olmadığı değil. Tam tersi. İster coğrafya, ister nüfus, ister din deyin fark etmiyor. AB siyasetçileri "Türkiyeli bir AB'yi" tahayyül etme cesareti gösteremiyor.

AB kanadı bir defa daha Türkiye ile ilişkileri samimi bir şekilde ele almayı ve ilişkileri daha olumlu ve gerçekçi bir zemine oturtma kararını öteledi.

AB-Türkiye arasındaki gerilimlerin kamuoyuna yansıtıldığı gibi Türkiye'nin insan hakları, demokrasi ve özgürlük gibi sözde Avrupa değerleri olduğu iddia edilen değerlerinden uzaklaşması nedeniyle değil reel siyasetteki çıkar çatışmaları sebebiyledir.

AB-Türkiye İlişkileri: Bir İleri, İki Geri

Uluslararası yapılar son dönemde siyasi olarak çalkantılı bir dönemden geçiyor. Pek çok sorunun kriz haline geldiği günümüzde barışın tesisi ve ekonomik entegrasyon amaçlarıyla kurulan AB'nin kriz çözme becerisi de bu süreçte ciddi sınavdan geçiyor.

Devamı
AB-Türkiye İlişkileri Bir İleri İki Geri
Knaus AB ve Türkiye Yenilenmiş Bir Mutabakatla Mülteciler Konusunda Dünyaya

Knaus: AB ve Türkiye Yenilenmiş Bir Mutabakatla Mülteciler Konusunda Dünyaya Örnek Olmalı

2016’da AB ve Türkiye 18 Mart AB-Türkiye Mutabakatı’nı imzaladı. Türkiye de 20 Mart itibarıyla sığınmacıları geri alma sözü verdi. Bu anlaşma düzensiz göçleri engelledi ve Ege denizindeki ölümleri dramatik bir şekilde azalttı.

Devamı

Türkiye ve Libya arasında deniz yetki alanlarına ilişkin imzalanan mutabakata benzer bir anlaşmanın Türkiye ve Mısır arasında da yapılması, Rum-Yunan ortaklığının Doğu Akdeniz’deki iddialarını hukuken bir kez daha akamete uğratacaktır.

Mısır'da 3 Temmuz 2013’te Mursi iktidarına karşı gerçekleşen askeri darbeye Türkiye’nin gösterdiği tepki ikili ilişkilerin hızlıca gerilemesine yol açmıştı.

Avrupa İstikrar İnisiyatifi Başkanı Knaus, 'Beş sene önce yakaladığımız kazan kazan durumunu tekrarlayalım.' dedi.

Öncelikli gündem maddeleri olarak görülebilecek neredeyse tüm başlıklarda Türkiye eli en rahat olan ülke. Çünkü bir önceki dönemde en fazla sayıda güvenlik sorunuyla yüzleşti ve bunlardan güçlenerek çıktı. 

Bölgemizde herkes için yeni bir stratejik değerlendirme zamanı.

Türkiye'nin bölgede sorun yaşadığı ülkelerle ilişkilerinin iyileşmesi tabii ki sevindirici bir gelişme.

Birçok ülkenin dış politikası yeniden şekillenmeye başladı. Yeni dizilişler karşımıza çıkıyor.

Türkiye-Mısır ilişkilerinin tarihsel arka planı nasıl bir seyir izlemiştir? Türkiye-Mısır ilişkileri neden gerilmiştir? İki ülke arasında temel anlaşmazlık noktaları nelerdir? Türkiye-Mısır ilişkilerinin yumuşamasına etki eden faktörler nelerdir? İkili ilişkilerdeki yumuşama Doğu Akdeniz’e ve bundan sonraki sürece nasıl yansır?

Ortadoğu, müthiş bir hareketlilik içinde. Bir dizi olay ve tartışma iç içe geçiyor. Küresel ve bölgesel güçlerin rekabet, kapışma ve işbirliği alanlarını gözden geçirdiğine dair işaretler ardı ardına geliyor. Aktörler Ortadoğu'da yeniden konumlanıyor.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, Türkiye - Mısır ilişkilerine ve Doğu Akdeniz'de son duruma dair değerlendirmelerde bulundu.

Görüldüğü gibi Türkiye baskın bir diplomasi ve ciddi bir efor ortaya koyduğunda bölgesel meseleleri baş aşağı edebiliyor. Diğer aktörler de bunu benimsemeye başladı.

Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarından faydalanmak isteyen herkes öyle ya da böyle Türkiye'nin rızasını almak zorunda olduğunu anlamaya başladı. Mısır'daki yönetim ile Ankara arasındaki gerginliğe rağmen Mısır, Türkiye'nin formülünü benimsemek durumunda kaldı.