Teknolojik Güç, Kamusal Alan ve Musk’ın Twitter Macerası

Twitter’ı X adı altında yeniden markalaştırma adımı, Elon Musk’ın sosyal medya platformunu satın aldığından beri aldığı radikal kararlara bir yenisini ekledi. Twitter’ın kamu tartışmalarının en ciddi düzeyde gerçekleştiği platform olması itibariyle diğer sosyal medya platformlarından daha ayrı bir yeri var. Özellikle haberlerin en hızlı yayıldığı ve yorumlandığı mecra haline gelen Twitter, birçok özel ve kamu kurumunun da vatandaşlarla etkileşiminin kilit aracı haline geldi. Platformun fiili olarak bir kamu hizmeti işlevi görmeye başladığını savunanlar, elektrik, su ve gaz gibi temel hizmetlerle benzer şekilde kanuni düzenlemelere tabi olması gerektiğini tartışmaya başlamışlardı. Twitter’ın günlük hayatın bu kadar önemli bir parçası haline gelmesi, teknoloji firmalarının hayatın her alanını kuşatmaya başlayan gücünün kullanımı konusunda kritik soru işaretleri yarattı.

Devamı
Teknolojik Güç Kamusal Alan ve Musk ın Twitter Macerası
Odak Türkiye nin Serbest ve Adil Seçimi

Odak: Türkiye’nin Serbest ve Adil Seçimi

14 Mayıs 2023’te gerçekleşen cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin Türkiye’nin hem iç hem de dış politikalarına birçok önemli yansımaları gözlemlenebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel sistem ve buna bağlı sorunlara yaklaşımı dikkate alındığında seçimlerin küresel sistem açısından da önem arz ettiği söylenebilir.

Devamı

Türkiye İstatistik Kurumu da Avrupa İstatistik Kurumuyla paralel bir şekilde gerçekleştirdiği Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmalarıyla güncel durumu takip etmeye çalışıyor. Bu araştırmanın verileri Türkiye'nin son yirmi yılda teknolojik dönüşüm kapsamında aldığı yolu gösteren en önemli verilerden birisi.

Türkiye'nin Netflix ile başlayan ve sosyal ağ sağlayıcıları ile devam eden internet alanının regüle edilmesi konusu öğretici olduğu kadar zorlu bir süreci de ihtiva etmektedir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 54. sayısı çıktı.

Seçimlere müdahale iddiaları, aşırı sağ ve İslam karşıtı fikirlerin serbest biçimde dolaşımı, şiddet ve pornografinin yanı sıra fake news konusundaki artış dijital platformlarda karşılaşılan en önemli sorun alanları olmuştur

Sosyal Medyanın Özgürlük Masalı ve 'Kötü Kurt' Trump

6 Ocak Kongre binası baskını sürecinde Trump'ın Twitter hesabının 12 saat boyunca askıya alınması yeni bir ileri adım olarak değerlendirilmişti; gerçekten de hemen ardından hesap tümüyle kapatıldı.

Devamı
Sosyal Medyanın Özgürlük Masalı ve 'Kötü Kurt' Trump
Sosyal Medya ve Güvenlik Sorunu

Sosyal Medya ve Güvenlik Sorunu

Devletlerinin siber savaşlara hazırlandığı bir dönemde Türkiye'nin iletişim alanında dış mecralara bağımlı kalması önemli bir güvenlik sorunudur. 

Devamı

Dijital diktatörlük sizi korkutmuyor mu?

Rapor, yargısal adalet ve meslek etiği ilkeleri açısından yargı mensuplarının sosyal medya kullanımlarını farklı ülke kodları ve uygulamaları çerçevesinde ortaya koymaya çalışmaktadır.

Dünya üzerinde ciddi bir hegemonyaya sahip olan Facebook, WhatsApp, Twitter, Instagram gibi Amerika menşeili sosyal ağlar, özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişisel verilerin yedeklenmesi ve paylaşım içerikleri üzerinden kişisel ve ulusal güvenlik konusunda birçok soru işareti barındırıyor.

Bu raporda küresel sosyal medya ağlarına alternatifler üreten Çin’in sosyal medya stratejisi, avantajları ve dezavantajları ile birlikte değerlendirilmektedir.

Türkiye'de özgürlüklerin sınırlandırılması olarak yorumlanan ve Kemalist dönemin otoriter politikaları ile karşılaştırılan bu regülasyon girişimlerine yönelik eleştiriler, mevcut dünya reel-politiğini dikkate almamakta ve gelişen dünyanın dinamiklerine ayak uyduramamaktadır.

Sosyal medyanın algılanış ve algılatılış biçiminde bir sorun var. Bu mecradaki özgürlüklerin sınırsız olması gerektiği gibi bir ima sürekli yapılıyor. Halbuki ister sosyal medyada olsun ister sokakta kimsenin kimseye küfür etme gibi bir hakkı olamaz. Örgütlenerek insanlara yönelik itibar suikastları yapılamaz. Tehdit edilemez. Ülkenin ulusal güvenliğini ilgilendiren meselelerde ülkeye operasyon yapılamaz.

Türkiye gibi küresel iletişim akışı ile entegre ülkelerin bir taraftan ilgili şirketlerin çifte standardıyla uğraşırken diğer taraftan küresel enformasyon akışı ile bağlantılı kalma durumları devam edecektir.

Muhalefetin 'sosyal medyama dokunma' veya 'özgürlükler kısıtlanıyor' tavrı sorunu çözmediği gibi tüm dünyanın gündemindeki bir meseleyi de ötelemek demek. Evet, tam da "bizim ailemizin başına gelenler 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başına gelebilir" bilinciyle sosyal medya mecralarıyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Bu platformlarının Türkiye'de ofis açma zorunluluğu getirilerek vergi vermeleri sağlanmalı. Sahte hesapların önüne geçilmeli. Bu şirketler, suç içeren paylaşımlar hakkında Türk yargısına hızlıca bilgi vermeli. Bunlara uymayan şirketler de tıpkı Fransa, Almaya ve İtalya'da olduğu gibi cezalandırılmalı. Regülasyon bu mecraları kapatma anlamına gelmiyor.

Twitter hala Türkiye ile işbirliği yapmıyor. ABD, Fransa, Çin, İngiltere, Almanya ve diğer bazı devletler bu Twitter'dan hesap sorabiliyor ama iş bize gelince nedense özgürlük meselesi haline dönüşüyor.

Türkiye’de sosyal medya ile ilgili düzenleme yapılmadığı müddetçe, sırayla her gün birileri nefret söylemi ve düşmanlıkla saldırıya uğrayacak. Düzenlemenin gecikmesi, sosyal medya alışkanlıklarında kötülüğün ve saldırganlığın normalleşmesini yaygınlaştırıyor.

Siyasal alanın sosyal medya üzerinden yeniden şekillendirilmesine yönelik olarak, muhalefet bir süredir planlanmış organize kampanya yürütüyor.

Fransa Ulusal Meclisi internet platformlarında yasa dışı içeriklerin kaldırılması için hazırlanan “Avia Yasası”nı 13 Mayıs 2020’de onaylamıştır. Söz konusu yasa 1 Temmuz’da yürürlüğe girecektir. Bu tarihten itibaren YouTube, Facebook, Instagram ve Twitter gibi platformlar yasa dışı söylemler içeren yayınları ve paylaşımları yirmi dört saat içinde kaldırmak zorunda kalacaktır.