Ortadoğu’da İhtiyatlı “Normalleşme” Trendi

Neredeyse bütün cephelerde geniş bir karşı blokla mücadele eden Türkiye, kararlı duruşu ve caydırıcılığı sayesinde kazanımlarını muhafaza edebildi ve yeni kazanımlar elde etti. Bununla beraber bu kazanımlar bedelsiz değildi ve mücadele sürecinin Türkiye ve özellikle Türkiye karşıtı blok için ciddi maliyetleri oldu.

Devamı
Ortadoğu da İhtiyatlı Normalleşme Trendi
Avrupa Yeni Bir Göç Dalgasına Hazır mı

Avrupa Yeni Bir Göç Dalgasına Hazır mı?

1 Mayıs 2021 itibariyle Taliban'ın, ABD'nin bölgeden çekilmesiyle birlikte oluşan güç boşluğunu doldurması ve kontrol bölgelerini genişletmesiyle beraber binlerce Afgan yerinden edildi. Afganların, Avrupa'da en fazla iltica talebinde bulunan ikinci millet olması dikkate değer bir veri.

Devamı

2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on ikinci kitabına ulaştı. Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. Dış politika gelişmelerinin yanı sıra etkileri daha geniş bir zaman aralığına uzanan konular da bağımsız makaleler kısmında inceleniyor.

Brüksel, Ankara'nın 'yeni sayfa açma' yaklaşımına zayıf bir karşılık verdi. Bu zayıflık sebebiyle önümüzdeki aylarda Doğu Akdeniz'de ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde olası gerilimleri engellemek için diplomatlara çok iş düşecek. İşbirliği arayışına devam etmek gerilimden evladır.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Yunanistan ziyaretini değerlendirdi.

Türkiye Bölge Ülkelerini Yunanistan'dan Uzaklaştırmak İstiyor

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, Türkiye - Mısır ilişkilerinde mevcut durumu ve Mısır'ın dış politika açılımını değerlendirdi.

Devamı
Türkiye Bölge Ülkelerini Yunanistan'dan Uzaklaştırmak İstiyor
Dış Politikada Yoğun Haziran

Dış Politikada Yoğun Haziran

Bu ayın dış politika gündemi hayli yoğun. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Haziran'da NATO Zirvesi'nde ABD Başkanı Biden ile görüşecek. Haziran sonu da AB Liderler Zirvesi Türkiye ile 'pozitif' ajandayı değerlendirecek.

Devamı

Rum-Yunan ikilisi federasyon putunu terk etmedikçe, Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğün devam edeceğini söyleyebiliriz.

Türkiye, Doğu Akdeniz'deki 'milli enerji' politikası ve diğer bölgesel adımları kapsamında dün Libya'ya çok önemli bir ziyarette bulundu. 'Libya Çıkarması'nda meşru hükümete destek bir kez daha yinelendi. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki yeni hamleleri, Enerji Savaşları ve Mısır ile normalleşme adımları konusunda SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat sabah.com.tr'nin sorularını yanıtladı. Kemal İnat, Yunanistan ve Fransa'nın Doğu Akdeniz'de istediğini alamadığını belirtti. İnat, ABD ve Rusya ile ilgili de dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 57. sayısı çıktı.

Yunanistan ve GKRY'nin, sırtlarını AB ve ABD'ye yaslayarak Türkiye'ye baskı yapmaya çalışmak yerine başta Kıbrıs sorunu olmak üzere bölgedeki sorunların çözümü konusunda Ankara ile işbirliği yapmaya yönelmelerinin kendi çıkarları için en doğru yol olduğunu görmeleri gerekiyor.

Önemli olan bu müzakerelerden çözüm çıkıp çıkmaması değil. Önemli olan konunun yeni bir boyuta taşınmış olmasıdır.

Ankara hem Atina'nın provokasyonlarına cevap vermeli hem de ikili görüşmelere devam konusunda istekli olmalı. Zaman Ankara'dan yana. Doğu Akdeniz'deki denge Türkiye lehine değişiyor.

İtalya Başbakanı Mario Draghi'nin ifadesi son yıllarda Avrupa siyasetinde yerleşik hale gelen ve Erdoğan karşıtlığı üzerine inşa edilen popülist siyaset tarzının yeni bir tezahürü olarak görülmelidir.

AB çevreleri AB Konseyi Başkanı Michel ve AB Komisyon Başkanı Leyen'in Ankara seyahatini 'koltuk krizi' iddiasıyla gölgelemeye çalışıyor.

'Koltuk krizi' olarak ifade edilen tartışmanın gölgesinde meydana gelen temaslar Türkiye tarafında olumlu karşılanmıştır. Avrupa medyası ise 'koltuk krizi' üzerinden Türkiye'yi haksız şekilde itibarsızlaştırma yarışına girdiler.

Avrupa’da koronavirüs (Kovid-19) salgınının bilançosu nedir ve aşılama süreci ne aşamadadır? Aşılama sürecine dair AB içinde yaşanan sorunlar neler? Üye ülkelerin aşı tedarik sorununa yönelik tutumları ne? Avrupa Birliği “aşı milliyetçiliğine” doğru mu sürükleniyor? Avrupa’da yaşanan aşı krizi ve “aşı milliyetçiliği” suçlamaları ne anlama geliyor?

Mesele, Türkiye'nin AB'ye hazır olup olmadığı değil. Tam tersi. İster coğrafya, ister nüfus, ister din deyin fark etmiyor. AB siyasetçileri "Türkiyeli bir AB'yi" tahayyül etme cesareti gösteremiyor.

AB kanadı bir defa daha Türkiye ile ilişkileri samimi bir şekilde ele almayı ve ilişkileri daha olumlu ve gerçekçi bir zemine oturtma kararını öteledi.

AB-Türkiye arasındaki gerilimlerin kamuoyuna yansıtıldığı gibi Türkiye'nin insan hakları, demokrasi ve özgürlük gibi sözde Avrupa değerleri olduğu iddia edilen değerlerinden uzaklaşması nedeniyle değil reel siyasetteki çıkar çatışmaları sebebiyledir.