Analiz Yükseköğretimde Kalite Çalışmalarına Sistemsel Arayışlar

Analiz: Yükseköğretimde Kalite Çalışmalarına Sistemsel Arayışlar

Analizde bir yükseköğretim kurumunda stratejik planlama ve performans göstergesi kurulumu için örnek bir yazılım modeli geliştirilmiştir.

Devamı

Bu çalışmada 2017 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Ekonomi, Enerji, Hukuk ve İnsan Hakları, Eğitim, Sosyal Politikalar ve Medya alanlarında oluşturulan başlıklarla yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.

“Yeni hükümetin önünde duran en önemli konulardan biri Türkiye'deki yükseköğretim sistemi. Vesayetle mücadeleye sık sık vurgu yapan AK Parti'nin Yeni Türkiye vizyonunda yükseköğretim sistemi için de genişçe bir yer olması gerek.”

Bekir S. Gür imzalı “Eğitimle İmtihan”, yeni bir Türkiye'nin inşasında pozitif ve kurucu bir rol alması gereken eğitim sisteminin iyileştirilmesine dönük tartışmalara katkılar sunuyor.

Akademik camianın içerisinden gelen ve saygın bir akademik geçmişi olan Davutoğlu'nun üniversite meselesine bakışı, dar bir maliyeci perspektifine dayanmıyor.

YÖK Reformunu Sahiden İstiyor muyuz?

Türkiye'nin demokratik gelişimi açısından son derece kritik bir rolü olan ve önemli ölçüde toplumsal taleplerle şekillenen bir yükseköğretim sistemi var.

Devamı
YÖK Reformunu Sahiden İstiyor muyuz

Demokratik Bir Üniversite İçin YÖK Reformu Şart

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve YÖK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Talip Küçükcan'la öğrenci affını ve Türkiye'deki üniversitelerin durumunu değerlendirdik.

Devamı

İdeal anlamda üniversiteler, doğaları ve kuruluş amaçları gereği bilgi üreten, donanımlı insan gücü yetiştiren ve bunun da ötesinde özgür düşünce, sivil toplum, demokrasi kültürü, karar süreçlerine katılma, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sosyal sorumluluk gibi çağdaş değerlerin gelişimine katkıda bulunarak fikir ve düşünce hayatında topluma önderlik eden kurumlardır. Üniversitelerin ilk ortaya çıktığı dönemlerden beri bunun başarılı örneklerine rastlıyoruz. Kuşkusuz her üniversite, entelektüel hayatın canlılığına katkı sağlama ve Edward Said’in tabiriyle “Sessizlerin sesi olan” entelektüeller yetiştirme konusunda kendisinden beklenen fonksiyonu yerine getiremiyor.