Türkiye Suriye’den Çekilme Meselesinin Oyalama Siyasetine Mahkûm Edilemeyeceğini Vurguladı

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’un Türkiye’ye yaptığı ziyaret hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Türkiye Suriye den Çekilme Meselesinin Oyalama Siyasetine Mahk m Edilemeyeceğini
Cumhurbaşkanı NYT Makalesinde Suriye de Barışı Sağlamak için Hazırlıklı Olduğunu

Cumhurbaşkanı NYT Makalesinde Suriye’de Barışı Sağlamak için Hazırlıklı Olduğunu Vurguladı

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York Times gazetesinde yazdığı makale hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

ABD tarafındaki bu belirsizlik, Türkiye’nin hiçbir ülkeye güvenmeden kendi güvenlik çıkarları için gerekli gördüğü adımları atmasını zorunlu kılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bolton’ın muhatabı Kalın’dır.” sözü sonrası Erdoğan’la görüşme arzusu suya düşen Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’ın apar topar ABD’ye dönmesiyle ilgili olarak konuşan SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Yeşiltaş, “İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu ile basın toplantısı düzenleyerek samimi pozlar veren Bolton, elinin çok güçlü olduğu düşüncesiyle aynı pozu Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la da vermek istedi, fakat sonuç böyle oldu.” dedi.

SETA Strateji Araştırmacısı Talha Köse ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın Türkiye’ye yapacağı ziyaret hakkında değerlendirmede bulundu.

Dışişleri Bakanı Pompeo ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton'ın son açıklama ve ziyaretlerine bakılırsa daha kapsamlı başka bir çaba söz konusu...

Bolton’u Somut Gündeme Zorlamak Lazım

Eğer gerçekten bir anlaşma olacaksa neden aylarca bekliyoruz?

Devamı
Bolton u Somut Gündeme Zorlamak Lazım
ABD İpe Un Seriyor

ABD İpe Un Seriyor

Türkiye açısından tablo iki açıdan oldukça net: Birincisi, Trump'ın çekilme sözü bir taahhüttür. İkincisi, ABD PKK/PYD ile iş tutmaya devam ederek Türkiye ile ilişkilerini müttefiklik düzleminde yürütemez.

Devamı

ABD'nin Suriye'den çekilme kararı ardından başlayan kampanyanın iki amacı var. İlki, YPG'yi tasfiyeden kurtarmak. İkincisi de İsrail'in İran konusundaki menfaatlerini korumak. Bu amaçla 'DEAŞ ile mücadele' kartı kullanılıyor. Üç argüman öne çıkarılıyor: Çekilme ile a) İran güçlenir b) DEAŞ geri döner c) Türkiye "Kürtleri" katleder.

Amerikan Başkanı Trump, Suriye’den çekilme kararını açıklasa da, güvenlik bürokrasisi ve bazı lobilerin bu karara direnecekleri ve mümkünse Amerikan askerlerinin Suriye’de daha uzun süre kalmalarını sağlamaya çalışacakları tahmin ediliyordu.

Suriye iç savaşından en çok etkilenen Türkiye, aslında Suriye'nin geleceğinde kalıcı çözüm için çabalayan tek ülke durumunda..

Dengeleyen aktörler kazanım üretmez. Elindekini korumanın peşindedir. Türkiye Suriye'de bu kadar alan açarken buna dengeleme demek yanlış olur..

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır Türkiye’nin 2018 yılında izlediği dış politika hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, Suriye konusundaki diplomasi trafiği hakkında değerlendirmede bulundu.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 31. sayısı raflardaki yerini aldı.

Kuzey Irak’ta olduğu gibi, PKK’nın kendisine rahat hareket alanı bulacağı bir özerk bölgenin oluşturulmasının Türkiye tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.

Cumhuriyetçi Senatör Graham,Türkiye'nin çıkarlarını koruması için de "bir tampon bölge" kurulacağını belirtti. Bu yavaşlama Türkiye'nin DEAŞ ile mücadeleyi üstlenmesi için olumlu görülebilir...

Bugün Suriye'nin en önemli iki aktörü Türkiye ve Rusya. ABD askerleri bölgeyi boşaltacak ancak koalisyon güçlerinin hava sahasını kontrol etmesi..

Türkiye milli güvenliğine yönelik bir numaralı tehdit olan Suriye'deki PKK varlığını ortadan kaldırma konusunda 15 Temmuz darbesinden beri cesur, kararlı ama dikkatli bir politika izliyor.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suriye’de Türkiye’nin hedefleri hakkında değerlendirmede bulundu.

Bu çalışma DDSA olgusunun yeni Ortadoğu güvenlik mimarisi ve ikliminde oynadığı rollere odaklanmaktadır. Bu grupların doğaları, değişen rolleri ve bölgesel düzene yönelik ortaya çıkardıkları güvenlik risklerini ele almaktadır. Ayrıntılı ve çok yönlü analizleriyle kitapta yer alan makaleler DDSA’lar bağlamında egemenlik, jeopolitik, ideoloji, savaş, teknoloji, çatışma, terörizm, asimetrik savaş, düzensiz savaş ve şehir savaşı gibi olguların değişen karakterleri ve bunların bölge siyaseti üzerindeki etkilerine dair bulgular sunmaktadır.