SETA Washington D.C. Koordinatörü Kadir Üstün ABD’nin aldığı Suriye’den çekilme kararına Amerikan kamuoyunun verdiği tepki hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar Suriye ile ilgili yaşanan son gelişmelerle birlikte Türkiye’nin bölgede aldığı pozisyon hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna gerçekleştirmeyi planladığı operasyonun gerekliliği hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon düzenlemesinin Türkiye – ABD ilişkilerine etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon yapma durumuna karşı ABD’nin yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.
ABD'nin bugüne kadar verdiği sözler bir yana Türkiye ile vardığı mutabakatın gerekliliğini yerine getirmemesidir. ABD'nin Suriye'de PYD'nin korunması, daha fazla alan kazanması ve yerleşmesi için attığı yeni adımlar Türkiye'nin askeri seçeneği öncelemesinin başlıca sebebidir.
Devamı
CENTCOM merkezli bu güvenlik bürokrasisinin 15 Temmuz adımına göz yuman Amerikan devlet aygıtı, aynı kesimlerin Fırat’ın doğusunda Türkiye ile ABD arasındaki gerginliği artırmaya yönelik girişimlerine nasıl tepki verecek?
Devamı
Türkiye her ne kadar 18 civarında askeri üste konuşlanan 2 bin düzenli 3 bin civarında ise paralı ABD askeri ile karşı karşıya gelmeyi arzu etmese de nihayetinde kendi ulusal güvenliği için adeta bir beka tehdidi olarak gördüğü terör devletçiğinin sınır hattında inşa edilmesine göz yummamakta kararlı bir duruş sergiledi.
Türkiye'nin operasyon kararlılığı ABD'nin Suriye politikasındaki tüm muğlaklığı giderecek öneme sahip.
Ankara ve Washington, Türkiye'nin YPG konusundaki güvenlik kaygılarını azaltmak için ortak bir zemin bulabilirse o zaman iki ülke Suriye için birlikte çalışmak için yeni bir yöntem oluşturabilir. Aksi bir durumda ikili ilişkilerde bir yol kazasının yaşanması kaçınılmaz görünmektedir.
"YPG"yi korumak" Suriye'ye daha fazla askeri angajmanı gerektirir. Washington bunu bile yapsa Türkiye ile uzlaşmadan Suriye'de rahat yüzü göremez.
SETA Washington D.C Koordinatörü Kadir Üstün Türkiye’nin izlediği Suriye politikası hakkında değerlendirmede bulundu.
Türkiye ABD'ye verilebilecek en üst perdeden sinyal veriyor. Amerikalılar bu sinyali alır mı?
PKK-PYD/YPG'li teröristlerin her adımını takip eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) binlerce teröriste ev sahipliği yapan Fırat'ın doğusuna operasyona başlaması an meselesi.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngilizlerin, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ise ABD'nin 'Kürt kartını' bölgedeki ülkelere karşı 'kullanma' politikası devam etti. Washington ilk önce, 1958 sonrası SSCB ile yakınlaşan Irak'ın Kürtlerini (Molla Mustafa Barzani) araçsallaştırdı.
Son dönemde Ankara, Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK yapılanmasına ilişkin olarak daha çok Washington ile ciddi bir gerginlik yaşasa da, Rusya’nın bu konudaki tavrı da Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceği açısından belirleyici olacak.
Erdoğan bu geziyi bir Latin Amerika gezisi olarak da görüyor. Uluslararası sistemdeki gerilim ve adaletsizliğe sürekli işaret edecek ve bu anlamda uluslararası bir farkındalık oluşturmaya çalışacaktır. BM reformu konusunu gündeme taşıyacaktır.
Washington yönetimi bir stratejiden yoksun olduğu için de sahada YPG ile yürüyen taktiksel iş birliğinin kendisi strateji haline geliyor. CENTCOM bu gidişle ya bu çatışmanın kurbanı olacak ya da iki NATO müttefikini askeri olarak çatışma noktasına taşıyacak.
Pentagon'un Türkiye'nin tezlerini en azından anlayabildiğine dair bir algı oluşuyor. Ancak durum bu kadar net değil.
Bu zirvenin ekonomik gündemi korumacı politikalar, ABD-Çin arasında karşılıklı misillemelerle sürdürülen ticaret savaşı ve İran yaptırımları olacak.